bana fakirliği romantize etmekten ziyade o eski zamanları özlemek gibi geliyor. bu tarz hesapların, fakirliği romantize ederek bu paylaşımları yaptığını sanmıyorum. içinde bulundukları zamanda mutsuz olduklarından ve bu mutsuzluğu daha çok teknolojik gelişmelere bağladıklarından sanki o zamanda olsalar mutlu olacaklarını, mutlu olacağımızı sanıyoruz. oysa sorsan o dönemde de mutlu değildir belki. insanın özlediği o fakirlik dönemi değil, geçen zaman aslında. ve insan, teknolojik açıdan ne kadar gelişme yaşarsa yaşasın zamanın akıcılığına asla karşı koyamayacak. ve can yakıcı olan da bu asıl. insanın laneti sanırım bu, sürekli geçmişi özlemek. ben kendi payıma 10 yıl sonra bu zamanları da özleyeceğimi biliyorum, oysa sorsan bu zamanı da sevmiyorum şu an.
ben artık bu paylaşımları yapanları "fakirlik görmemiş, 3 gün yaşasın da görsün mutluluğu" diye eleştirenlerden sıkıldım. popüler olan bu olunca, etkileşim alınca bu defa da bunu eleştirelim diyor birçoğu.
Benzer bir konu açılmıştı daha önce bu dönemleri yaşayan bizler o geçmişte kalan anları özlüyoruz ama bu yazıları ve görüntüleri paylaşıp bunu bir "akım" haline getirenler o günleri özleyenlerden çok o günleri hiç yaşamamış teknoloji bağımlısı ve etkileşim almaya çalışan samimiyetsiz kitle bu kadar tepki verilmesi de bundan sanıyorum.
42
Pasif Kullanıcı
08.12.2020
walla özenilecek bir şey yok sabah kalk buz gibi yakmaya çalış yanarsa anca 1 saatte ısınır külü pisliği tütmesi bitmez..birde kömüre geçerseniz kokusu her yerin kapkara olmasını saymıyorum...devamlı sönmesin diye didiklemen lazım,içerler buz gibi herkes salonda toplaşır.yıkansan sıçsan harbi götün donar.yatağa hep ayaklar buz gibi girersin.sonrada senin senede bir defa yaptığın kestaneye özenirler..sadece sabah çay üstünde ekmek kızartması var bide yemeği koyarsın...birde elektirik kesintisi sana dert olmaz ..
annem, kışın biz okula gitmeden önce kalkıp sobayı yakardı, kimi zaman odunlar uzun gelir sobaya sığmazdı, buz gibi havada elleri kırmaya çalışırdı veya testere ile keserdi, gece yağmur yağmışsa eğer, duvardaki soba borusu deliğinden isli isli su akardı duvara, duvardan yere, önce onu silerdi, sular donardı genelde, avludaki kuyudan su çekerdi, kuyunun ağzındaki kapak bile donardı, zor açardı... ve daha bir sürü zorluk...
sobadan nefret ediyorum şuan evimde de soba var ve zahmeti çok, ne zaman sobaya baksam annemin cefası aklıma gelir..
kimse bana sobayı ve köy hayatınıgüzellemesin..
bana fakirliği romantize etmekten ziyade o eski zamanları özlemek gibi geliyor. bu tarz hesapların, fakirliği romantize ederek bu paylaşımları yaptığını sanmıyorum. içinde bulundukları zamanda mutsuz olduklarından ve bu mutsuzluğu daha çok teknolojik gelişmelere bağladıklarından sanki o zamanda olsalar mutlu olacaklarını, mutlu olacağımızı sanıyoruz. oysa sorsan o dönemde de mutlu değildir belki. insanın özlediği o fakirlik dönemi değil, geçen zaman aslında. ve insan, teknolojik açıdan ne kadar gelişme yaşarsa yaşasın zamanın akıcılığına asla karşı koyamayacak. ve can yakıcı olan da bu asıl. insanın laneti sanırım bu, sürekli geçmişi özlemek. ben kendi payıma 10 yıl sonra bu zamanları da özleyeceğimi biliyorum, oysa sorsan bu zamanı da sevmiyorum şu an. ben artık bu paylaşımları yapanları "fakirlik görmemiş, 3 gün yaşasın da görsün mutluluğu" diye eleştirenlerden sıkıldım. popüler olan bu olunca, etkileşim alınca bu defa da bunu eleştirelim diyor birçoğu.
walla özenilecek bir şey yok sabah kalk buz gibi yakmaya çalış yanarsa anca 1 saatte ısınır külü pisliği tütmesi bitmez..birde kömüre geçerseniz kokusu her yerin kapkara olmasını saymıyorum...devamlı sönmesin diye didiklemen lazım,içerler buz gibi herkes salonda toplaşır.yıkansan sıçsan harbi götün donar.yatağa hep ayaklar buz gibi girersin.sonrada senin senede bir defa yaptığın kestaneye özenirler..sadece sabah çay üstünde ekmek kızartması var bide yemeği koyarsın...birde elektirik kesintisi sana dert olmaz ..
annem, kışın biz okula gitmeden önce kalkıp sobayı yakardı, kimi zaman odunlar uzun gelir sobaya sığmazdı, buz gibi havada elleri kırmaya çalışırdı veya testere ile keserdi, gece yağmur yağmışsa eğer, duvardaki soba borusu deliğinden isli isli su akardı duvara, duvardan yere, önce onu silerdi, sular donardı genelde, avludaki kuyudan su çekerdi, kuyunun ağzındaki kapak bile donardı, zor açardı... ve daha bir sürü zorluk... sobadan nefret ediyorum şuan evimde de soba var ve zahmeti çok, ne zaman sobaya baksam annemin cefası aklıma gelir.. kimse bana sobayı ve köy hayatınıgüzellemesin..