Faiz oranları değişince tam olarak neler olur? Nelerin fiyatı yükselir, nelerin fiyatı düşer? Hayatımızda tam olarak neler değişir? Faiz oranlarının değişimi ile ilgili senaryoları merak ediyorsan hadi hazırlan başlıyoruz!
Faiz oranları değişince tam olarak neler olur? Nelerin fiyatı yükselir, nelerin fiyatı düşer? Hayatımızda tam olarak neler değişir? Faiz oranlarının değişimi ile ilgili senaryoları merak ediyorsan hadi hazırlan başlıyoruz!
Düşük faiz oranlarında konut kredileri daha erişilebilirdir ama faizler yükseldiğinde neredeyse konut kredileri iki katına çıkar. Bu da özellikle ilk kez ev alacak kişiler için zorlayıcı olabilir. Faiz oranı yükseldikçe kredideki faiz de yükseleceği için geri ödenecek tutar artabilir.
Faiz oranları düşünce, borçlanma maliyeti azalır bu yüzden de kredi kullanımına yönelim artar. Hem bireyler hem de şirketler daha düşük maliyetle kredi kullanabildiği için konut, ihtiyaç, taşıt kredilerine talep artar. Bu durum ekonomik hareketliliği de tetikler.
Faizin artması tabii ki taşıt kredilerini de etkiler. Taşıt kredilerinin faizleri arttıkça, araç satışları düşer. İkinci el araç piyasası da bundan etkilenir. Otomotiv üreticileri bu dönemde genellikle kampanyalarla ayakta kalmaya çalışsa da yine de sektörde durgunluk görünür.
Yatırımcılar düşük faiz dönemlerinde, düşük getirili mevduat yerine daha yüksek kazanç potansiyeli sunan hisse senetlerine yönelir. Bu da borsada yükselişe neden olur ve borsada ciddi bir hareketlenme yaşanır. Özellikle bankacılık, inşaat ve tüketim sektörü hisseleri bu süreçte öne çıkar.
Faiz oranları düşerken, Türk Lirası getirisi de cazibesini yitirir. Yatırımcılar tasarruflarını altın ve dövize yönlendirerek kur ve emtia piyasalarında volatiliteyi artırabilir. Böylece iç piyasada da yüksek oranda altın ve döviz alımı görülür.
Daha düşük borçlanma maliyeti, tüketicilerin kredi kartı, ihtiyaç kredisi ve taksitli alışveriş kullanımını artırır. Bu da iç talebi ve ekonomik büyümeyi destekler. Ancak aşırı tüketim enflasyon riskini artırabilir. Bu noktada enflasyonun da büyük bir etkisi vardır.
Faizler arttığında, daha düşük faizli eski tahviller cazibesini kaybeder ve fiyatları düşer. Bu durum tahvil portföylerinde zarara neden olabilir. Ancak yeni tahviller daha yüksek kupon getirisi sunar.
Yüksek faiz dönemlerinde, yatırımcılar riskli varlıklar yerine güvenli liman olarak görülen faiz getirili enstrümanlara yönelir. Bundan dolayı da faizin arttığı borsalara güvenmeyebilirler. Bu durum da borsada sert düşüşlere neden olabilir.
Yüksek faiz, sıcak para için cazip bir ortam yaratır. Ancak siyasi ve ekonomik belirsizliklerle birleşirse, dış yatırımcılar güven kaybı yaşayabilir. Düşük faiz dönemlerinde ise yatırımlar doğrudan üretime değil, spekülatif alanlara kayabilir. Bu yüzden faizin yükseldiği ve düştüğü senaryolarda dış yatırımcılar farklı adımlar atarlar.
Bankaya para yatıranlar daha az faiz geliri elde eder. Bu durum da tasarruf sahiplerini alternatif yatırım araçlarına yönlendirir. Genellikle döviz, altın veya borsa gibi alanlara yatırım yaparlar.
Faiz indirimi genellikle Merkez Bankası’nın ekonomiyi canlandırma hamlesidir. Bu tür genişleyici politikalar, ekonomide durgunluk ya da kriz dönemlerinde tercih edilir. Ancak yanlış zamanda yapılırsa dengeyi bozabilir.