Evet yıldızlar da ölür ancak bir kara deliğin ortaya çıkması için sadece ölmeleri değil, büyük bir şiddetle çökmeleri ve etraflarındaki her şeyi de birlikte götürecek devasa bir enerji oluşturmaları gerekiyor.
Örneğin, 3753 Cruithne asteroidi, güneşin yörüngesinde ve hemen hemen dünyayla aynı uzaklıkta seyrediyor. Neredeyse 5 kilometre çapındaki asteroid, neyse ki dünyadan birkaç milyon kilometre uzakta.
Bu konuda dünyanın yakınından geçmiş ve sonumuzu getirmeye yaklaşmış gök cisimlerini aşağıdaki içerikten okuyabilirsiniz.
Yani evet, altın eşyalarınız hepsi biraz... uzaylı.
Sputnik 2 uzay aracı içerisinde uzaya gönderilen Laika, dünya yörüngesinden çıkan ilk canlı olmuştur. Ancak zavallı Laika'nın cesedi, Sputnik 2'nin yanmış haliyle birlikte, uzaya gönderildikten 1 yıl sonra tekrar yörüngeye girmiştir.
Bizden 12 milyar ışık yılı uzakta bir gaz bulutu olan Himiko'nun bir galaksiden geriye kalanlar olduğu tahmin ediliyor. Galaksimizin neredeyse yarısı boyutunda.
Mars'ta eskiden su olduğu ortaya çıktığından beri mikroskobik boyutlarda yaşamın başladığı teorisi de göz önünde bulunduruluyor. Hala araştırmaya devam ettiğimiz Kızıl Gezegen'in gizemlerini bakalım ne zaman çözebileceğiz.
Neredeyse bir milyar hertz'e yakın bir frekansta olduğu için elbette duyamıyoruz ancak bizden milyonlarca ışık yılı uzaktaki yıldızların evrende yankılanan bir melodisi var.
Oldukça hızlı hareket ettiklerini söylemek mümkün ve önlerine gelen her şeyi içlerine alıyorlar. Ancak eğer absorbe edemeyecekleri bir cisim ile çarpışırlarsa yön de değiştirebiliyorlar.
Eğer onu ışığı bize ulaşabilseydi, bu bulutu geceleri dolunaydan daha büyük bir şekilde görebilirdik! Smith's Cloud olarak adlandırılan devasa bulutun bize ulaşması neyse ki milyon yıllar alacak.
'la Supernova' olarak adlandırılar bu ölü yıldızlar bir supernova olmak adına diğer yıldızların enerjisini emiyorlar.
Yıllardır gözlemlenen fırtına sürekli devam ediyor ancak sadece renk değiştiriyor.
Bilim adamları onu gözlemleyemiyor, ne olduğunu bilmiyoruz ancak emin olduğumuz tek şey Kara Madde'nin var olduğu ve her şeyi bir arada tuttuğu. Tabi bir de Karanlık Enerji var, bu ikili evrenin %91'i demek!
71 saniye süren sinyalin kaynağı araştırıldı ancak bulunamadı. 2012'de, bu olayın 35. yıl dönümünde sinyalin geldiği yöne 10,000 tweet içeren bir mesaj gönderildi. Tabi sinyale 10 bin tweet ile cevap vermek kimin fikriydi, bilemiyoruz.
Bu sinyalin çıktısına 'WOW!' notu düşüldüğü için bu isimle adlandırılmaya devam ediliyor.
Eğer müzik kulağınız çok iyiyse ve bu kara deliğe yaklaşabilirseniz Do notasına akortlu bir piyanodan 57 oktav daha aşağı olan bir Si notası duyabilirsiniz.
Kızıl cüce yıldızının yörüngesindeki Gliese 581g, bugüne kadar gözlemlenen dünyadaki yaşama en benzer özellikler gösteren gezegen. Ancak kendi güneşine birazcık fazla yakın, gündüz vakitleri dışarı çıkarsanız yüzünüz eriyebilir. Yine de gelecek için bir seçenek oluşturuyor.
Uzayda gözlemlenen en garip ve ürkünç şeylerden bahsettik, belki farkında değiliz ancak biz de uzaylılarız. Garip huyları olan, birbirine, gezegenine zarar veren, üstün zekalı garip varlıklarız ne var ki gezegene şöyle bir bakıp bir noktadan ibaret olduğumuzun farkına varamayacak kadar da benciliz belki de.
Biri çok fazla Morgan Freeman la evrenin sırları izlemiş. Ama yine de her duyduğumda yada izlediğimde bu bilgilere şaşırıyorum. dehşet veriyor.
Kara madde evrenin %80 ini oluşturmuyor.Bilinen evrenin çok büyük bir kısmını karanlık enerji oluşturuyor.
Okyanuslar hakkında da yapın aynısını