2023 Oscar Törenin'de Bütün Ödülleri Silip Süpüren "Everything Everywhere All At Once" Filmini İnceliyoruz!

2022 yılında A24 yapımı çok güzel bir film çekildi. 'Everything Everywhere All At Once' yani Her Şey Her Yerde Aynı Anda. Film insanı şaşırtan aksiyonu, kara mizahı, absürt komedisiyle daha önceki evren temalı filmlerden çok bambaşka. Çoklu evrenlerde sıçrama yapan Evelyn'in hikâyesi izleyene 'ben de yapabilsem' keşke dedirtiyor.

Aynı zamanda 95. Oscar Ödül Töreni’ne de damgasını vuran ve 'En İyi Film' Ödül'ü başta olmak üzere birçok ödülü kapan 'Everything Everywhere All At Once' (Her Şey Her Yerde Aynı Anda) filminin detaylı incelemesine hep birlikte bakalım...

Not: Spoiler'dan geçilmiyor buralar. 👇

95. Oscar Ödül Töreni’ne "Everything Everywhere All At Once" filmi damgasını vurup neredeyse bütün ödülleri silip süpürdü.

Gelin, 'En İyi Film' Ödül'ü başta olmak üzere birçok ödülü kapan 'Everything Everywhere All At Once' (Her Şey Her Yerde Aynı Anda) filminin detaylı incelemesine hep birlikte bakalım...

Tam anlamıyla "Her Şey Her Yerde Aynı Anda" diyeceğiniz bir filmdi.

Everything Everywhere All at Once yani Türkçe anlamıyla Her Şey Her Yerde Aynı Anda filmi 2022'nin en başarılı ve izleyeni bambaşka evrenlere taşıyan bir film. Daniel Kwan ve Daniel Scheinert tarafından yazılan ve yönetilen Amerikan bilimkurgu filminde sıradan aksiyon ve dövüş sanatları filminde bulamayacağımız harika bir hikâye var. Gelin hikâyeye geçmeden önce bu filmde kimler kimler varmış bir bakalım.

Filmin oyuncuları klasik bir anne-baba ve kızdan oluşuyor.

Filmin başrollerinde Michelle Yeoh, Ke Huy Quan, Stephanie Hsu, Jenny Slate, Harry Shum Jr., James Hong ve Jamie Lee Curtis var. Michelle Yeoh, Amerika'ya kocasıyla göç etmiş ve çamaşırhane işleten Evelyn Quan Wang adında bir Çinli kadın rolünü canlandırıyor. Yıllar önce ailesinin evlenmek için onay vermediği adamla evini terk ediyor ve bir hayat kuruyor. Bütün işi çamaşırları makinede yıkatmak ve dükkanın vergilerini yönetmek. Kafası oldukça dolu bir karakter, yani her şeyi aynı anda yapmaya çalışan ama ailesini -özellikle de eşini- ihmal etme noktasına gelen bir kadın. Ke Huy Quan ise Evelyn'in kocası Waymond Wang rolünde sevgi dolu, uysal ve yerine göre de aptal bir adam. Yaşadığı hayatla bir problemi yok, sadece karısından onunla azıcık konuşmasını isteyen biri. Karısıyla iletişim kuramamak onu çok üzüyor.

Kızları kendi içinde bambaşka bir dünya olan biri...

Eveyln ile Waymond'un Joy Wang adında bir kızları var. Kendi içine kapanık ve kafası bunalmış bir genç kız Joy. Onun hayattaki tek yolunda giden şey sevdiği kız arkadaşı Becky. Joy'un da ailesiyle arasında buzlar var; onlarla bir şeyler paylaşmakta zorluk çekiyor. Annesi bir kızla sevgili olmasını kabullenmiş ama dedesine 'bunu söylersem kalpten gider' diyerek gizli tutuyor. Joy kendiyle ilgili gerçeklerin saklanmasından aşırı şikayetçi bu yüzden.

Filmin dedesi Gong-Gong memnuniyetsiz bir baba.

Evelyn'in babası Gong Gong, hayatta hiçbir şeyden memnun olmayan ve herkesten -özellikle kızından- çok fazla şey bekleyen klasik bir baba. Onun için önemli olan tek şey taleplerinin karşılanması. Kızının mutluluğu ya da başarısı onun için pek bir şey ifade etmiyor.

Evelyn yıllardır çamaşır yıkanan bir işletmeye sıkışıp kalan bir kadın ve hayatı zorluklarla geçiyor.

Gelelim asıl hikâyeye... Başlangıçta her şey çok normal ve sıradan. Evelyn çamaşırhane işleriyle boğuşurken kocası onun ilgisizliğinden bunalmış ve bir boşanma dilekçesi yazmış. Ama dilekçeyi karısına bir türlü veremiyor; çünkü her zamanki gibi Evelyn'in aklı bambaşka bir yerde. Her yıl olduğu gibi çamaşırhanenin giderlerini vergi memuruna beyan etmek için bir telaş var çamaşırhanede. Evelyn hesaplar arasında kaybolup gitmiş. Eşi ve babasıyla birlikte vergi dairesine gidiyorlar ve daha memurun yanına varmadan olaylar başlıyor. Kocasında bir tuhaflık var. Asansörle üst kata çıkarken akıllı telefonuyla Evelyn'e bir cihaz yerleştiriyor ve ona başka evrenlerde nasıl bir hayat yaşayacağını gösteriyor. Bu sırada Evelyn'in hayatı da bir film şeridi gibi gözlerinin önünden kayıp gidiyor. Kocası Waymond'un bedeninde aslında kocası değil başka bir evrenden gelen bir adam var.

Evelyn başka bir evrenden gelen adamla çoklu evrende sıçramayı öğreniyor.

Başka evrenden gelen Alfa Waymond, bir kağıda talimatları yazıp uygulamasını istiyor vergi memuruyla görüşme sırasında. Evelyn başta neler olduğunu anlayamıyor. Vergi memuru görüşme sırasında hesaplarda bir tutarsızlık olduğuna karar veriyor ve tekrar düzenlemeleri için mesai saatine kadar süre veriyor. O esnada başka evrenlerden insanlar geliyor ve Evelyn ile Alfa Waymond'a saldırıyorlar. Alfa Waymond belindeki sıradan bel çantasıyla oradaki herkesi usta bir dövüş sanatçısı gibi dövüyor. Bu sırada Evelyn de çoktan vergi memuruna kafa atmış ve başına neler geleceğinden habersiz bir şekilde olaylara anlam vermeye çalışıyor.

Evelyn'in diğer evrenlerdeki hayatı çok daha şatafatlı, çok daha ışıl ışıl.

Başka bir evrenden gelen Alfa Waymond, Evelyn'e çoklu evrenden bahsediyor ve aslında kendi evrenini kurtarmak için Evelyn'e ihtiyacı olduğunu söylüyor. Evrenin kurtarılması için aranan kişiyse meğer Evelyn'miş. Alfa Waymond ona herhangi bir nesneyle temas kurarak başka bir evrende kazandığı beceriyi kullanmasını öğretiyor. Evelyn çoklu evrendeki Evelyn'lere bakıyor. Hepsi de daha mutlu bir hayat yaşıyor aslında. Biri ünlü bir şarkıcı, biri başarılı bir sinamacı, kung fu ustası, aşçı... Evelyn o evrenlere bakınca bir de asıl şimdiki hayatının ne kadar kötü ne kadar vasat olduğunu deneyimliyor. Onun diğer evrendeki hayatlarına imrendiğini gören Waymond onu uyarıyor. 'Diğer evrenleri sadece becerilerini geliştirmek için kullanmalısın.' Evelyn çoklu evrenlerden kung-fu gibi dövüş sanatları öğrenerek asıl yaşadığı hayatındaki düşmanlarını ustaca yere seriyor.

"Şu an bu evrende kendinin en kötü halini yaşıyorsun, sen bin evrende bin farklı şekilde öldün"

O çoklu evrende ne Evelynler yok ki! Parmakları sosis şeklinde olandan tut da tabelacılık yapana kadar. Fark ediyor ki yıllar önce kocasıyla evlenip çamaşırhane işletmeseymiş bambaşka güzel hayatlara sahip olabilirmiş. Alfa Waymond'un bir sözü de bunu doğruluyor zaten. 'Şu an bu evrende kendinin en kötü halini yaşıyorsun.' Waymond, Evelyn'e evrenler arasında sıçramayı öğretirken Evelyn'in neden seçildiğini de anlatıyor. Alfa Waymond bin farklı evrende bin farklı şekilde görmüş Evelyn'i. Ama Evelyn çoklu evrenlerin hepsinde de ölmüş. Waymond'un evreni de dahil ve o evrende Evelyn özel güçleri kullanarak bir kızın beynini yakmış ve o kız da evrenler arasında geçiş yapan bir kötü karaktere dönüşmüş.

Evelyn başlarda kabul etmediği bir düşmanla karşı karşıya kalıyor.

Yarattığı o karakter Jobu Tupaki evreni yok etmek için bir şey inşa ediyor ve Alfa Waymond ve ekibi onu yok etmeye çalışıyor. Filmin ilerleyen dakikalarında bu kızın kendi evrenindeki gerçek kızı Joy olduğunu öğreniyor Evelyn. Filmde bütün karakterler evren sıçraması yaşıyor aslında. Joy ansızın Tupaki olabiliyor, Waymond her şeyden habersiz koca olabiliyor, Gong Gong normal bir dede olabilir, Evelyn evrenler arasında sürekli geçiş yapıyor ve etraftaki herkes de öyle. Vergi memuru kadın bile Evelyn'in çoklu evrenlerinde kimi zaman düşmanı, bazen de arkadaşı olabiliyor. Filmde bol bol dövüş sanatları şovuna şahit oluyoruz. Her an herkes evren sıçraması yaparak -işeyerek bile evren sıçraması yapabiliyorlar- bambaşka bir kişiye dönüşebiliyor.

Film bize çok çarpıcı olan "Başka hayatım olsa nasıl olurdu?" sorusunu düşündürüyor.

Evelyn'in asıl mücadelesi de burada başlıyor. Alfa Waymond en azından bu evrende Jobu Tupaki'yi yani öz kızını öldürmesi gerektiğini söylüyor. Evelyn kızını öldürüp öldürmemek arasında gidip geliyor. Kendi kocası Waymond ve kendi haliyle Joy onun ne yaptığını anlamaya çalışıyor. Bir ara Evelyn ciddi ciddi Tupaki'den kurtulmak için tek yolun kızını öldürmek olduğunu düşünüyor. Bu sırada Evelyn diğer evrenlere de geçiş yapıyor tabii. Orada gerçekten o kadar güzel hayatları var ki! Hatta sinema yıldızı olduğu evrende Waymond'u reddetmiş ve daha sonra film galasında onunla tekrar karşılaşıyor; ikisi de zengin, ikisi de oldukça başarılı, çamaşırhane diye bir şey yok ortada. Evelyn'in evrenler arasında yaşadığı çelişkileri izleyici kendi hayatında da yaşayabilir. Bu kararı vermeyip başka bir yol seçseydim bambaşka bir hayatım olur muydu sorusunu kendimize sormamıza neden oluyor Evelyn.

Jobu insanın çoklu evrende çok da önemli olmadığını o yüzden yok edilse sorun olmayacağını düşünüyor.

Daha sonra Joy'un başka evrendeki hali olan Jobu Tupaki'ye odaklanıyor film. Jobu bir 'bagel' yaratmış. Bu bizim Türkçe anlamda bildiğimiz 'simit' ve her şeyi bu bagel'in üzerine koymuş. Amacı bazı şeyleri yok etmek. Filmin sonuna doğru görüyoruz ki asıl istediği şey o simite doğru gidip kendini yok etmek. Evelyn kızını öldürmek istemese de kurtarmaya çalışıyor bu noktada. Filmde aile bağlarının güçlü olması ve her koşulda ailenin yanında olma teması ağır basıyor. Evelyn kocasının boşanma dilekçesi eline geçtiğinde bile o kadar sarsılıyor ki bu evrendeki kocasından boşanmak isterken birden evliliğini de kurtarmaya çalışıyor. Filmin bu sevgi dolu anlarında Evelyn'in uysal kocası Waymond devreye giriyor. Evelyn'e dövüşmek yerine insanları sevmesi gerektiğini söylüyor.

Filmin altında yatan ana mesaj aile bağlarını sıkı tutmak ve ne olursa olsun aileni savunmak.

Evelyn kendisine saldıranlara sevgiyle yaklaşıp onları alt ediyor. Filmin yan karakterleri da çoklu evrenler arasında sıçrayıp dururken Evelyn onları en mutlu olduğu evrendeki anlarını yaşatıyor. Sahneler sevgi dolu ve bir o kadar da absürt. Film izleyiciyi metafordan metafora sürüklüyor adeta. Evrene düşman bir güçle savaşırken filmin konusu sevgi, aile bağları ve başka insanları sevmeye kadar gidiyor.

Evelyn için şu an yaşadığı hayatta birkaç tane çok küçük anlar değerli olsa bile yaşamaya değer olduğunu düşünüyor.

Jobu kendini yok etmeye kararlıyken başka evrende onun zihnini çatlatıp delirmesini yol açan kadını yani annesini de yok olmaya ikna etmek için uğraşıyor. Bagel'in deliğinden girerse Evelyn, bütün bu anlamsız evrenler yok olacak; insanın evrende hiçbir değeri olmadığını kabul edecek aslında Jobu gibi. Ama Evelyn buna razı olmuyor. Ona göre hangi evrende olursa olsun kıymetli üç beş an bile olsa yaşamaya değer aslında.

Çinli aile çoklu evrende sorunlarını halledip bir araya geliyor.

Kendi evreninde kafayı yese de, çamaşırhanesi batsa da, kocası boşanmak istese de, babası ona saygı duymasa da o, kendini sevip saygı duyuyor. Jobu Tupaki olsa bile kızını, onun acılarını, sorunlarını, gerçekliğini sahipleniyor. Filmde çoğu zaman baş düşmanı gibi olan vergi memuru kadınla bile duygusal bir bağ kurabiliyor aslında. Çünkü artık etrafındakileri anlamaya başlıyor.

Film metaforlarla dolu ve her izleyen kendi hayatını sorgulatacak şeyler bulabilir.

Sıkıcı bir aile gözüken bir ailenin gözünden aslında çok şey düşündürüyor insana bu film. Yukarıda da bahsettiğim gibi evrende biz neyiz, şimdiki halimden daha güzel bir hayatım var mı acaba diye düşünmüyor değil insan. Belki Evelyn'in yerinde bile olmak isteyebiliriz. Film aksiyon sahneleri, evren sıçramaları, absürt komedisi ve kara mizahı ile başlı başına bir yapıt. Oyunculuklar da filmde yaşadıkları şokları, geçişleri, duyguları oldukça iyi yansıtıyorlar. Kurguyu takip etmeye çalışırken zorlanabilir izleyen ama yine de bu filmi görmeye değer. Belki başka bir evrendeki biz bunları çoktan yaşamıştır bile.

Siz filmi beğendiniz mi? Çoklu evrenlerde sıçramak ister miydiniz? Yorumlarda buluşalım.

Bunlar da İlgini Çekebilir

Keşke Daha Önce İzleseydim Diyeceğiniz 90'lı Yılların Gelmiş Geçmiş En İyi 100 Filmi
3 Dilek Hakkın Olsaydı Ne Dilerdin? İstanbul'dan Londra'ya Uzanan "Üç Bin Yıllık Bekleyiş" Filmini İnceliyoruz
Hey Dünyalı Biz Dostuz! Evrenin İnanılmaz Bir Yer Olduğunu Size Tekrar Hatırlatacak Dizi, Film ve Belgeseller

Popüler İçerikler

A Millî Takım'ın UEFA Uluslar Ligi'ndeki Play-Off Turu Rakibi Belli Oldu: Macaristan
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
İş Kadını Olan Eski Eşinden Aldığı Nafakayla Düğün Yapan Damat, Düğünden Sonra Nafaka İstemeye Devam Etti
YORUMLAR
04.10.2022

Film özeti yazmayı değerlendirme mi sanıyorsunuz cidden? Hele ki böyle bir film için söylenecek onca şey varken.

04.10.2022

Evrende kendimin en kötü halini yaşadığımı bende düşünüyorum… Hoşgeldin bugünü trip konusu acaba diğer evrenlerimde nasıl biriydim dalalım hayallere…

04.10.2022

bende ki bu şans olduktan sonra öbür evrende de kesin Somali'de yaşıyorumdur

04.10.2022

Abi süper filmdi ya... Biz öylesine gitmiştik ama, yani tabi kıçına heykelcik sokma savaşını bi tarafa koyarsak, süper filmdi....

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ