Tarih boyunca hepimiz ürpertici seri katil hikâyelerine tanıklık ettik. Dinlerken bile tüylerimiz ürperten olaylardan bazıları kitaplara, bazıları filmlere konu oldu. Bugünse beyaz perdeye aktarılsa izlemeye cesaret edemeyeceğiniz tüyler ürpertici bir seril katil hikâyesiyle karşınızdayız. Gelin, kurbanlarından pasta ve sabun yapan Leonarda Cianciulli'nin akıllara durgunluk veren öyküsüne bakalım!
Ailevi sorunları olan Leonarda, gençliğinde iki kez intihar girişiminde bulundu. Batıl inançları olan Leonarda, falcı ziyaretlerinden birinde yakın zamanda evleneceğini fakat dünyaya getirdiği çocukların öleceğini öğrendi. Falcıya göre bu durumdan korunmanın tek yolunun ise büyüden geçiyordu.
Mutlu bir evliliği olmayan Leonarda, bu durumun ailesinden kaynaklandığına ve ailesinin kendisini lanetlediğine inanıyordu. Aile baskısından bunalan Leonarda, bir süre sonra Lariona'ya taşındı ancak talihsizlik burada da peşini bırakmadı ve 1930 yılında Irpinia depreminde evleri yıkıldı. Depremden sonra Leonarda Cianciulli ve eşi Raffaele Pansardi, Correggio kasabasına taşındı ve orada küçük bir dükkan açtılar.
Leonarda'nın yalnızca dört erkek çocuğu hayatta kalmıştı ancak onlardan ikisi bir süre sonra öldü. Ardından büyük oğlu II. Dünya Savaşı'na katıldı ve yaşamını savaşta yitirdi. Bunun üzerine Leonarda diğer oğlunu da kaybetmemek için falcının sözlerine kulak verdi ve tüyler ürpertici fikirlerini 1939 yılında harekete geçirdi.
Leonarda, oğlunu hayatta tutabilmek için üç kurban vermeliydi. Bu kurbanlardan pasta yapıp oğluna yedirecek ve kalan parçalardan yaptığı sabunlarla da oğlunu yıkayacaktı. Leonarda Cianciulli'nin ilk kurbanı, daha önce hiç evlenmemiş Faustina Setti adında yaşlı bir kadın oldu. Leonarda, Faustina'yı 1939 yılında evine davet etti ve ona koca bulacağını söyledi. Üstelik Faustina'ya koca bulmak için ondan 30.000 İtalyan lireti aldı. Fakat onu oyuna getirip kadının şarabının içine uyuşturucu karıştırdı. Sonrasında da zavallı kadını tam dokuz parçaya böldü. Ardından bu parçalar ile pasta yaptı.
Francesca Soavi'yi ise yurt dışında öğretmenlik vaadiyle kandırdı. Yine aynı şekilde önce kadının şarabına uyuşturucu kattı, sonra onu katletti. Daha sonra bu parçaları bir kazana attı ve kazanın içine sodyum hidroksit ekledi. Parçaları öğütüp kazanın içerisine un, şeker, yumurta, çikolata ve margarin ekledi. Sonra da hepsini yoğurdu. Bu hamurdan yaptığı pastayı önce oğlu Giuseppe'ye yedirdi. Daha sonra misafirlerine ikram etti ve hatta kendisi de yedi.
Meşhur şarkıcıyı da ona Floransa'da bir menajer bulma sözü vererek 30 Eylül 1940'ta öldürdü. Leonarda, polis sorgusunda yaptığı açıklamada son kurbanı Virginia Cacioppo'nun etinin bembeyaz ve kalın olduğunu, bir kısmını sabun yapıp içerisine kolonya ve alkol dökerek etini kıvam alana kadar kaynattığını söyledi. Elde ettiği sabunlarla oğlunu yıkadığını hatta sabunları komşularına hediye ettiğini belirtti. Etin bir kısmıyla da pasta yaptığını ve en lezzetli pastanın bu kadından olduğunu dile getirerek 'O kadın gerçekten çok tatlıydı.' ifadelerini kullandı. Daha önce 'tatlı' ifadesini böyle kullanan biri olmamıştır herhalde!
Tutuklanan Leonarda, polis sorgusunda işlediği suçların hepsini anlattı ve pişman olmadığını dile getirdi. Çocukluktan gelen travmaları olan ve birçok kez çocuğunu kaybeden Leonarda, günümüz koşullarında belki tedavi olabilirdi ancak o yılların kısıtlı imkânları sonucunda büyüye ve mistik güçlere inanarak hareket etti. Cezası ise hayatının geri kalanını hapiste geçirmek oldu.
Cezaevine giren Leonarda 15 Ekim 1970 yılında serebral apopleksiden 79 yaşında hayata gözlerini yumdu. Daha sonra Leonarda'nın cesetleri kaynattığı kazan ve cinayet silahları Roma Kriminoloji Müzesi'nde sergilendi. 1979'da Spoleto Festivali için Lina Wertmüller, Leonarda Cianciulli'nin hayatını konu alan Love & Magic in Mama's Kitchen adlı oyunun yapımcılığını üstlendi. Oyun, 1983'te Broadway turnesine çıktı.
Vay ruh hastası kadın vay
Oğlu yasıyo mu bari