Fair Play kimi zaman yazılı kurallara tam anlamıyla uymayı, kimi zaman da yazılı olmayan saygı, hoşgörü, sevgi, adalet ve dostluk içeren davranışlarda bulunmayı içeren geniş bir kavramdır. Bir yaşam ve davranış biçimidir Fair Play. Fair Play “Tanrının sesini duymak.” demektir. Fair Play, kişinin bir olay içinde rakiplerine, çevredekilere, kendi, hayatını, geleceğini, ailesini ve çıkarlarını düşünmeden özverili benlik duygusundan uzak davranışıdır. Fair Play, eskilerin “Nefs-i emare” dedikleri içindeki şeytanı yenmesidir.
Spor olaylarının baş sorumlusu yöneticilerdir!
Şiddet olaylarının baş sorumlusu olarak yöneticileri görüyorum. Yöneticilerin davranış biçimleri ve söylemleri maalesef kendilerini destekleyen taraftarları olumsuz yönde etkilemektedir. Şiddet ya da her hangi bir olumsuzluğun olduğu yerde ekonomik bir değer elde edemezsiniz. Bu yüzden ülkemizde spor ekonomisi gerektiği büyüklüğü yaratamadığı gibi her geçen gün borç miktarları artmaktadır. Sporu yönetenler, ilk önce hoşgörü ortamı yaratmalı, bu yönde adımlar atıp, mesajlar vermeli, uymayan kim varsa yasalar çerçevesinde cezalandırılmalıdır.
Saygı ve sevgi sporun yaygınlaşması açısından önemlidir
İnsan, doğası gereği şiddet davranışları sergilemeye meyilli bir canlıdır. Eğitimler, yasalar ve kurallar vasıtası ile insanın bu şiddet davranışlarını yapmasını engellenmeye çalışılır. Fair Play anlayışı yapılan çeşitli çalışmalar ile sporda hoşgörü ortamın oluşmasını, sporun bir oyun olduğunu vurgulamaya çalışır. Saygı ve sevgi anlayışı sporun devamlılığı ve yaygınlaşması açısından önemlidir. Şiddetin birçok temel kaynağını sayabiliriz. Kuralların eksik kalması ve tam uygulanmaması, yetersiz yöneticiler, saha içinde otorite boşluğu, basında bazı program ve yazılar vb.