Ben sizin kurduğunuz uyuşturucu yolunu anlatacağım herkese, daha çok anlatacağım, böyle parça parça değil avuç içi avuç içi koparacağız... Nasıl bir güç, o gücü anlatacağım, yeni uyuşturucu rotası nedir, size delilleriyle ispatlarıyla anlatacağım...Yanlış adam, yanlış zaman.
Seni karşında oturanlar robottu, gazeteci değildi biliyorsun değil mi? Onlar adına ben üzüldüm, ekmek parası ne yapsınlar.
- 'İnanıyorum Tayyip abi bunları görecek'
Vallahi ben inanıyorum Tayyip Abi bunları görecek. Ama bunu da anlamıyorum, bir İçişleri Bakanı, sinir kontrolü olmayan bir adama, televizyondan ‘karısının iç çamaşırlarının arkasına saklanan’ diyor. Biraz namus. Rahat ol, ben sana böyle bir şey demem. Utanmadan rezil ettin kendini. İnsanların bir parça saygısı varsa da o sözden sonra o da kalmadı.
- 'Köfteci Yusuf konusu nedir anlatayım'
Bir de Köfteci Yusuf. Köfteci Yusuf konusu (Soylu'nun Bursa'daki köfteciye Peker çökecekti, engelledik iddiası) nedir anlatayım. Köfte yemedim Süleyman. Bizim atalarımızın sürgünüyle ilgili Bursa’nın Gürsu ilçesinde bir anma etkinliği yapıldı. Ben oraya geldim, duyuru yapıldı. 15 bin kişi parkın içinde, internet görüntülerine bakabilirsiniz, 15 bin kişi de yukarıda konuşma yapacağım yerde bekliyor. Ben oraya gitmeden önce, gidenler aradılar; 'Köfteci Yusuf var senin hayranın tanışmak ister misin?' diye sordular. Ayıp olmasın nezaketen tanıştık. Kapattık. Başka ne hayatımda Köfteci Yusuf gördüm, ne köfte yedim ne bir şey yaptım. Sonra bu 4 arkadaş kim biliyor musunuz? Bir tanesi Afyon’un en zengin ailesi. Bilmem kaç bin tane daireleri, et kesim fabrikaları vardır, öbürü gazeteciler bilmem neyin yetkilisi ismi aklıma gelmiyor, öbür bir tanesi de diş malzemeleri ihracatcısı. Bunlar hayatta sabıkaları olmayan, varlıklı arkadaşlar. Bu arkadaşlar demişler Köfteci Yusuf’a ‘Bizim et kesim yerimiz var, onu alır mısın? Değeri bu kadar, eksper değeri, biz sana daha ucuza verelim...’ Bu da, bunlar benim yakın diye çekinmiş birine demiş, emniyete gitmiş. Benim ne adım var ne sanım var ne de haberim var. Bu arkadaşları polis gözaltına almış şimdi hepsi serbest. Araştırıyoruz sonradan bu dosyanın içine bu şahıs bir daha gidiyor, ’Ben diyor Sedat Peker’den de davacıyım.’ Telefonda tanıştık, köfteni bile yemedim. Farz edelim ki ben demiş olsam git yerini buna sat, eksper değerinden daha düşük, suç yok. Ama böyle de bir şey yok.
Bir tane yeni savcı, üzerinde zan bırakmak için demiyorum ama bu kadar tesadüf kafa karıştırıcı. Avukatlıktan savcı olup aynı anda da özel yetkili, örgütlü suçlara bakan, benim dosya bir anda bu beyefendinin önünde. Vallahi zan altında bırakmak istemiyorum. Belki gerçek meslek adabı olan bir insandır bilmiyorum. Çünkü halen daha bu dosyayla ilgili aranmam yok. Yalancı bir adam yönetiyor İçişleri Bakanlığı’nı. Ben Köfteci Yusuf’un köftesini ne yapayım?
- 'Akrabama baskı yapıyorsun ya, herkes kayıt altında'
Sen oralara geldin de bizi yönetiyorsun ya. Yaktın bizi, kendini yaktın, her şeyi yaktın, biraz sonra alev alev yanma dönemi başlıyor. Yanacaksın. Sülü bizim oralarda bir hikâye var bilir misin? Aslan, ormana çıkmış geyik, keçi falan yemek var. Bir bakmış bir tane küçük bir şey. Almış tam ağzına atacak kedi. Kedi demiş ki, ‘Ulan saygısız sen ne yapıyorsun, ben senin dayınım. Nasıl olur, sen küçücüksün demiş aslan. Kedi de, insanoğlunun eline düştüm, insanoğlunun eline düşünce böyle olursun demiş. Aslan muhatap olmamış, atmış.. Sonra aslan yoluna devam ederken avcıların ağına yakalanmış, buna vurmaya odunla vurmaya başlamışlar, çünkü silahla vururlarsa kürkü zarar görecek. Başlamış yalvarmaya, beni ne ederseniz edin ama ne olur dayımdan küçük etmeyin demiş. Elime düştün, seni öyle küçük edeceğim ki kibrit kutusuna sığacaksın, cezaevi kesin ilerleyen zamanlarda ama kibrit kutusuna sığacaksın.
Bizim akrabaya baskı yapıyorsun açıklama yapsın diye. Akraba makraba ayırmadım herkes kayıt altında. Reşat Baba, severim sayarım. Allah’a yemin olsun bir şeyler mırmır ediyor muşsun, paran çok, işin iyi, sakın böyle bir hataya düşme...
Bir de gazetecilere operasyon yaptırmışsın, komikliğe bak. Gazetecilerin HTS kayıtlarını, telefon trafiklerini açıklamıyorsun? Kaç kere konuşuyorsun? Devletin bakanısın neden Facetime’dan, WhatsApp’tan, niye müdürünün telefonundan konuşuyorsun gazetecilerle, Reşat babayla, onla bunla...
Bu sefer ortalık cidden karışır..Soyluya tasma olayından ziyade Binali Yıldırım beyin oğlunun konusu,Uğur Mumcu cinayetinde Mehmet Ağar iddiası.....harbi harbi köprüleri yaktı bu işin sonu hayra alamet görünmüyor.
Herkes soruyor; Tayyip neden hiç yorum yapmıyor diye... Anladınız mı şimdi?
bu zamana kadar beraber yürüyorlardı da öküz ölünce mi ortaklıkları bitti.hepsi birbirinden pislikler ama yine de çok zevkli böyle ortaya dökülenleri izlemesi.