Yürüyüş ve mitinge çok sayıda madenci yakını, maden işçileri, siyasi partiler ve Soma’daki kamu emekçileri sendikaları katıldı. Kütahya, Eskişehir ve Balıkesir’deki madenlerde yakınlarını yitirmiş madenci aileleri de yürüyüşte yerlerini aldı. Öğle saatlerinde TKİ ELİ Müessese Müdürlüğü önünde bir araya gelen madenci yakınları, siyasi parti, sendika ve çok sayıda kurum temsilci ve üyeleri kortej oluşturarak Hükümet Konağı önüne yürüdü. Ölen madencilerin isimlerinin yazılı olduğu pankart ve “Somayı unutmadık, unutturmayacağız. Sorumlulardan hesap soracağız” yazılı pankart taşındı. “Kaza değil katliam kader değil cinayet”, “Somanın kömürü katilleri boğacak” sloganları ve AKP karşıtı sloganlarla yürüdü.
Kütahya Gediz’de 21 Nisan 2005’te Gökler maden ocağında yaşamını yitiren 18 işçinin yakınları, Yine Eskişehir Mihalıçcık ve Balıkesir Mustafakemalpaşa’da yaşamını yitiren işçilerin aileleri ile Türkiye Maden İşçileri Aileleri Dayanışma Derneği de katıldı. Soma Gençlik Platformu pankartı ile katılan gençler, “Soma’nın gençleri karanlığı aydınlatacak” dövizi ve “Katiller dışarıda gençler isyanda” sloganı ile yürüdü.
Soma Eğitim Sen ve ESM Temsilcilikleri, HDP, CHP, BHH, İzmir Barosu Çağdaş Avukatlar Grubu, Sol Açık Taraftar Grubu üyeleri ve Taksim Dayanışması üyeleri de yürüyüşe katıldı. Mitingde konuşma yapan madenci yakınları katillerden hesap soracaklarını ve madenlerin güvenli halde çalıştırılması için mücadele edeceklerini dile getirdi.
Uğur Çolak’ın babası İsmail Çolak, “Susmadık, susmayacağız. Susarsak daha çok 301 madencimiz ölecek. Artık böyle acıların yaşanmasını istemiyoruz. Kimsenin sömürülmediği, evlatların babasız kalmadığı, anaların ağlamadığı bir ülke istiyoruz. Bizlerle bu acıyı paylaşana minnet borçluyuz. Katillerin gözlerine bakarak öfkemizi haykırmak için buradayız. Gerçek katilleri koruyorlar, gerçek katillerin yargılanmasını istiyoruz. Bizler çok acı çektik, çekmeye devam ediyoruz. Başkaları bu acıları çekmesin diye buradayız. Bir daha kader fıtrat denilmemesi madenlerde bir daha kazalar olmaması için çalışma koşullarının düzeltilmesi gerekli. Biz bunlar için mücadele ediyoruz” dedi.
Mustafa Kaya’nın eşi Naciye Kaya da şunları söyledi: “Bugün anneler günü ama bizler bu günü yalnız geçiriyoruz. Fıtrat değil bu cinayet. Eşlerimiz ekmek parası için gitti ama öldüler. Devlet yanımızda olduğunu söylüyor ama sorumluları yargılamıyor. Nerede bu devlet? Bir yıl oldu böyleyiz bir Ankara, gör bizi. Hani sendika nerede? Benim oğlum öldü nerde oğlum? Benim yavrumun hesabını kim verecek? Yazıklar olsun bu devlete. Oy verenlerin elleri kırılsın bunlar hiç bir şeyi hak etmiyor. Oyları hak etmiyor.”
İki kardeşini maden faciasında kaybeden kendiside madende çalışan bir işçi ise, “301’i unutmayacağız, unutturmayacağız. Acılarını unutursak kalbimiz kurusun. Her gün alanlarda olacağız, bu katliamı yaratanlardan hesap soracağız. Biz bunun fıtrat değil cinayet olduğunu biliyoruz. Sorumlular yargılanana kadar peşini bırakmayacağız. Sözler tutulmadı işçiye sahip çıkmayan sendikayı da istemiyoruz. Güven içinde çalışmak ailemize korku değil ekmek götürmek istiyoruz” dedi.
HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de Erdoğan’ı başkan yaptırmayacaklarına vurgu yaparak, “Tayip Erdoğan’ın elinden iktidarı almadıkça madencilerin hesabını soramayız. Madenlerde insancıl ve emniyetli çalışma ortamı sağlanmadan çalışma yapılamaz” dedi.
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel ise, madenci eş ve annelerinin Anneler Günü’nu kutladı. Özel “Taşeron sistemi katildir. Katillerden hesap soracağız” dedi.