Faiz İndiriminde Israr Etmenin Maliyeti Yüksek mi Oldu?

Merkez Bankası yılı Eylül ayında faiz indirimine başladığında dünyada durumlar böyle değildi. Aslında Türkiye ekonomisinde de durumlar böyle değildi. Ama indirimle başlayan hareketlilik dünyadaki enflasyon ve savaş ortamında hesapları derinleştirdi.

Faiz neden enflasyon sonuç mudur?

Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, öncelikle faiz politikası ile enflasyon ilişkisini anlatmak amacıyla verileri şu şekilde anlatıyor

2021 yılının Eylül ayında ‘faiz neden enflasyon sonuçtur’ söylemine dayanılarak para politikası tamamen yanlış bir yöne döndürüldü. Ağustos ayı gerçekleşmesine göre 12 aylık enflasyon yüzde 19,25 idi. TCMB, Temmuz ayında yayınladığı Enflasyon Raporunda yılsonu enflasyon beklentisini yüzde 14,1 olarak açıklamıştı. Bu tahmine göre enflasyonun ilerleyen aylarda düşeceğini bekleyen TCMB politika faizini yüzde 19’dan 18’e indirdi. Ardından Ekim ayında yayınladığı Enflasyon Raporunda yılsonu enflasyon tahminini yüzde 18,4’e yükseltti. Buna karşın 22 Ekimde politika faizini yüzde 16’ya düşürdü. Enflasyon düşmüyor tam tersine yükseliyordu. Eylül ayı enflasyonu yüzde 19,58 olarak açıklandı. 

Merkez Bankası yanlışta ısrar mı etti?

Eğilmez'e göre, enflasyondaki düşüş beklentisi tutmasa da TCMB, 2021 yılı Kasım ayında faizi yeniden indirerek yüzde 15’e çekmişti ve enflasyon 2021 Ekim ayında düşmek bir yana yine yükselerek yüzde 19,89 oldu. 

TCMB'nin tahminlerinde yine yanıldığı halde 'yanlışında ısrar ederek' politika faizini Aralık ayında da yüzde 14’e indirdiğini hatırlatıyor. Sonrasında açıklanan Kasım ve Aralık ayları enflasyonunun daha hızlı yükselişe geçtiğini de ekliyor. 2021 yılı enflasyonu yüzde 36,08 olarak açıklandı. Sonuç olarak da TCMB’nin Ekim ayında Enflasyon Raporu'nda revize ederek yüzde 18,4’e yükselttiği enflasyon tahmininin iki katı bir düzeyde gerçekleştiğini belirtiyor.

Eğilme bu noktada ise grafikle anlatmaya başlayarak şunları söylüyor: 

Uygulanan yanlış politikayı daha açık bir şekilde gösterebilmek için aşağıdaki grafiğe bakılabilir (grafikte kullanılan veriler için kaynaklar: TCMB, Bloomberg HT ve TÜİK istatistikleri, Mart 2022 tahmini bana aittir):

Kopma nerede başlıyor?

Grafikten açıkça görüleceği gibi ekonomideki kopma 2021 yılı Eylül ayında TCMB’nin faizi indirmesiyle başlıyor ve aynı yoldaki ısrarıyla da devam ediyor.

Bu yanlış uygulamanın faturası karşımıza birkaç şekilde çıkıyor: 

  • Türkiye’nin risklerinde artış olduğu için CDS primi yükselmiş bulunuyor.

  • CDS primiyle birlikte döviz kurları da yükselmiş ve daha da kötüsü kontrolden tamamen çıkmış görünüyor. 

  • TCMB, kamu bankalarıyla birlikte kurdaki hızlı yükselişi bir yerlerde tutabilmek için milyarlarca dolar tutarında döviz harcamış bulunuyor ve harcamaya devam ediyor. 

Kur Korumalı Mevduat için nelerden vazgeçildi?

  • Faizi artırmama ısrarının bir yansıması olarak oluşturulmuş bulunan Kur Korumalı Mevduat Hesabı, bütün çabalara karşın yükselen kur nedeniyle Hazine üzerinde giderek artan bir yük oluşturmaya devam ediyor. 

  • Bu hesabı şirketler açısından çekici hal getirmek için milyarlarca liralık vergi gelirlerinden vazgeçilmiş bulunuluyor. 

  • İnsanlar, kurdaki ve enflasyondaki durdurulamaz yükseliş nedeniyle ellerine geçen parayı hemen harcamaya yöneliyorlar. İleride almayı düşündükleri her şeyi bugünden alarak enflasyonun etkisinden korunmaya çalışıyorlar. Bu ‘öne çekilmiş talep’ talep enflasyonunu tetikleyerek kur artışı nedeniyle zaten var olan maliyet enflasyonunun yanına talep enflasyonunu da katarak tam bir ‘enflasyon kısır döngüsüne’ yol açıyor. 

Faiz çözüm değildir!

  • Kamu kurumları, ülkenin kalkınması için çaba harcamak yerine kuru tutmak, fiyatları denetlemek, faiz politikasındaki yanlışı başka yerlerde aramak gibi gereksiz çabalarla zaman kaybediyorlar. Çin atasözünün vurguladığı gibi: ‘Yitirdiğin parayı belki bulursun ama yitirdiğin zamanı asla bulamazsın.'

Dr. Mahfi Eğilmez sonuçta tüm bunların nedenini açıklıyor! Yanlış faiz politikası. Eğilmez, 'faiz çözüm değildir ama yanlış olarak belirlendiğinde finans piyasalarının, beklentilerin ve sonuçta bütün ekonominin bozulmasına yol açacak kadar önemlidir' derken, durumun vehameti için de bu politikaların bir süre sonra düzeltilse bile kayıpların karşılanmasının ve ekonominin eski görüntüsüne dönmesinin ise kolay olmadığı konusunda da uyarıyor!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir...

Barış Umudu Borsalarda Baskıyı Azaltırken, Dün Sert Düşen Petrol Yeniden Yükselişe Geçti!
Hanke, Türkiye Enflasyonunu Açıkladı: TÜİK Enflasyonunun Kaç Katı Çıktı?
Bloomberg'den Erdoğan Analizi: Seçim Hesaplarını Benzin Zamları mı Bozdu?
Kimse Almasın Derken Alacak Kimse de Kalmadı: Piyasada Döviz Yok mu?
Savaş Çıktı Fed Bozuldu mu? Faiz Artırımlarına Türkiye Hazır mı?

Popüler İçerikler

18 Yaşındaki Şampiyon Balerin Eylül Sıla Ilgaz, Aile Evindeki Odasında Ölü Bulundu
Terörist Fethullah Gülen’in Cenazesinde Yeni Skandallar: Protestan Şirket, 25 Bin Dolarlık Tabut, Doğum Tarihi
Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!