Fantezi Niyetine Silah Taşıyordu! Dünya'nın En Ünlü Sanatçıları Hakkında Sır Gibi Saklanan Ürpertici Gerçekler

Dünyadaki birçok artist biraz kaçık olmaları ile bilinir. Tuhaf takıntılar, sinir problemleri, hayat biçimleri... Birçoğuna göre sanat yapmak için gerçekliğin sınırlarını zorlamak ve toplumsal baskılardan sıyrılmak gerekir.  Ama bazen de bu çok ileriye gidebilir. Gelin tarihin en ünlü artistlerinin kulağa oldukça absürt gelen en tuhaf alışkanlıklarına bir bakalım. 👇

1. Michelangelo'nun öfke kontrol bozukluğu vardı ve sık sık sarhoş bir şekilde sokakta gezerek insanları rahatsız ederdi.

Genellikle resimlerinde koyu tonlar kullanan Michelangelo'nun sanatı da aslında içini yansıtıyordu. Roma'da yaşadığı dönemde başı o kadar çok belaya karışıyordu ki 10 kez mahkemeye çıkarılmıştı. İnsanları kılıç ile tehdit etmekten hoşlanırdı.

Bu fantazisinin 'Judith Beheading Holofernes' adlı eserine de konu olmuş olabileceği düşünülüyor.👇

Ayrıca kendisi polise taş attığı ve insanların yüzüne enginar fırlattığı için de tutuklanmış. 1606 yılında bir tenis maçında yenildiği sebebiyle Ranuccio Tomassoni adındaki bir adamı öldürdüğüne dair iddialar da mevcut. Bazıları ise bir hayat kadını üzerine çıkan tartışma sonucu onu öldürdüğünü iddia ediyor.

 Roma'da ölüm cezası alınca Malta'ya kaçan Michelangelo burada da rahat duramayıp bir polise hakaret edince hapise atılmış.

Michelangelo hayatı boyunca hiç banyo yapmamıştı.

Roma'nın çeşitli bölgelerinde heykeller yaptığı ve insanlarla bir arada çalıştığı zamanlarda kendisinin ne kadar kötü koktuğu sürekli fark edilirdi. Söylenenlere göre kendisi banyo yapmaktan nefret ederdi ve gün içerisinde giydiği kıyafetleri ile yatardı. Yatağına girerken ayakkabıları da dahil hiçbir eşyasını üzerinden çıkarmazdı. Öyle ki ayakkabısını çıkardığı zaman ayağındaki ölü deriler etrafa saçılıyordu.

2. Salvador Dali ölen erkek kardeşinin kendisi olduğunu düşünüyordu.

Ünlü 'Eriyen Saatler' tablosu ile kendini tanıdığımız Dali, sürrealist bir sanat anlayışına sahipti ve zaman kavramı bizden biraz farklıydı. 'Paul Eluard'ın Portresi' adlı eserinde çizdiği adamın Dali'nin henüz tanışmadığı gelecekteki karısının eski kocası olduğunu iddia ediyordu.

Dali sokaklarda yırtıcı bir hayvan olan oselo ile gezerdi.

Oselo'yu evcil bir hayvan gibi besliyordu. Ayrıca kendisi ondan imza isteyen hayranlarının kalemlerini çalması ile de biliniyor. Yayınlanmış bir yemek tarifi kitabı olduğu da birçok kişi tarafından bilinmeyen bir gerçek. Dali'nin ölen kardeşinin adı da Salvador'du. Aslında ölen abisi olduğunu düşünmesinin sebebi de 5 yaşında abisinin mezarındayken bunu ona ailesinin söylemiş olmasıydı.

3. Picasso'nun 27 ismi vardı.

Bitmek bilmeyen öfkesinin bu 'aşırı' uzun isminden kaynaklandığını iddia edenler var. Zira tam adı Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Ruiz y Picasso idi.

Picasso yanında her zaman bir silah taşır ve onu sinirlendirenlere doğrultmaktan da çekinmezdi.

Kendisinin zorba bir adam olduğu söyleniyor. Hayatı boyunca birçok metrese sahip olan Picasso onlara şiddet de uyguluyordu. Birden çok resmi eşi ve eski eşlerinin yanı sıra, Picasso öldükten sonra meşru ve gayrimeşru çocukları da kendisinin bıraktığı mirastan pay alabilmek için yıllarca davalık oldu.

4. Han Van Meegeren sahte bir sanatçıydı. Daha doğrusu sanat sahtekarıydı.

Birçok alanda olduğu gibi sanatta da sahtecilik oldukça yaygın. Meeggeren de ünlü sanatçıların resimlerini yeniden çizerek aslıymış gibi büyük paralara satan bir sahtekardı. Yine de büyük bir yeteneğe sahipti elbette. Kendine ait çizimlerinin yanı sıra taklit ettiği eserlerin orijinal olup olmadığı asla anlaşılamıyordu. Aynı zamanda uyuşturucu bağımlılığı vardı. Kendisi eserlerini kopyaladığı Veneer ile aynı dönemde ve hatta aynı bölgede yaşamıştı.

5. Van Gogh'un ölümü aslında düşündüğünüzden daha gizemliydi.

Yaşadığı dönemde değeri bilinmeyen Vincent Can Gogh depresyonla boğuşuyordu. Kendini vurarak intihar ettiği düşünülse de aslında polisler bunun net bir intihar olduğuna dair hiçbir kanıt bulamamıştı. Gizemli bir ölüm olarak nitelendirmişlerdi çünkü bunun bir cinayet, intihar ya da kaza olup olmadığına dair deliller yeterli değildi. Onun intihar ettiğini öne süren polisler değil, doktoru ve arkadaşı olan Gachet idi.

Van Gogh 37 yaşında iken 16 yaşındaki iki kız çocuğu ile arkadaştı ve her gün buluşurlardı.

Kızlardan biri zaman içerisinde Van Gogh'a zorbalık yapmaya başladı. Kahvesine tuz atar, boyalarının içine acı biber dökerdi. Rene isimli bu kızın aynı zamanda yanında sürekli bir silah taşıdığı da bilinmekte. Fakat kendisi Van Gogh'un ölümünün hemen ardından bu silahı yanında taşımayı bırakmış. Rene'nin onu öldürdüğüne ve aslında Van Gogh'un intihar edebilecek kapasiyete sahip olmadığına dair iddialar mevcut. Gerçeğin ne olduğunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. 

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Denize Girdiklerinde Farklı Bir Dünyaya Geçtiklerine İnanıyorlar! Kanada'nın Gizemli Kabilesi İnuitler

👇

Klasik Müzik Konserinde Sahneye İç Çamaşırı Fırlatan Tarihin İlk Fangirlleri: Franz Liszt'in Çılgın Hayranları

👇

Sıradan Birinin Hayaliyken Gerçek Oldu! Tutkulu Meşalesiyle Modern Olimpiyatlar Nasıl Ortaya Çıktı?

Popüler İçerikler

Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
YORUMLAR
10.06.2023

ıyk banyo yapmamak nedir aw o kadar sanatçı ruhlu adamsın

10.06.2023

van gogha niye zorbalık yapıyo kız kulağı kesik adam zaten yzk amk

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ