Evliliğinizin Sonunu Getirecek Asla Yapmamanız Gereken 9 Hata!

1. İyi ve kötü yanlarınızla kendinizi tanıyın.

Eş seçimi yaparken karşımızdaki insanın eğlenceli, nazik, macera dolu ve tutkulu olmasını bekliyoruz. Bu gibi beklentilerimizin olması oldukça normal tabii ki. Ancak bu talepler mutlu ve sağlıklı bir ilişki beklentisi için yeterli değil.

Hepimizin iyi ve kötü yanları var. Kötü yanlarımızı kendimizden bile saklamak ve kabul etmemek ilişkimizi de kötü etkileyecektir. Zayıf yanlarınızı ve kötü özelliklerinizi iyi analiz edin. Kendinize ve partnerinize karşı dürüst olduğunuzda daha sağlıklı bir iletişim kurarsınız. İyi ve kötü yönleriyle kendinizi tanıdığınız ve partnerinize de tüm çıplaklığıyla kendinizi ifade ettiğinizde daha sağlıklı bir ilişki kuracaksınız. İlişkinizde çıkan sorunların temelini de daha kolay bulacaksınız.

2. Partnerinizi anlamaya çalışın.

Aynı evin içerisinde bir ömür geçirmek kolay değil. Bu yüzden evleneceğimiz insanı tanımak çok önemli. Partnerinizi tanımak için aile ve arkadaşlarıyla tanışmak, çocukluk fotoğraflarına bakmak ve anılarını dinlemek yeterli değil. Evleneceğimiz insanın nasıl biri olduğunu anlamak için çocukluğunun nasıl geçtiğini, travmalarını, iç dünyasını, düşüncelerini ve bunları nasıl dışavurduğunu bilmemiz gerekir. 

İnsan beyni, elindeki ipuçlarıyla boşlukları tamamlamaya meyillidir. Yani, beynimiz dışarıdan göründüğü kadarıyla bir kişinin karakteri hakkında çıkarımlarda bulanabilir ve o kişi aslında bizim düşündüğümüz gibi biri çıkmayabilir. Evleneceğimiz kişiyi ne kadar iyi tanır ve anlarsak sağlıklı ve mutlu bir evlilik yapma oranımız da artar.

3. Mutluluğa ve sevilmeye alışkın olmayabilirsiniz.

Herkes mutlu olmak istediğini ve mutluluğu aradığını söyler. Ama durum lafta kalıyor olabilir. Aradığımız aslında benzerliktir. Aşkın ve sevginin ne olduğunu çocukluğumuzda öğreniriz. Çocuklukta tanışılan aşk ve sevgi de sağlıklı olmayabilir. İlişkilerimizde de çocukluğumuzda hissettiğimiz hislere benzer duygular yaratmaya çalışırız. Çocukluğumuzda yaşadığımız iletişimsizlik, kontrolcü davranılması, aşağılanmış hissi ve terk edilme korkusu sevgi anlayışımızı da kötü etkiler.

Çocukluğumuzdan tanıdık gelen acılar bizi çektiği için ilişkilerimizde yanlış seçimler yapabiliriz. Mutluluğa ve sevilmeye alışkın olunmadığı için doğru insanları kendinizden uzaklaştırıp size acı veren insanlarla birlikte olabilirsiniz.

4. Partnerinizle yalnızlıktan korktuğunuz için mi birliktesiniz yoksa doğru insan olduğu için mi?

Yalnız kalmamak için biriyle birlikte olmak hiç sağlıklı bir davranış değildir. Uzun yıllar sevgiliniz olabilir, doğru insanı yıllarca bekleyebilir veya yalnız kalmayı tercih edebilirsiniz. Seçim tamamıyla size bağlı olmasına rağmen belli bir yaşa geldikten sonra maalesef toplum baskısı da artmakta. Yalnız kalmak, tek başına yemek yemek, evde kalmak sizi saran korkulardan bazıları olabilir. Bu korkular ve toplum baskısı da sırf yalnız kalmamak için sizi yanlış bir insana itebilir.

5. Aşk evliliği mi mantık evliliği mi?

Hepimiz görücü usülü evlilik hikayeleri duymuşuzdur. Eski zamanlarda evliliklerde mantığındaki ön planda olduğunu günümüz evlilikinde ise aşk ön planda olduğunu söyleyebiliriz. Peki aşk evliliği mi daha sağlıklı yoksa mantık evliliği mi?

Bu soruya net bir cevap vermek mümkün değil. %100 mantık veya %100 aşk diye bir seçim yapmak pek de sağlıklı değil. İlişkinin başında hissedilen yoğun duygular geçici bir kıvılcım olabilir. Ancak aklımıza yattığı için hiçbir şey hissetmediğimiz bir insanla evlenmek de bizi mutlu etmeyecektir. Bu yüzden aradaki dengeyi bulmak çok önemli.

6. Evlilik hakkında bilgi edinin.

Bildiğiniz gibi aşkın okulu yok. Evlilik hakkında da yeteri kadar bilgi sahibi olmadan evlenildiğini söylemek mümkün. Birçok insan evli çiftler tarafından yetiştirilse de ilişki ve evlilik konusunda bilgimiz oldukça az. 

Aynı evin içinde nasıl yaşanır? Eşinize nasıl davranmalısınız? Birlikte bir çocuk bakabilir misiniz? Ev nasıl geçindirilir? gibi soruları düşünmeniz ve evlilik hakkında bilgi edinmeniz mutlu bir evliliğin kapılarını açabilir.

7. Ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar...

Hepimiz bir ömür mutlu olmak istiyoruz. Evliliğimizin de masallardaki 'Ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar' cümlesindeki gibi geçmesini bekliyoruz. Ama gerçek maalesef öyle değil. İlişkinin başındaki heyecanının da cicim aylarındaki tutkunun da sonsuza kadar sürmeyeceğini bilmelisiniz. Her zaman istediğimiz şeylere sahip olamayacağımız gibi her günü mutlulukla geçen bir evlilik de söz konusu değil. Bir ömür birlikte yaşamak istiyorsanız mutlulukların yanında zorlukların da olacağını bilin ve masalsı mutluluk vaatleriyle kendinizi kandırmayın.

8. Benim başıma gelmez sanmayın...

Hepimiz etrafımızda mutsuz evliliklerin ve boşanmaların yaşandığına şahit olmuşuzdur. Önümüzde kötü örnekleri bulunsa da bu durumun kendi başımıza geldiğini düşünmek aklımızdan geçmiyor. O anki duygu yoğunluğuyla kimse kötü bir evlilik geçirme ihtimalini düşünmüyor ve kendisini bu genellemenin dışında tutuyor.

9. Aşkın ne olduğunu unutmayın.

Evlenmeye karar vermeden önce iyi veya kötü başınızdan birçok ilişki geçmiş olabilir. Ayrılıklar, terk edilmeler, gözyaşları ve kalp kırıklıklarının ardından biriyle evlenerek bunlardan kurtulacağınızı zannedebilirsiniz. Evlenmenin de bu aşk oyunlarını, dram ve acılarını bitireceğini sanabilirsiniz. Evliliğin ilişkisinin olgunlaşması ve bir üst aşaması olduğunu unutmayın. Evliliğin özen göstermeniz gereken bir ilişki olduğunu unutmanız ve çaba göstermeyi bırakmanız evliliğinizi kötü etkileyecektir.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Mutlu Evlilikle İlgili Kitaplar Yazan Prof. Dr. Nevzat Tarhan Evlilik Hakkında Soruları Cevaplıyor!
Ne Kadar Evlilik İnsanısın?
Sana Evlilik Teklifi Edecek Kişinin İsmini ve Burcunu Söylüyoruz!

Popüler İçerikler

HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti