Evlerine İlaç Girmeyen ve 5 Yaşındaki Çocuklarını Hala Emziren Sülalesi Rahat Aile

Matt ve Adele Allen, İngiltere'nin Brighton kentinde yaşayan bir aile. Onları diğer ailelerden farklı kılan şey ise doğallığa inanmaları ve çocuklarını da bu şekilde yetiştirmeleri. Doğallık derken, kimsenin aklına gelmeyecek yöntemleri onlar gündelik hayatında uyguluyor. Onlar için öncelikli olan ise yaşama güdüsünü hissederek devam ettirmek. Ne demek istediğimizi anlamadıysanız bu çok normal. Daha açıklayıcı olmamızı isterseniz sizi şöyle alalım...

Tanıştırayım: Bu, modern tıbbı ve eğitim sistemini reddeden aile Adele - Matt Allen ve çocukları...

Adele 32, Matt 33 yaşında. Çocuklara Ulysess 5, Ostara ise 1 yaşında.

Adele, 5 yaşındaki oğlunu hala emziriyor çünkü bunun bağışıklık için oldukça iyi bir yöntem olduğunu düşünüyor.

'O ne zaman isterse emmeyi o zaman bırakır. Bu doğal bir durum. Üstelik onun bağışıklık sistemi için de oldukça sağlıklı' diyor Adele.

Doğal olmayan hiçbir şeyi tüketmiyor bu aile. Çocuklar hayatlarında fast food nedir görmemiş. Bütün öğünleri sebze ve meyveden oluşuyor.

'Çocuklarıma baskı yapmadım ama etin ne şekilde sofraya geldiğinden de bahsettim. Büyük oğlum kendi kendine bu durumu reddetti zaten' diye özgürlükçü bir yaklaşım sergiliyor anneleri.

Herhangi bir okula gitmenin ne kadar anlamsız olduğuna inanan çiftin çocukları okuma yazmayı ve sayı saymayı bilmiyor. Çünkü onlara göre bu bir ezberden ibaret.

Şöyle diyor Adele: 'Siz ona 1, 2, 3 diye saymayı öğretirsiniz. Bu onun için sadece bir tekrar, bir ezberden ibarettir ve ne anlama geldiğini anlamaz. İhtiyacı olduğu zaman nasılsa öğrenecek'

Modern tıbbı reddettikleri için Adele, her iki çocuğunu da evdeki su dolu havuzda doğurmuş. Eşi Matt ise ona nefes konusunda yardımcı olmuş.

Söylemeye gerek var mı bilmiyoruz ama Matt bir yoga hocası. Bu yüzden karısına doğum anında nasıl nefes alıp vermesi gerektiğini an be an söylemiş. Gayet rahat bir doğum da olmuş açıkçası.

İşin içine makas girdiği için doğumdan sonra göbek bağının kendi kendine ayrılmasını beklemişler, kesmemişler.

Bu bekleyiş tam 6 gün sürmüş. Bu arada anneden ayrılan plasentayı, bir poşete koyup gül yaprakları ve tuz ekleyip bekletmişler. (Sorma neden...)

Hayatlarında hiçbir şekilde ilaca yer yok. Hatta çocuklarından biri bir göz enfeksiyonu geçirdiğinde anne sütü ile çeşitli bitkileri karıştırıp tedavi etmişler.

Tabii bu risk, herkesin yapması imkansız. Ama bu aile kendini doğallığa adadığı için alternatif tedavi ile ilgili yol yordam biliyor.

Çocukların sosyalleşme konusu ile ilgili ise en ufak bir tereddütleri yok çünkü zaten hep sokaktalar.

'Eğer okulu bir sosyalleşme aracı olarak görüyorsak, benim çocuklarım okuldakinden daha sosyal çünkü bütün gün doğa ile iç içeler ve sokakta oynadıkları bir sürü arkadaşları var' diyor Adele.

Çocuklara ne zaman yatması ve kalkması gerektiğini ise söylemiyorlar. İşi sadece onların biyolojik saatine bırakmışlar.

Disiplinin, çocukların ne zaman ne yapmasına karar vermekle ilgisi olmadığını savunuyorlar. Uyku, yemek gibi şeyleri zaten onların doğası belirliyor diyorlar. Bu yüzden her şeyi oluruna bırakmışlar. (Sülalesi rahatlık...)

Popüler İçerikler

Araştırma: Türkiye'de En Çok Hangi Yemekler Sipariş Ediliyor?
Bozdoğan Kemeri'ndeki Polis Barikatına Sosyal Medyadan Gelen İlk Tepkiler
MHP, TikTok'un Kapatılması İçin Kanun Teklifi Hazırlıyor: "Ahlak Yok Olursa Gelecek Yok Olur"
YORUMLAR
20.07.2016

Ormanda tek başına sadece hayatta kalmak için yaşayan bireyler olsaydık eğitim, hazır gıda, modern tıp gibi şeylere ihtiyacımız olmayacaktı. Ama toplum içinde yaşamaya bunun için de topluma ayak uydurmaya ihtiyacımız var. İnsanların hayvanlar (burada hayvana hakaret yok, hayvansever bir insanım) gibi yaşamaya özenmesini tuhaf buluyorum yine de doğallık takıntılarına katılmamak elde değil. Bu çocuklar büyüdüklerinde ağaç kabuğu kemirerek yaşamanın mümkün olmadığını, sebze meyve endüstrisinin büyük şirketlerin elinde bulundurduğu tohum üreticileriyle sağlandığını, okuma yazma bilmeyen birinin toplumda yer edinemeyeceğini acı bir şekilde öğrenecek.

20.07.2016

bi yere kadar iyi hoşta bazı konularda bokunu çıkarmışlar

20.07.2016

Çocukların hayatlarını karartmışlar bence. Öldüklerinde çocuklarının nasıl yaşayacağını düşünüyorlar acaba? Etraflarında anne babası gibi insanlardan hiç olmadığını hatta tam zıttı olduğunu gördüklerinde intihar bile edebilirler. Hayat kimseyi o kadar pohpohlamıyor.

21.07.2016

onlarda poh pohlamıyor çocukları dövmüyor olmaları poh poh lamakmı çocuklarını sağlıklı yetiştiriyorlar senin ülkende çocuğu bi karne diye üstü yazılı bir a4 kağıdı alınca ona 4 bin liralık telefon alanlar pohpohlamış olmuyormu

TÜM YORUMLARI OKU (131)