Fala İnanma Falsız da Kalma! En Yaygın 13 Batıl İnancın Kökeni

Retrodan bir türlü çıkamayan Merkür’den mi yoksa evrenin kötü bir oyunu mu bilinmez ama bazen başımıza gelen kötü şeyleri otomatik olarak batıl inançlara ve geleneklere bağlamayı çok seviyoruz. 'Ay kızım onu öyle yapma', 'vah oğlum ayna kırdı bittik gitti', 'tahtaya vur tahtaya', vb. cümleler farkında olmasak da hayatlarımızın bir parçası. Acaba tüm bu batıl inançlar geçmişten günümüze hakikatten de bildiğimiz halleriyle mi gelmişler?

1. Önünden kara kedi geçmesi.

Hemen hemen hepimiz kedilere bayılıyoruz ve tüm internet alemi de kedi videolarıyla yıkılıyor. Ancak geçmişte Mısır, Sümer gibi medeniyetler siyah kedilerin kötülük habercisi olduklarına inanırmış. Tarihte cadılık ile ilişkilendirilen kadınların hayvanlar ile iletişim kurduğuna ve kara kedilerin aslında kılık değiştirmiş cadı olduklarına inanılıyormuş.

2. İç mekânda şemsiye açmak.

E ama şimdi yağmurlu bir havada dışarıya çıkmadan hazırlık da mı yapmayalım? Nedir yani? Şaka bir yana, bu inanç aslında belki de içlerinden en mantıklısı. Hikayesi ise İngiltere’de Viktoryen döneme denk gelen şemsiyenin icadına bağlı. O dönemlerde kocaman sopalara tutturulan şemsiyeler kaş göz yarmak için biçilmiş kaftandı. Başka bir rivayete göre Mısır medeniyetinde güneşi engellediği için şemsiye görevi gören şeyler de kötü görülürdü.

3. Ayna kırmak.

Bir ayna kırmanın 7 yıl kötü şans getireceği ile ilgili batıl inanç taa Roma İmparatorluğu dönemine dayanıyor. O zamanlar evde ayna sahibi olmak çok büyük bir lükstü ve kırılan aynanın bedeli bir işçinin 7 yıllık maaşına denk geliyordu.

4. Yatağın üzerinde şapka bırakmak.

Genelde saygı göstergesi olan şapkalar, boş yatağın üzerine koyulduğunda bir mezarı çağrıştırdığından dolayı kötü şans getirdiğine inanılır. Kime göre neye göre mezar orası tartışılır ama şapkayı genel anlamda yatakta unutmak pek de mantıklı değil.

5. Merdiven altından geçmek.

Başka bir batıl inanç, yine bir Mısır geleneği. İnsanlık tarihi ile ilgili pek çok detayın da Mısır’a dayanması gözlerden kaçmadı. Kutsal gördükleri üçgen şekli bozulduğundan dolayı merdiven altından geçmek Mısır’da kötü karşılanırdı. Çünkü merdiveni bir yere dayadığınızda üçgen oluşur ve altından geçerseniz de o üçgen bozulur. Olaylara gel…

6. Tahtaya 3 kere vurmak.

Aman Allah korusun ile birlikte gelen bu arkadaşımız, neredeyse tüm dünyada geçerli ve refleks haline gelmiş. Bunun tarihi ise Pagan’lara dayanıyor. İyi ruhların ağaçlarda yaşadığına inanan Paganlar isteklerini söyledikten sonra tahtaya vurup, iyi ruhları uyandırırdı.

7. Avucum kaşındı, para gelecek!

Sağ tarafta ise para gelir, sol tarafta ise para gider. Ya da aslında vücudunuzun verdiği alerjik reaksiyonu fark ediyorsunuz. Kökeni ile ilgili farklı dedikodular olsa da, Şekspir’in oyunlarından bir tanesi dayandığına inanılıyor.

8. Tuz dökmek.

(Tercihen) omuzdan arkaya bir tutam tuz dökmenin kötü şansı yok edeceğine inanılır. Önceleri tuzu dökmek, pahalı olduğu için kötü karşılanırdı ancak daha sonrasında kötü ruhları ve şeytanı uzaklaştırdığına inanılmaya başlandı.

9. Mumları üflemeden önce dilek tutmak.

Tarihçesi halen dahi netleşmemiş bu gelenek bir ihtimal eskiden mum almak pahalı olduğu için bir kerede üfle gitsin bizi uğraştırma masraf çıkarmaya bağlı olabilir.

10. Nazarlıklar.

Şeytan’ı kandırmak için geliştirilen türlü türlü uygulamalardan başka bir tanesi daha. Biraz daha bize özgü, daha bizden. Göze nazara gelmemek lazım, aman!

11. Hapşırdıktan sonra çok yaşa denmesi.

Bu inancın kökeni ile ilgili iki farklı hikâye var. Bir tanesi 590’lı yıllarda farklı türde bir veba Roma’ya doğru ilerliyordu ve hapşırmak belirtilerinden biriydi. Tüm din adamlarına ve halka hapşıran biri gördüklerinde iyi bir dilek, bir dua okumaları emredildi ki bu kötü hastalık durdurulabilsin. Diğeri ise daha genel. Hapşırdığımızda insan kalbi kısa bir süreliğine durur. Tekrardan yaşayabilmek ve kalbi çalıştırabilmek için insanlar birbirine çok yaşa der.

12. 13 sayısındaki keramet.

İnsanlık tarihinin ilk resmî belgesi Hammurabi kanunlarında 13. Maddenin üzeri çizilmişti. Buradan hareketle 13. Sıradaki her şeyin şanssız olduğu, silindiği ve unutulduğu düşünülür. Bunu destekleyen bir başka teori ise öncesinde gelen 12 rakamının gün, ay, saat, yıl gibi şeylerde kullanılması ve “mükemmel” olarak algılanmasıdır.

13. Evlenmeden önce eski, yeni, ödünç alınmış ve mavi bir eşya bulmak.

Daha çok Amerikan kültüründe olan bu gelenek, 1500’lerden kalan bir mantraya dayanıyor. Evlenmeden önce söylenen bu mantrada yukarıda yazan “şartların” hepsi bir bir geçiyor. Arkasındaki sebep ise gelinin yeni ufuklara yelken açarken şansının yaver gitmesini sağlamak. 

Tamam itiraf ediyoruz sırf bu içeriğin madde sayısı 13 olsun da ortalık biraz gerilsin diye bu maddeyi zorlama bulduk. Ama güzel olmadı mı, yeni bir şey öğrenmiş olduk bu sayede. Mavi eşya bulmak, biz de deneyebiliriz bunu.

Popüler İçerikler

Göndermesiz Anket: En Komik Komedyeni Seçiyoruz!
Kızılcık Şerbeti Yapımcısından Müjdat Gezen'in Olay İddiasına Sert Yanıt!
Premier Lig Devinden Arda Güler'e Çılgın Teklif! Bonservis İçin 50 Milyon Euro Düşünülüyor
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
28.10.2017

yatak üstünde şapka bırakmayı ve evlenmeden önce eski, yeni, ödünç alınmış ve mavi bir eşya bulmayı ilk kez duyuyorum. gidiyim de mavi bi eşya bulayım 😂

27.10.2017

Boş beleş işler.... Bir de sanırım "götte açılan şemsiyenin çıkmaması durumu" 2 nin türevi olabilir mi? Hani iç mekandı şemsiyeydi filan :D

27.10.2017

Hala bu tür şeylere inananlar var mı?

TÜM YORUMLARI OKU (4)