Yaşlanma süreciyle birlikte diğer organlarda olduğu gibi, deri de zamanla morfolojik ve fizyolojik olarak geriler, fonksiyon kaybına uğrar. Diğer organlardan farklı olarak, derideki yaşlanma sürecinde fiziksel, kimyasal ve mekanik çevresel faktörler de etkilidir. Dolayısıyla deri yaşlanması başlıca intrensek(içsel, genetik, kronolojik) ve ektrensek (dışsal, fotoyaşlanma) deri yaşlanması olarak iki farklı şekilde gerçekleşir. İntrensek deri yaşlanması, iç etkenler ve geçen zamana bağlı oluşan, ilerleyici ve kaçınılmaz bir süreçtir. Ekstrensek deri yaşlanması ise başta ultraviyole (UV) olmak üzere çevresel faktörlere bağlı gelişen, geciktirilebilir ya da engellenebilir bir süreçtir. Araştırmalar, yaşlanmaya bağlı cilt sorunlarının %80-90'ının çevresel zararlardan meydana geldiğini gösteriyor. Genetik faktörler ve diğer içsel etkenlerde önemli ama onların gücü %20'yi geçmiyor. Yani; cilt yaşlanmasının hızını sadece genetik mirasınız belirlemez. Cildinizin nasıl yaşlanacağına yalnızca genleriniz karar vermez. Dış etkenler yani çevresel yaşlanmanın etkileri çok daha önemlidir.