Facebook–Cambridge Analytica veri skandalı, Cambridge Analytica'nın 2014 yılında toplamaya başladığı yaklaşık 50 milyon Facebook kullanıcısının kişisel olarak tanımlanabilir bilgilerinin toplandığı bir veri ihlali olarak kayıtlara geçti. Elde edilen veriler, bu kişileri işe alan politikacılar adına seçmenlerin fikrini etkilemek için kullanılmıştı. İhlali takiben, Facebook, kamuoyundan özür diledi ve Cambridge Analytica'nın verileri uygunsuz bir şekilde topladığını belirtti. Ayrıca ihlal, Facebook'un hisse senetlerinin düşmesine neden olmuştu. Ayrıca Facebook, Cambridge Analytica skandalı nedeniyle milyarlarca dolar ceza ödemişti.
Sosyal medyada her gördüğümüzden etkilenmememiz, her bilgiye doğruymuş gibi inanmamamız, kısaca sosyal medya okuryazarlığımızı artırmamız gerektiği bu skandallarla tekrar tekrar anlaşılıyor. Cambridge Analytica örneğinde gördüğümüz bir başka unsur da insanların "echo chambers" yani "yankı odaları"na hapsedilmesi ve bu yolla fikri farklı olanların bile fikrinin değiştirilmesiydi. İçinde bulunduğumuz platform da bir "yankı odası" örneğin. Hep aynı tarzda yorum yapanların daha çok beğeni aldığını ve yorumlarım yukarıdan aşağıya beğeniye göre sıralanması sizi ister istemez, "çoğunluğun fikrini" daha çok okumaya ittiğini görebilirsiniz. Sistem default olarak yorumları beğeniye göre sıralıyor. O nedenle sosyal medya okuryazarlığının yanı sıra eleştirel düşünmeyi bilmek de çok önemli.