Dünya, binlerce yıldır farklı coğrafyalarda hüküm sürmüş uygarlıklara ev sahipliği yapıyor. Bu yüzden dünyanın hemen her yerinde kendisinden izler bırakmış uygarlıkların eserleri ile karşılaşmanız son derece olağan. Her biri son derece ihtişamlı olan bu yapıların nasıl inşa edildikleri ise çoğu zaman merak konusu. Peki, milyarlarca insanın ziyaret ettiği ve hayranlıkla izlediği tarihî yapıları daha yakından tanımak ister misiniz?
Hem Hristiyanlık hem İslam dininde kutsal olarak kabul edilen Ayasofya, dünyanın en eski ve görkemli yapılarından birisi. 537 yılında Bizans İmparatoru Iustinianus tarafından yaptırılan Ayasofya, Roma'nın ihtişamını yeniden canlandırmak için inşa edilen özel bir yapı. İstanbul'un Osmanlıların eline geçmesiyle camiye dönüştürülen yapı, 1935 yılında Atatürk'ün emriyle müze olarak kullanılmaya başlandı. Geniş ve büyük kubbeleri, barındırdığı ikona ve İslami gravürlerle dünyanın en özel yapılarından biri olan Ayasofya, 2020 yılında tekrar cami olarak ziyarete açıldı.
Hindistan'ın kültürel sembollerinin başında gelen Tac Mahal, dünyanın en görkemli anıt mezarlarından birisi. Babür İmparatoru Şah Cihan, doğum esnasında ölen eşinin yası için bu yapıyı yaptırmaya karar verir. Yapımı tam 20 yıl süren anıt mezarda toplam 22 bin kişinin çalıştığı düşünülüyor. Süsleme ve kaplamalarıyla dikkat çeken yapıda zümrüt, pırlanta ve yakut gibi değerli taşlar yer alıyor.
Fransız filmlerinin ve romantik tatillerin uğrak adreslerinden birisi, hiç şüphesiz Eyfel Kulesi. Şehrin tüm noktalarından görülen devasa yapı, 1889 yılında inşa edildi. O dönemler yapımı halk tarafından istenmese de bugün, Fransa'yı Eyfel Kulesi olmadan kimse hayal edemez.
Ürdün'de yaklaşık 100 kilometrekarelik bir alana yayılan Petra Antik Kenti'nde kayaların arasına oyulmuş muhteşem bir yapı var. El Hazne olarak adlandırılan bina, toplam 12 kattan oluşuyor. Sütunlu yapısı ve oymalarıyla dikkat çeken yapı, 2200 yıldan beri hâlâ ayakta.
İspanyol mimar Antoni Gaudi tarafından yapımına başlanan Sagra De Familia, 1926 yılında Gaudi'nin tramvay altında kalarak ölmesi nedeniyle bitirilemedi. Bir kısmı halkın maddi yardımlarıyla tamamlanan bazilikanın inşaatı, bugün hâlâ devam ediyor. İspanya'nın Barselona şehrinde bulunan yapının 2026 yılında tamamlanması ön görülüyor.
Hakkında en çok spekülasyon yapılan uygarlıkların başında Antik Mısır geliyor. Binlerce yıldır ayakta kalan piramitleri, tapınakları ve hâlâ gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen mumyalarıyla oldukça özel bir medeniyet. Mısır denildiğinde ise herkesin aklına ilk gelen şey şüphesiz Mısır piramitleri ve Büyük Gize Sfenksi. Büyük Gize Sfenksi, yaklaşık 4500 yıldır ayakta. Mükemmele yakın matematik ölçüleri, tonlarca ağırlıktaki taşları ve gizemli yapılış amacıyla oldukça ilgi çekici. O dönem için nasıl yapıldığı büyük merak konusu olan yapının gün yüzüne çıkarılması, 19. yüzyıla rastlıyor.
Roma İmparatorluğu denilince akla ilk gelen şeyler, hipodrom ve amfi tiyatrolar olur. Roma İmparatorluğu'nun beşiği İtalya'da bulunan Kolezyum, dünyanın en büyük amfi tiyatrosu olma özelliği taşıyor. Ayrıca kemerli bir yapıya sahip olan Kolezyum, dünyanın desteksiz ayakta duran en büyük amfi tiyatrosu. Kolezyum, aynı zamanda tüm ihtişamıyla eski dönemlerde yapılan görkemli törenleri anımsatan bir hafıza merkezi.
Birleşik Krallık ile özdeşleşen Big Ben, dönemin mimari özelliklerini yansıtan bir saat kulesi. 1834 yılında büyük bir yangında zarar gören Westminster Sarayı için tasarlanan saat kulesi, Gotik ve Viktorya mimari anlayışlarını yansıtıyor. Saatin tasarımı, 1852 yılında ölen Agustus Pugin'e ait. Yüksekliği 96,3 metre olan saat kulesinin çanı 13,5 ton, saati ise 5,5 ton ağırlığında. Big Ben'in çan sesi, 14 kilometre uzaklıktan bile duyulabiliyor.
Piramitleri uzaylılar yapmış yiyeenim😅😅
osmanlının ürdüne yıllarca hükmedip, petra antik kentinden hiçbir zaman farketmemeleri :)