Bu haberimiz de Muş'tan. 5 yıldır boşanma davası süren Selvi Ataş'ın sözlerini şuraya bırakalım:
'Muş'ta yaşıyorum ve sadece Muş'ta değil Türkiye genelinde dul kadına veba hastası muamelesi yapılıyor. Bu algı değişsin istiyorum. Kadın boşanınca dul, erkek boşanınca bekar oluyor. Bu böyle olmasın. Boşanınca aileniz dahil herkesin size karşı tavrı değişiyor, toplum içinde biri sizi tarif etmeye kalktığı zaman dul olan diye tarif ediyor. Bu yüzden bir çok kadın boşandıktan sonra bile alyansla geziyor ve iş yerinde kimseye medeni durumunu söyleyemiyor. Kadınlar güçlüdür, kendilerinin farkına varsınlar. Bin bir türlü dert yanan kadınlara temsil olmak istiyorum. Evlendik diye bi ömür heba olacağız diye bir şey yok. Herkes kendisinin farkına varsın, bir kadın herkesten çok daha güçlüdür ve kıymetlidir.
Bu gördüğünüz kadının gücü, bu gördüğünüz yaşama tutunan, kendi dişi tırnağıyla bir şeyler yapmaya çalışan bir kadın. Yıllarca ezdiniz kadınları, hor gördünüz, köle yaptınız. Ama her zaman unuttunuz, siz de bir kadından var oldunuz. Boşanmaya ayıp dediniz, yıllarca şiddet gördü kadınlar, laf olur, söz olur dediniz gelip annesine bile anlatamadı. Kendini savunan tüm kadınları gönülden tebrik ediyor, kutluyorum. Koca şiddetinden ölen tüm hemcinslerimin mekanları cennet olsun, bunları yapanlarda belasını bulsun'
"Boşanmayı kutsallaştırmak" yerine "hatalı evliliği" zihinlere anlatabilsek çok daha sağlıklı bir toplum olabiliriz.
evlenene kadar canlari çikar, boşanana kadar gene canlari çikar ilginç bir dünya.
O kadar boşanma davasına baktım. Sevinen görmedim. İçten içe hüzün hisseder taraflar. Yaşanmışlıklar, kaybolan yıllar, varsa ortak çocuklar...