Bazı oyunların hikayeleri sizi derinlerden etkileyebiliyor. Anlatıda yakalanan harikalıklarla bir başka güzel olan video oyunları arasından birkaçı ise kitaplardan esinlenme yoluyla ortaya çıkmış yapımlar. Listede yer alan oyunlardan kitap bağlatılı olduğunu bilmediklerimiz ise bizleri koşa koşa kitap aldırmaya götürecek cinsten.
Quake ve Doom gibi oyunları bizlerle buluşturan American McGee'nin bakış açısından oynadığımız Alice, aslında çok tanıdık bir kitaptan esinleniyor. Çocukken üst üste okuduğumuz Alice Harikalar Diyarı isimli başyapıttan esinlenerek tekrar yazılan hikaye, bizleri tamamen bir çılgınlığın ortasına bırakıyordu.
Aynı hikaye temelinde çıkan iki oyundan hiçbiri 1895 yılında Lewis Caroll tarafından yazılan orijinal kitapla alakalı değil desek yalan olmaz. Oyunlarda ailesi yangında ölen bir kızın hazin olaydan sonra çıldırmasını görüyorduk. Klasik edebiyatın nasıl bambaşka bir yere geldiğini gösterecek Alice oyunları, bizlere hikaye olarak müthiş şeyler göstermişti. Oynamayanlara kesin tavsiyemizdir.
Tahmin etmesi en kolay oyunlardan bir tanesi herhalde. İlk defa bir yazarı milyarder yapan fantastik kurgu romanı serisi Harry Potter, çekilen filmleriyle büyük sükse yarattı. Piyasaya sürülen oyunların bazıları gerçekten kötü olsa da geriye kalanların dişe dokunur yanlarını olduğunu söylemek gerek. Her halükarda oyunların başarılı hikayelere sahip olduğunu söylememize de gerek yok sanıyoruz.
Canavar avlama, tamam. Gizemli bir geçmiş, tamam. Hack-and-slash aksiyon, tamam. RPG elementleri, tamam. İşte bunlar bizim Witcher serisini sevmemizin ana sebepleri. Ancak tüm bunların üstünde bir şey var ki; o da hikayesi. Andrzej Sapkowski tarafından yazılan ve çok satanlar listelerini sallayan The Witcher serisi, inanılmaz bir evren sunuyordu okuyucularına. Yine Polonyalı olan CD Projekt RED ise kitaplardan yola çıkarak karşımıza harika bir oyun koymayı başardı.
Bütün hikaye boyunca kendine Rivialı diyen ama aslen oralı olmayan Geralt'ı görüyoruz. Witcher'ların eğitildiği Kaer Morhen'den başlayan uzun bir hikayenin ana karakteri olan Geralt'ın başına gelmeyen kalmıyor. Cinsellik, savaş ve entrika üzerine örülü hikayesiyle hem okuyucuları hem de oyuncuları etkilemeyi başaran The Witcher serisi gönlümüzün efendisidir.