Sahne tozunu yutmaya daha gençlik yıllarında karar veren Ezgi Mola, oyunculuk tutkusunu hiç gizlemedi. Lise yıllarında içine düşen tiyatro aşkı, onu Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne götürdü. Burada dört yıl boyunca sıkı bir eğitim alan Mola, yeteneği ve disipliniyle kısa sürede fark edildi.
Henüz 18 yaşındayken Aydoğan Temel’in yönettiği Çürük Elma adlı tiyatro oyunuyla sahneye adımını attı. Kameralarla ilk buluşması ise 2000 yılında, Karate Can dizisiyle oldu.
Ardından gelen Unutma Beni ve Yalancı Romantik gibi yapımlarda kendini gösterse de, onu geniş kitlelerin tanıması 2005 yılında yayınlanan Hırsız Polis dizisiyle oldu. “Melek” karakteri, izleyicinin kalbine dokundu, Mola'nın yıldızı o dönemde parlamaya başladı.
Aynı yıl, Türkiye’nin en güçlü oyunculuk mutfaklarından biri olan BKM ile yolları kesişti. Yılmaz Erdoğan’ın da desteğiyle kariyeri ivme kazandı.
Sinemaya geçişi ise bir başka dönüm noktasıydı. 2006 yapımı Hayatımın Kadınısın filmindeki performansıyla sadece seyircinin değil, eleştirmenlerin de takdirini topladı. Bu rol, ona Sadri Alışık En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’nü getirdi ve “Ezgi Mola” ismi artık ciddi ciddi konuşulmaya başlandı.