Matt ve Adele Allen, İngiltere'nin Brighton kentinde yaşayan bir aile. Onları diğer ailelerden farklı kılan şey ise doğallığa inanmaları ve çocuklarını da bu şekilde yetiştirmeleri. Doğallık derken, kimsenin aklına gelmeyecek yöntemleri onlar gündelik hayatında uyguluyor. Onlar için öncelikli olan ise yaşama güdüsünü hissederek devam ettirmek. Ne demek istediğimizi anlamadıysanız bu çok normal. Daha açıklayıcı olmamızı isterseniz sizi şöyle alalım...
Ormanda tek başına sadece hayatta kalmak için yaşayan bireyler olsaydık eğitim, hazır gıda, modern tıp gibi şeylere ihtiyacımız olmayacaktı. Ama toplum içinde yaşamaya bunun için de topluma ayak uydurmaya ihtiyacımız var. İnsanların hayvanlar (burada hayvana hakaret yok, hayvansever bir insanım) gibi yaşamaya özenmesini tuhaf buluyorum yine de doğallık takıntılarına katılmamak elde değil. Bu çocuklar büyüdüklerinde ağaç kabuğu kemirerek yaşamanın mümkün olmadığını, sebze meyve endüstrisinin büyük şirketlerin elinde bulundurduğu tohum üreticileriyle sağlandığını, okuma yazma bilmeyen birinin toplumda yer edinemeyeceğini acı bir şekilde öğrenecek.
bi yere kadar iyi hoşta bazı konularda bokunu çıkarmışlar
Çocukların hayatlarını karartmışlar bence. Öldüklerinde çocuklarının nasıl yaşayacağını düşünüyorlar acaba? Etraflarında anne babası gibi insanlardan hiç olmadığını hatta tam zıttı olduğunu gördüklerinde intihar bile edebilirler. Hayat kimseyi o kadar pohpohlamıyor.