Daha önce de belirttiğim gibi enerji de dâhil, var dediğimiz her şey bir başlangıca zorunludur, başladığı bir yer en azından bir zaman vardır. İster saniyenin bir kesrinde ister; az önce isterse de sonsuz, ezeli olarak var olsun, başlangıca zorunludur. Enerjiye gelince, bilim bize başlangıçtaki saf enerji için net bir ölçü ve zaman vermiyor ama sonsuz yoğunlukta olduğunu söylüyor. Bazı fizikçiler portakal büyüklüğünde veya ceviz, nohut gibi ölçekler veriyor. Daha da küçük olarak atomik ölçeklerde olduğunu söyleyenler de var. Bu konuda Astrofizikçi Neil deGrasse Tyson ve Donald Goldsmith’in yazdığı “Kozmik Evrimin 14 Milyar Yılı” kitabından bir alıntı vereyim.
“Yaklaşık 14 milyar yıl önce, zamanın başlangıcında, boşluk, madde ve bilinen evrendeki tüm enerji, toplu iğne başı kadar bile değildi,” (Kozmos. S.15)
Yani yıldızlar galaksiler tüm kâinatta var olan her şey toplu iğne başı kadar bile olmayan küçük ölçekteydi. Dolayısıyla da çok yoğundu. Zaten saf enerjiyle ilgili hemen tüm yorumların ortak noktaları hangi ölçü olursa olsun sonsuz yoğunlukta olduğudur.
O zaman ilk aklıma gelen soruyu sorarak devam edeyim. Enerji, yoğunluğunu yavaş yavaş mı aldı, yoksa doğrudan yoğun olarak mı var oldu? Bu çok önemli bir sorudur Zira yoğunluğunda ve nasıl yoğunlaştığında da açmazlar var. Önce literatüre göre saf enerji, kapalı sistem, yani giriş, çıkış, artma, eksilme olmayan miktarı sabit, sonsuz yoğun bir yapıda olduğunu tekrar belirteyim.
Şimdi enerjinin varoluş yapısıyla ilgili ayrıntıya geçeyim. Ve yine kolay anlaşılsın diye yoğunluğunda bir değişiklik olmayan enerjiyi, içi dolu ağzı kapalı teneke bir içecek kutusuna benzetelim. Ve bu kutuyu bir şekilde başlangıç anına, başladığı yere, yani hiçlik ya da yokluk sınırına götürdüğümüzü varsayalım. Orada ne olur, neyle karşılaşırız? Yokluk ya da hiçlik denilen sınıra kadar geliriz ama öteye geçemeyiz. Çünkü ötesi yok, bir şey, bir yer, bir boşluk yok, yok bile yok. Tabi, enerji kapalı sistem olduğu için yoğunluğu ve içerik yapısı başladığı noktada da değişmeyecektir. Yani saf enerji kutusu tüm evreni oluşturacak sonsuz yoğunluğuyla var olmuş olacaktır.
Peki, böyle bütünsel bir şekilde nasıl var olmuş olabilir? Öyle ya! Elimizde yalnızca saf enerji var, Ondan hariç ne uzay, ne mekân, ne hiçlik, yokluk hiçbir şey yok! O zaman bu kutu, “ışınlanma” gibi bir şekilde var olmuş olabilir mi? Elbette hayır! Işınlanma bir mekândan diğerine yapılabilir, mekân yoksa ışınlanma da olamaz.
hocam ne diyonki la ? bir insan düşüncelerini ancak bu kadar kötü anlatabilirdi.
Üstüne çok düşünüp kafa patlattığım bad trip konulardan her şeyin öncesi tüm evrenin galiba uzay boşluğunu keşfedemedikçe ve ilerleyemedikçe bu sorularımıza cevap alamayacaz diğer içerikte aynı konu üzerinden olsun süperdi 👌🏻👌🏻👌🏻