Farazi Sorulara Mantıklı Cevaplar: Hiç Uyumasaydık Ne Olurdu?

Her hafta farazi ve muhtemelen çoğu kişinin kulağına saçma gelecek bir soruyu cevapladığımız içeriğimizde bu hafta 'Hiç uyumasaydık ne olurdu?' sorusuna cevaplar arıyoruz.

Geçen haftaki içeriğimize buradan ulaşabilirsiniz!

Farazi Sorulara Mantıklı Cevaplar: Dünya Düz Olsaydı Ne Olurdu?

Siz de sürekli uykusuzluk çeken, geceleri uyuyamayıp, sabahları kalkamayanlardan mısınız?

Eminiz arada 'keşke uyumak zorunda olmasak' diyorsunuzdur. Peki gerçekten uyumasaydınız, ne olurdu?

Hepimiz sık sık günlerin kısa geldiğini, işlerimizin yetişmediğini ya da bir şeylere yeterince zaman ayıramadığımızı hissediyoruz.

Eğer günlük rutininizden uykuyu çıkarırsanız, bu sorunların çoğu çözülür gibi geliyor, değil mi?

Yirmi dört saatin yirmi dördünün de tamamen size kaldığını düşünün. Ortalama bir insan ömrü boyunca 229,961 saat uyuyor. Artık bu saatlerin hepsini farklı şeyler için kullanabilirsiniz. Tabii hayatta kalabilirseniz...

Açıkçası uyku zaman kaybı gibi görünse de, bize faydası büyük.

Süreleri değişiklik gösterse de, neredeyse hayattaki her canlı uyuyor. Bizler hayatımızın üçte birini uykuda geçirirken, bunu tamamen geri kalan üçte ikiyi sağlıklı yaşamak için yapıyoruz.

Uyurken vücudumuz hormonlar salgılıyor, dokuları yeniliyor, eski hücrelerimizi yenileriyle değiştiriyor.

Eğer o gün spor yaptıysanız uyumanız gerek, çünkü uyumadığınız sürece ne kaslarınız düzgün gelişecek, ne de yağ yakacaksınız.

Ayrıca o gün edindiğiniz tüm deneyimler de uykunuz sırasında uzun süreli belleğinize kaydedilecek.

Uyurken hayattan çıkardığınız dersleri özümseyecek, sabah farklı bir insan olarak uyanacaksınız.

Peki hiç uyumazsanız ne olur?

En başta uykunun yokluğunu pek fark etmezsiniz. 24 saatin sonunda hala iyisinizdir, hatta normalden daha iyi hissedebilirsiniz. Bunun nedeni uykusuzluğun mezolimbik sinir yollarını stimule etmesidir. Bu sinir yolları sayesinde dopamin salgılar ve mutlu, enerjik hissedersiniz.

24 saatten kısa bir süre sonra bütün tepkileriniz yavaşlar, ne yaptığınızı unutmaya başlarsınız.

İkinci günün sonunda vücudunuz glikozu düzgünce katalize etmeyi bırakır ve enerjisiz kalır. Oldukça solgun görünmeye başlar, kırmızı gözlere sahip olursunuz. Kırışıklıklarınız belirginleşir.

72. saatin ardından işler korkunç bir hal almaya başlar.

REM uykusundan mahrum kalan beyniniz, görmeniz gereken rüyaları günlük hayatınıza taşımaya başlar.

Artık vücudunuzda enerji kalmadığı için bedeninizdeki proteini kullanmaya başlarsınız.

Kaslarınız yavaş yavaş erir. Çünkü vücudunuz bulabildiği tüm enerji kaynaklarını kullanmaya başlar.

İkinci haftanın sonunda bağışıklık sisteminiz o kadar zayıflar ki, gripten ölmeye bile açık hale gelirsiniz.

Üçüncü haftanın sonu ise muhtemelen bir kalp krizine neden olur ve ölüme yol açar.

Yani uykuya yaşamak için ihtiyacınız vardır. Bizim anlattıklarımıza inanın, uykusuzluğu denemeyin!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir!

Acayip Bilgiler Kuşağı: Okuyanları Beyin Fırtınası Altında Ufak Bir Geziye Çıkaracak 15 İlginç Gerçek
İlk Bakışta Oldukça Normal Görünen Fakat Hikayelerini Öğrenince Kanınızı Donduracak 18 Yeni Fotoğraf
Zamanın Nasıl Geçtiğini Anlamadığımız Bir İllüzyondan İbaret Olduğunun Kanıtı 20 İlginç Görsel

Popüler İçerikler

HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
YORUMLAR
16.06.2020

Uyumasına uyuyoruz da dayak yemiş gibi uyanıyoruz, sıkıntı bu..

17.06.2020

Sadece yarım saat, bir saatlik uykuyla başlanan günleri bilirim.. çoğu zaman sıcak yatağımdan çıkıp işe giderken kendimi şu soruyla karşı karşıya buluyorum; Albert Camus' nün ortaya koyduğu gibi, kendini mi öldürmeli yoksa bi kahve daha mı almalı? Uyumak istiyorum.. sonsuza kadar.

Ben uyumaya gidiyorum

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ