Evrende Bu Zamana Kadar Görebildiğimiz En Görkemli Patlamalar Olan Süper Parlak Süpernovalar Nedir?

Otuz ışık yılı uzaklıkta bir yıldız patlıyor diyelim. Bu yıldız birkaç ay boyunca Dolunay'dan 10 bin kat daha fazla parlar. O kadar parlak olur ki, gündüzleri Güneş'e ikinci başka bir güneş katılmış gibi görünür. İyi haber şu ki bu gece rahat uyuyabilirsiniz çünkü bu senaryo asla gerçekleşmeyecek. Dünyadaki yaşam böyle bir olaya karşı güvendedir. Daha önce bilinen herhangi bir yıldız patlamasından 100 kata kadar daha güçlü olan süper parlak süpernovalar hem aşırı nadirdirler, hem de bizimkinden çok daha farklı galaksilerde patlarlar. Biz de bu yazımızda kainatın gördüğü bu en büyük patlamalardan bahsediyoruz.

Bu süper parlak süpernovalar tam olarak nedir?

Süper parlak bir süpernova, bir beyaz cücenin patlaması olan 'Tip Ia' bir süpernovadan yaklaşık 10 kat daha parlaktır. Ve ömrünün sonunda büyük bir yıldızın çekirdeğinin patlamasıyla oluşan diğer ana süpernova türü olan 'Tip II' süpernovasından yaklaşık 100 kat daha güçlüdür.

İlk süper parlak süpernova 2005'te keşfedildi ve 2011'de ayrı bir yıldız patlaması sınıfı olarak geniş çapta kabul gördüler.

Varlıkları astronomi topluluğu için büyük bir şok oldu. Birmingham Üniversitesi'nden Dr Matt Nicholl, 'Patlayan yıldızların tüm sınıflarını keşfettiğimizi düşünmüştük. Nasıl oldu da en parlaklarını en son keşfedebildik?' diyor.

Bu patlamaların gerçekleşmesi oldukça nadir.

Süper parlak süpernovaların 21. yüzyıla kadar fark edilmemesinin bir nedeni, son derece nadir olmaları ve her 10 bin süpernovadan sadece birini oluşturmalarıdır. Diğer bir neden ise, teleskoplarla yapılan süpernova aramalarının - bir galakside ne kadar çok yıldız varsa, birinin süpernova olma şansının o kadar yüksek olduğu düşüncesiyle -  büyük galaksilere odaklanma eğiliminde olmasıdır. Ancak günün sonunda doğanın başka fikirleri vardı: süper parlak süpernovaları cüce galaksilere yerleştirdi.

Süper parlak süpernovalara ne sebep olur?

En büyük ipucu, patlamaların spektrumlarından geliyor, yani ışığın enerji veya eş değer frekansla değişme şeklinden. Gökbilimciler karbon, oksijen ve neon gibi ağır elementlerin tayfsal parmak izini görebilirler, ancak en hafif iki element olan hidrojen ve helyumu göremezler. Bunun ne anlama geldiğini kavramak için yıldızların evrimi hakkında bir şeyler anlamak gerekir.

Güneş gibi bir yıldız, helyum yaratmak için hidrojen atomlarının çekirdeklerini birleştirir ve yan ürün olarak güneş ışığı üretir.

Ancak Güneş'ten 8 ila 25 kat daha büyük kütleli yıldızlarda çekirdekteki koşullar, helyumu karbona, karbonu oksijene, oksijeni neona vb. kaynaştırmak için yeterince yoğun ve sıcak olabilir. Potansiyel olarak bu tür füzyon reaksiyonları, daha fazla ısı üretmeyi durdurdukları noktada demire kadar dönüşebilir.

Sonuç, soğan benzeri bir yapıya sahip bir yıldızdır: en ağır elementler çekirdektedir ve birbirini takip eden her katmanda daha hafif elementler bulunur, ancak hidrojen ve helyum yok denecek kadar azdır.

Nicholl, 'Bir şekilde süper parlak süpernova olarak patlayan yıldızlar bu hidrojen ve helyumu kaybetti' diyor. Bir yıldızın hidrojen ve helyumdan oluşan dış mantosunu kaybetmesinin bariz yolu, Güneş'ten esen saatte yaklaşık 500 bin kilometre hızına sahip güneş rüzgarına benzeyen, ancak ondan çok daha güçlü olan bir yıldız rüzgarıdır.

Süper parlak süpernovaları nasıl bulabiliriz?

İlk 100 süper parlak süpernovayı bulmak neredeyse yirmi yıl sürmüş olsa da, Ekim 2023'te Şili'de faaliyete geçtiğinde Vera C Rubin Gözlemevi bu keşif oranını büyük ölçüde arttıracak. Teleskop her gece tüm gökyüzünü gözlemleyecek. Nicholl, 'Bu beceri, gökbilim alanını tamamen değiştirecek' diyor. '15 yılda 100 tane yerine, her yıl 1000 süper parlak süpernova keşfetmeyi bekliyoruz!' Bununla birlikte, Hubble'ın halefi olan NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu da bu konu hakkında bizleri heyecanlandırıyor. Altı buçuk metrelik dev aynaları ile bu teleskop, daha uzak mesafelerde, çok daha erken dönemlerde gerçekleşmiş süper parlak süpernovaları bizlere gösterebilecek.

Evrenin şafağında, bugün gördüğümüz Samanyolu gibi dev galaksileri oluşturmak için birleşecek zamanları olmadığı için, şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla cüce gök ada vardı.

Ayrıca bu galaksiler, yıldızların Büyük Patlama'dan bu yana onları sentezlemek için zamanları olmadığı için, ağır elementler açısından da oldukça limitliydiler. Bu ilginç bir olasılığı gündeme getiriyor. Kanınızdaki demir, kemiklerinizdeki kalsiyum, her nefes aldığınızda ciğerlerinizi dolduran oksijen… Bunların hepsi, Dünya ve Güneş doğmadan önce yaşayıp ölen, kendilerini paramparça eden yıldızların içinde dövüldü ve oluştu. Belki de süper parlak süpernovalar, Evrendeki ağır elementlerin önemli bir kısmının oluşmasında katkıda bulunmuştur. Bu durumda, süper parlak süpernovaların meyvelerini görmek için çok uzağa bakmanıza gerek olmayabilir. Kendinize bakın yeter!

İlk patlayan yıldızlar, yaklaşık 2 bin yıl önce Çinli gökbilimciler tarafından kaydedilmişti.

Ancak gökbilimciler, bir süper patlama sınıfı olduğunu 1931'e, bir 'süper-süper' patlama sınıfı olduğunu 2005'e kadar fark edemediler. Bu durumda akla gelen soru şu: Evrende şimdiye kadar gözden kaçırdığımız daha büyük yıldız patlamaları var mı? Nicholl, “Böyle bir şey ortaya çıkarsa şaşırmamalıyız” diyor.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir

Uzay Gemilerinin Etrafında Manyetik Alan Oluşturarak Astronotları Kozmik Radyasyondan Koruyabilir miyiz?
Evrenin Kozmik Köprüleri Olarak Bilinen Solucan Delikleri Hakkında Tüm Ayrıntıları İnceledik
Ay'ın Yörüngeden Çıkıp Dünya'ya Çarpmasını Anlatan Moonfall Filmi Gerçek Hayatta Meydana Gelirse Neler Olur?

Popüler İçerikler

Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
YORUMLAR
12.03.2022

''Kandil onlar kandil Allahu Teala CC nin Cenabu Hakkın kandili patlar mı münafık herifler.''

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ