Düşünsenize, birisinin binlerce yıl önce sahip olduğu yaşama şeklini bugün vücutlarımızda okuyabiliyoruz!
Düşünsenize, birisinin binlerce yıl önce sahip olduğu yaşama şeklini bugün vücutlarımızda okuyabiliyoruz!
Dikkatli bakarsanız vücudunuzda siz ihtiyaç duyuyorsunuz diye değil, atalarınız onlara ihtiyaç duydu diye bulunan birçok şeyle karşılaşacaksınız.
Fakat doğal seçilim yoluyla evrimleşerek bugünlere nasıl geldiğimizi anlamamızda büyük bir rol oynuyorlar.
Bileğinizin ortasında hafifçe yukarı kalkmış bir kısım görüyor musunuz? Eğer görüyorsanız bu kolunuzun o kısmındaki körelmiş kaslarınızın hala yerinde durduğu anlamına gelir.
Bu kasın olmaması sizi daha güçsüz yapmaz. Tutuş gücünüzde hiç de değişiklik yoktur.
Örneğin lemur ve maymunlarda daha uzunken şempanze, goril ve ağaçlarda zıplayıp durmayan diğer maymunlarda daha kısadır.
Dış kulağımıza bağlı üç adet böyle kas bulunur.
Bu kasların benzer hareketlerini kedi ve köpek kulaklarında görmüş olabilirsiniz. Günümüzde bu kasların geriye kalan hareketlerini elektrotlarla incelemek mümkün. Kaslarımız hala sesin geldiği yöne doğru hareket etmeye çabalıyorlar.
Üşüdüğümüzde kıllara bağlı olan minik kaslar kılları çekerek dikleştirir ve deri üzerinde ufak kabarcıklar oluşur. Tüylü memeli akrabalarımız bunu sıcak kalmak için kullanırlar.
Üşüdüğümüzde vücudumuz adrenalin salgılar . Bu yüzden karşı koyma mekanizması, tehdit algıladığı zamankiyle aynı hareket eder.
Bazı duygusal anların tüylerimizi diken diken etmesinin nedeni de bu olabilir.
Omurgamızın sonunda kaynaşmış omurlar bulunur. Bazı insanlarda 3 bazı insanlarda 5 tane olan bu omurlar, kuyruksokumu dediğimiz bölgeyi oluştururlar. Günümüzde bu bölge bazı pelvik kaslar için destek işlevi görse de aslında bu omurlar atalarımızın kuyruklarından geriye kalanlardır.
Anne karnında yaklaşık 4 haftalıkken insan embriyosu da diğer omurgalılara oldukça benzer. Bu embriyonun 10-12 gelişmekte olan omuru bulunan kuyruğu da vardır. Çoğu hayvanda bu kuyruk büyümeye devam ederken insanlar ve diğer maymunlarda birkaç hafta sonra kuyruktaki hücreler yok olur.
Bebeklerde yaklaşık 6 aya kadar gözlemlenen bu refleks, hem elde hem ayaklarda görülür. Bebekler tutundukları yerde bir süreliğine kendi vücut ağırlıklarını sadece elleriyle kaldırabilirler.
İlginçtir ki, bu platformda birden kaliteli içerik sayısı artmaya başladı. Devam etmesi dileğiyle...
Antropolog Dorsa Amir'in sözü; vücudunuz aslında bir doğa tarihi müzesi. İçeriktekilere ek olarak üçüncü göz kapağı (işlevi yok kuşlar ve kedi gibi hayvanlarda işlev görüyor), 20 yaş dişleri(ateşle pişirdiğimiz ve yumuşak olan besinlerle beslenmeye başlamamızın ardından işlevselliğini yitirdi bir çok insan da çıkmaz bile), apandis (yaprak ihtiva eden gıdalarda selülozun işlenmesine yardımcı olur otçulluktan etçilliğe dönmemizle apandise daha az gerek duyuldu olmasada olur), ayakta bulunan plantaris kası (hayvanlar tarafından nesneleri ayakla tutmak için kullanılan kas bu kasa sahip olmadan doğan insan sayısı artmakta)
Düz dünyacılar bir, evrim karşıtları iki. Bu iki gruba hiçbir şekilde hiçbir şey anlatamazsınız. Safi zaman kaybıdırlar...