Facebook'ta Paylaşım Rekoru Kıran Düşündürücü Yazı: 'Her Kadının Bir Oğlu Olmalı'

Facebook, anlamlı sözlerin, üstü yazılı komik resimlerin mecrası haline geldi. Hayatlarımızı değil de, görüşlerimizi paylaşmayı tercih ettiğimiz son dönem Facebook'unda paylaşılan yazılar haliyle dikkat çekiyor. Son günlerde Facebook'ta dolaşan bir yazı, birçok kadın ve erkeği oldukça kızdırdı. Nedenlerine birlikte bakalım.

Facebook'ta evlilik ve çocuk sahibi olmaya dair güzellemelere mutlaka denk gelmişsinizdir. Normalde oldukça sıradan olan bu yazılardan biri sosyal medyada tartışma yarattı.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Yazı aslında gayet normal, sıradan bir Facebook yazısı gibi başlıyor.

Ancak daha başından itibaren yanlış bir yola saptığı ortada.

Yemekli tabağı bulaşık makinesine koymak, yerlere reçel dökmek gibi davranışlar bir çocuk yaptığında sevimlidir. Ancak bu yazı küçük bir çocuktan değil, 'kocaman bir adam'dan bahsediyor.

Kirliyi temizden ayıracak temel yeteneklere sahip olmaması beklenen bu koca adamın aynı zamanda annesini sokaktaki tehlikelerden koruması bekleniyor.

Çünkü tek yapabildiği bu olsa gerek.

Sanıyoruz ki, 'her erkek ömür boyu çocuk kalır' bahanesinin arkasına sığınılmış. Ancak bu yetişkin bir insanın neden durup dururken 4 yaşına döndüğünü ve çıkarmaması gereken ayakkabılarını evin içinde çıkardığını açıklamaya yetmiyor.

Daha ilginç olansa, 4 yaşındaki bu koca adamın annesinin kıyafetine karışma yetkisine sahip olması. Yazıda bahsedildiği gibi daha dün iç çamaşırlarını giydiren annesinin uzun yıllardır tecrübe ettiği giysi seçme tercihine müdahale edebilmesi, annenin bundan hoşnutluğu ilgi çekici.

Elbette daha erkek bebek kucağa alınır alınmaz başlayan sanal kıskançlık ve rekabet de unutulmamış.

Bir erkeği iki kadın arasındaki ezeli rekabetin içine henüz rakip adayı bile yokken atmak, aslında çocuğa 'hayatın boyunca eşin ve annen arasında kalacaksın' fikrini aşılamak ve içten içe eskisi kadar sevilmeme korkusu değil de nedir? Kocaman adamın her açıdan paraya boğulması gerekliliğine değinmiyoruz tabii ki.

Daha ortada gelin filan yokken kıskançlık denizinin derin sularında yüzmek bu olsa gerek.

Yaşlılıkta, ziyaretlerde gelin istenmez mesajı çok net veriliyor. Bir erkek çocuk annesi daha büyümemiş oğlu üzerine yaşlılık planları yapıyor; yalnız gelsin de, eskisi gibi olsun. Hayatta hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Bugünden bugünü özlemek ise pek normal karşılanacak bir durum değil gibi.

Erkek berberi tecrübesi neden ilginç merak ettik açıkçası. Yaşamadan yorum yapmak zor.

Öte yandan bir erkek neden dans pistinde kazık gibi durmalı, bunun nesi güzel gibi sorular var akıllarda. Bir insana dans etmeyi öğretmek güzeldir elbette, tabii o da istiyorsa. Hem kazık gibi durup, hem dans etmek zor olsa gerek. Hesap ödemek ise eğer oğlu ilk kez kendi parasını kazandıysa gurur verici olabilir elbette. Ancak aksi durumda bunun da bakkaldan ekmek almaktan farkı yok.

Yazının son paragrafında "kız çocuk karşılık bekleyerek, erkek çocuk karşılıksız sevilir" mesajıyla muhteşem bir finale imza atılmış.

Erkek çocuk yaşlandıklarında ebeveynlerine bakacak değil elbette. Bu kız çocuklarının görevi. Herkes yerini bilmeli. Erkekler bir gün gider, kendi ailelerini kurar; anne babalarını arayıp sormazlar. Kız çocukları ise evlenseler de ömür boyu ailenin yardımcısıdır. Yazı bir annenin çocuğunu doğal olarak çok sevdiğini vurgulayarak bitiyor.

Biz de güzel bir anlatım, yazanın yüreğine sağlık demek isterdik fakat diyemiyoruz.

Elbette hayatta farklı görüşlere, insanların çocuklarını kendi diledikleri şekilde yetiştirmelerine saygı duymak bir zorunluluk. Ancak bazı konular var ki, insan olmak ile çelişiyor ve bu noktada eleştiri şart hale geliyor. Bu yazıda da dikkat çeken yazarın görüşü değil, yüzlerce, hatta binlerce erkek annesi tarafından paylaşılmış olması. Neticede bir toplumda hep birlikte yaşıyoruz.

30 yaşında bir adamın, örneğin iş yerinde yerlere yapış yapış yemeğini dökmesi ve iş arkadaşlarının bu yemeklerin üzerine basa basa yürümesi hoş bir davranış mıdır?

Yemek bulaşmış ağızla atılan sevimli bir gülücük durumu toparlar mı? Ya da yalnız yaşayan bir adamın kirliyle temizi ayırt edemediği için kirli giysileriyle dolaşması nasıl olur? Bunlar gerçek değil, hikayeyi sevimli kılmak için uydurulan abartılı örnekler, farkındayız da beceriksizlik övmenin sevimliliği nerede?

İşin özünde, bu oldukça cinsiyetçi bir yazı.

Bu elbette bir erkek annesi tarafından kaleme alınmış bir yazı, ancak bir kız annesi de özneyi kız çocuğu ile değiştirip paylaşabilir mi? Genç bir kadın mutfakta reçel döküp öylece bırakabilir mi örneğin? Kadınların çocuklaşmaya hakkı yok mudur? Kız çocukları hakkında yazılan yazılar daha çok 'en büyük yardımcım, yaşlanınca bana bakacak, altımdan alacak' minvalinde olduğu için diğer türlüsünü düşünmek zor elbette.

Erkek ya da kız; elbette çocuklar çok değerli ve bunu onlara hissettirmeliyiz. Ancak doğdukları andan itibaren erkek çocuklarına yönelen farklı ilginin normal seviyeye çekilmesi gerekiyor.

Dün doğmuş bebek hakkında 'ileride kızın teki gelip elimden alacak' gibi kıskanç düşüncelere kapılmak ne yazık ki sağlıklı değil. Aynı şekilde ev içinde beceriksiz bir şımarık olması beklenen erkeğin dışarıda becerikli ve sorumluluk sahibi olmasını beklemek de hayal kırıklığı yaratmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Dışarıda delikanlı olsun diye bir çocuğa 10 yaşında annesine, ablasına müdahale etme yetkisi verilirse; ileride bu yetkiyi vermeyen insanlarla sorun yaşaması kaçınılmazdır.

Çocuk yetiştirmenin herkes için farklı olduğunu, ancak ortak insani paydalarda birleşmek zorunda olduğumuzu kabullenmeliyiz.

Aksi durumda yaşanacaklardan hem toplum, hem de sağlıksız yetiştirilen birey etkilenecektir. Kimse çok sevdiği çocuğunun mutsuz ve hayatta başarısız olmasını istemez. En azından bunun için yanlışlarımızı yeniden gözden geçirmemiz ve sağlıklı bireyler yetiştirmemiz gerekiyor. Yazıda da bahsedildiği gibi bunda en büyük pay anneye düşüyor (yazıda babanın harçlık verme dışında yeri yok). Annelerin geleceğin iş adamları, sevgilileri, eşleri, babalarını yetiştirirken; kendi hırslarını, egolarını, hayata karşı duydukları öfkeyi ya da intikam duygusunu kesinlikle bastırmaları gerekiyor. Bu bazen zor olabilir, ancak bunu çocukları için yapmaları şart.

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
YORUMLAR

oğlu 30 yaşında yerlere yemek döküp ayakkabılarını salon ortasında çıkarıyormuş . Kadın da ben çocuk yetiştirdim diye övünüyor muymuş?

Millet cinsiyetçi dile takılmış ama bence bunu yazan kadının oğluna karşı ensest duyguları var. Erkek olduğum halde okurken benim bile midem bulandı. Normal bir ana-oğul ilişkisinden bahsedilmiyor bence.

Pasif Kullanıcı
04.05.2017

Bi daha baktım da evet hafiften ensest bi durum sezliyo sanki. O zaman durum daha da vahim. Buna katılan binlerce kadın var. Şimdi burdan bile çıkar birileri bu yazıyı savunur.

Pasif Kullanıcı
04.05.2017

Dünyanın en gerizekalı yazısı. İşte akıllı anneler var adam yetiştirir, gerzek anneler var bu yazıdaki gibi adamcık yetiştirir. Daha kendi çamaşırını bile yıkayamayacak adamcıklar. Sonra o adamcıklara kendileri gibi kölelik yapacak başka bi kadın ararlar. Ona da "gelin" derler. Bu kızcağız niyeyse gerzek annelere bi türlü yaranamaz. Yeterince iyi köle değillerdir. Sonra gerzek annenin gerzek oğlu ona da çocuk gibi davranır. Gelin de adamın karısı değil annesi olur bi yerde. Çünkü adamcık annesi sayesinde henüz büyümemiştir ve hep bi anne arayışındadır.

TÜM YORUMLARI OKU (58)