EYT Düzenlemesi Hakkaniyetli mi?

Kısaltması EYT, yani “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” senelerdir gündemimizi zaman zaman meşgul eden emeklilik hakkı talebine odaklanmış yaklaşık 2 milyon 300 bin kişiden müteşekkil bir topluluğu nitelemek için kullanılan bir tabir.

EYT kapsamına giren kişiler sigorta girişleri bir başka deyişle sigortalılık başlangıçları 8 Eylül 1999 ve öncesinde yapılmış ve prim gün sayısı ile sigortalılık süre şartını tamamlamış ancak yaş sınırının altında kalmış kişilerdir. EYT problemi 20 seneye yakın bir süre çalışmış ancak kendisinden önceki senelerde sigorta başlangıcı yapılmış olanlar gibi emekliliğe hak kazanamamış, bu hakkı ertelenmiş insanların 1999 yılında yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Kanunu’nda yapılan değişiklikle ortaya çıkmış işbu problemini ifade etmek için hak talebi dile getirmeleri meselesidir.

Söz konusu değişiklik öncesinde kadınlarda 20 yıl, erkeklerde ise 25 yıl sigortalılık süresi ve bununla birlikte 5000 gün prim şartı ile emekli olunabiliyordu.

Değişikliğin ardından kademe kademe arttırılan yaş sınırı ve prim gün sayısı güncel olarak işçilerde 7200 gün (SSK), çiftçilerde ve esnaflarda ise 9000 gün (Bağ-Kur) olup yaş sınırı ise kadınlarda 58, erkeklerde 60 şeklindedir. 

Yaklaşık 2 milyon 300 bin kişiyi doğrudan etkileyen EYT problemi daha önce de muhalefet liderleri ve hükûmeti destekleyen parti liderleri de dahil, muhtelif siyasetçiler tarafından çözülmesi vaat edilmiş olup geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yaş şartı olmadan emekliliğe imkan sağlayan düzenlemeyi eski sistemdeki SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı ayrımı olmaksızın mevcut yapıdaki herkes için geçerli kılıyoruz. Taşerondan kadroya alınanlardan hemen emekli olmayı tercih etmeyecekler için ayrı bir geçiş düzenlemesi hazırlıyoruz. Emekli olduktan sonra sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edecek vatandaşlarımız için sosyal sigorta prim teşviki getiriyoruz. Amacımız emeklilik sonrası çalışan vatandaşlarımızın bunu kayıtlı olarak sürdürmelerini sağlamaktır” şeklindeki açıklamasıyla tekrar gündemimize oturmuş ve bu problemin çözümleneceği kesinleşmiş oldu.

Daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “seçim kaybetsek de yokum” şeklindeki açıklaması ve Muhalefet Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Twitter hesabında EYT sorununu bitireceğini ifade eden bir görsel paylaşması EYT’yi tekrar gündeme taşımıştı. Siyasilerin seçim faaliyetleri dahilinde bir vaat olarak ortaya koydukları bu meselenin nasıl bir düzenleme ile çözüme kavuşturulacağı yine seçime doğru yaklaşılırken Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamayla netleşti.

Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’in açıklamasına göre EYT’nin maliyeti 100 milyar TL’nin üzerinde. Ancak Bakan, hazinenin bütçe imkanlarının yeterli olduğunu da belirtti. EYT düzenlemesi için 8 Eylül 1999 sonrası sigorta girişi yapılan çalışanların “boynunda yük olacağı” gibi eleştiriler halk nezdinde mevcut olsa da hukuken “kazanılmış hak” statüsünde bir hak olduğu belirtilebilir. Türkiye siyasetinin geleceği, ekonomik konjonktür ve hazinenin muhasebesi açısından bittabi oldukça önemli olan bu düzenleme yukarıda ifade ettiğimiz gibi yüz binlerce hatta milyonlarca insanı ilgilendiriyor. Ancak EYT düzenlemesinin iktisadi ve siyasi tarafını bir yana bırakırsak hukuki anlamda EYT düzenlemesi bize tam olarak ne ifade ediyor?

EYT düzenlemesinin hukuki zeminde tartışılabilmesi için öncelikle hukuk dünyasında önemli kavramlar olan “kazanılmış hak” ve “haklı beklenti” kavramlarının ne anlama geldiklerini kısaca açıklamak icap etmektedir. 

Kazanılmış hak nedir?

Kazanılmış hak kavramı; hakkın doğumu esnasında hukuka uygun olarak tamamlanası ve bu şekilde tüzel veya gerçek kişi lehine sonuçlar doğurmasını, daha sonra mevzuat değişikliği sebebiyle, mahkeme kararı, işlemin geri alınması ve sair sebeplerle işlemin kişi aleyhine yeniden tezahür etmesine sebep olmasına karşılık hukuk düzeninin o hakkı lehe haliyle sürdürülmesi yönünde koruması anlamına gelmektedir.

Haklı beklenti nedir?

Haklı beklenti kavramı; idarenin ister bir taahhüt isterse yerleşik uygulama halindeki bir uygulamasına güvenmek suretiyle kişide oluşturduğu kişinin kendi lehine bir sonuca ulaşabileceği yönündeki beklentisinin hukuk düzeni tarafından korunması anlamına gelmektedir.

Emeklilik EYT’lilerin kazanılmış hakkı mı haklı beklentisi mi?

8 Eylül 1999 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı kanun ile birlikte emeklilik yaşı için sınır yükseldi. Bu sınırın yükselmesinden sonra EYT’liler için bir kesim hukuki anlamda bir kazanılmış hak olduğunu dolayısıyla söz konusu düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi gerektiğini belirtti ve kanunun ilgili maddeleri AYM’ye götürüldü.

Bir başka kesim ise EYT’lilerin bir kazanılmış hak sahibi olmadığı ancak kendilerinin bir haklı beklentilerinin olduğu yönünde fikir beyan ettiler. “Ortada sabit, tamamıyla doğmuş bir hak olur ise kazanılmış bir hak mevcut olacaktır ancak bu durumda böyle bir hak tamamen doğmuş değildir” minvalindeki fikirleri her ne kadar ilk duyduğumuzda kulağa doğru gelse de hakkaniyet ve hak yönünden eşitlik de her zaman hukukun temel taşları olarak göz kırpmaktadır. Dolayısıyla hukukun ve mevzuat koymanın/vaz etmenin doğası gereği bir set/sınır çekmek doğaldır. Çünkü düzenlemenin meclisten geçtiği durumda da tüm EYT’lilerin yaşadığı sorun eşit düzeyde giderilmiş olmayacaktır. Dolayısıyla aradaki süreçteki farklı mağduriyetler için çeşitli davaların açılacağı öngörülmektedir.

Ancak burada bir tarih ile çekilmiş sınırın mağduriyet yaratması da yine hukukun önlemesi gereken bir ihtilaftır. AYM’nin ise “kazanılmış hak” ve “haklı beklenti” hususlarında birbirinden farklı yönde kararları bulunuyor. Ayrıca burada yalnızca “kazanılmış hak” ve “haklı beklenti” çizgisinde bir değerlendirme yapmak da muhakkak eksik olacaktır. Çünkü pratikte gördüğümüz durum -EYT düzenlemesinin henüz yapılmadığını belirterek- 1999’da sigorta girişi yapılmış işçinin 2019 yılında emeklilik hakkını daha önce kazanmış ya da haklı olarak beklemiş olmasına rağmen emekliliğinin 15 yıl ertelenmesi ve 2037’de emekli olacak olması gerçekten bir problemdir. Kazanılmış bir hak olmaması savunuluyorsa da bu duruma rağmen yeni bir düzenleme ile yumuşatılabilir bir problem olarak da görülebilmelidir.

EYT’lilerin düzenleme sonrasında emeklilik şartları neler?

-Çalışanın 8 Eylül 1999 öncesinde sigorta girişinin yapılmış olması gerekiyor.

-Kadınlar için; 5.000 prim günü ve 20 yıl sigortalılık süre şartını tamamlaması gerekiyor.

-Erkekler için; 5.000 prim günü ve 20 yıl sigortalılık süre şartını tamamlaması gerekiyor.

-Emekli Sandığı ve Bağ-Kurlular için ise kadın çalışanların 20 yıl sigortalılık süresi ve 7.200 prim günü; erkek çalışanların ise 25 yıl sigortalılık süresi 9.000 prim günü şartını tamamlaması gerekiyor.

-Prim ve sigortalılık süre şartlarını karşılayan Emekli Sandığı, SSK, Bağ-Kur fark etmeksizin tüm sigortalılar yaşa bakılmaksızın emekli olabiliyor.

-Erkekler en son 8 Eylül 2024 tarihinde sigortalılık süre şartını tamamlayabilecek.

EYT düzenlemesi sonrasında emeklilik için nasıl başvuru yapılır?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önce yaptığı açıklama ile aralık ayında meclise geleceğini söylediği sonrasında yaptığı açıklamayla detaylarını aktardığı EYT düzenlemesinin kesin olmamakla birlikte ocak ayında yasalaşması bekleniyor. İşbu düzenleme ile ilgili olarak doğrudan fiziki olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvurarak ya da internet ve uygulamalar vasıtası ile E-Devlet üzerinden bilgi alınabilmektedir.

SGK, EYT düzenlemesi vaz olunup yasalaştıktan sonra oluşması muhtemel yoğunluk ve kurum ile müdürlüklerin kapısında oluşması muhtemel kuyruklara karşı bir önlem olarak emeklilik başvurusunun E-Devlet üzerinden yapılabileceğine yönelik kurumun kendi resmi sosyal medya hesaplarından duyuruda bulundu. Aynı zamanda emeklilik işlemlerinin yapılacağı merkezlerin sayıca çoğaltıldığını, bu merkezlerde söz konusu işlemleri gerçekleştirmek üzere ek personel ilave edileceğini açıkladı. 

E-Devlet üzerinden emeklilik başvurusu talebi oluşturmak için izlenmesi gereken yol şu şekilde:

-Öncelikle “gelir, aylık ödenek talep belgesinin verilmesi” sekmesine tıklanması gerekiyor.

-Ardından “yeni başvuru” sekmesi seçilerek açılan sayfada “yaşlılık aylığı” butonuna tıklanması gerekiyor.

-Talep edecekleri aylıklar için SSK’lıların (işçiler) “4A”, Bağ-Kurluların (çiftçiler, esnaflar ve esnaf gibi Bağ-Kur ödeyen avukatlar vb.) ise “4B” seçeneğini işaretleyip “Başvur” butonuna tıklamasıyla bu işlem sonlanmış oluyor.

Yukarıda okumuş olduğunuz EYT düzenlemesi hakkındaki yazımız umuyorum size fayda sağlamıştır veya sağlayacaktır. Haklarınızın korunduğu bir hayat dileğimle... Hukuki gündemler hakkında sıradaki yazılarımız için takipte kalın. Sağlıcakla!

Instagram

Linkedln

Facebook

Popüler İçerikler

Gazeteci Fulya Öztürk'ün Azerbaycan Milletvekiline Ağladığı Anların Beden Dili Analizi Çok Konuşuldu
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!
YORUMLAR
01.01.2023

Bu sitede gördüğüm en düzgün ve en iyi içerik diyebilirim. Konuyu bu kadar düzgün bir şekilde işlediği için editöre teşekkür ediyorum.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ