Evinizi saatlerce temizliyorsunuz, her köşeyi pırıl pırıl yapıyorsunuz, ama bir bakmışsınız, sanki hiç el sürülmemiş gibi tekrar kirlenmiş! 🤯 Merak etmeyin, yalnız değilsiniz. Evinizin hızlı kirlenmesine neden olan küçük alışkanlıklar ve gözden kaçan detaylar, tüm emeklerinizi boşa çıkarıyor olabilir. İşte, bu durumu tersine çevirmek için bilmeniz gerekenler...
Kapıdan içeri girerken ayakkabılarınızı çıkarmak yerine evin içinde yürüyorsanız, geçmiş olsun! Dışarıdan taşınan toz, çamur ve bakteriler evinizin zeminini kısa sürede kirletir. Hele bir de halıların üzerinde yürüyorsanız, bu mikrop partisine davetiye çıkarmış olursunuz. Çözüm basit: Bir ayakkabı çıkarma köşesi yapın ve terlikleri hazırda bulundurun. Hem eviniz temiz kalır hem de misafirleriniz size bu konuda minnettarlık duyar. 'Ayakkabıyla girilmez!' tabelası da tatlı bir dokunuş olabilir. 😊
Mis gibi yemek kokuları bir süre sonra evinize siniyor mu? O zaman suçlu davlumbazı kullanmamanız. Yemek buharı, yağ ve kokular duvarlara, perdelere ve mobilyalara yapışır. Bu da evinizin havasını ağırlaştırır. Davlumbazı açmak yalnızca kokuyu engellemekle kalmaz, yağ birikimini de azaltır. Her yemek pişirdiğinizde davlumbaz açma ritüelini unutmayın. Hem mutfakta hem de evde ferahlığın tadını çıkarın. Şayet davlumbazınız yoksa pencereler fora!
Kediniz ya da köpeğiniz varsa evin her köşesi tüylerle kaplanmış olabilir. Özellikle halılar, koltuklar ve kıyafetler… Ama onları suçlamak olmaz; onlar masum tatlı yaramazlar. Can dostlarımız. Haftalık tüy tarama seanslarıyla bu durumu kontrol altına alabilirsiniz. Ayrıca iyi bir süpürge ve lint roller bu konuda en yakın dostunuz olacak. Eviniz tertemiz kalırken dostunuzla eğlenceli anılar biriktirmek de cabası.
Mutfak tezgahında açıkta kalan o kek mi? Ya da unutulmuş bir simit? İşte davetsiz misafirlerin, yani karıncaların, hayalindeki ziyafet. Yemeklerinizi açıkta bırakmak hem böceklerin hedefi olmasına hem de kötü kokulara neden oluyor. Çözüm basit! Her yiyeceği hava geçirmez kaplarda saklayın. Hem mutfağınız düzenli görünür hem de karıncalardan eser kalmaz.
Her temizlik malzemesi her yüzeye uygun değildir. Yanlış ürünler kullanarak hem eşyalarınızı aşındırabilir hem de temizlemeye çalıştığınız alanı daha kirli hale getirebilirsiniz. Mesela, ahşap yüzeylerde sert kimyasallar kullanmak lekelere ve çatlamalara yol açar. Doğru malzemeyi seçmek, evinize uzun vadede iyi bakmanın anahtarı. Etiketleri dikkatlice okuyun ve her alan için doğru temizleyiciye yatırım yapın.
'Pencereleri açmayalım, toz gelir!' diyorsanız içerideki havanın kalitesizleşmesine ve nemin artmasına hazır olun. Kapalı alanlarda biriken nem, özellikle banyo ve mutfakta, küf oluşumuna zemin hazırlar. Günde en az 10 dakika pencere açarak taze hava sirkülasyonu sağlayabilirsiniz. Hem eviniz temiz kokar hem de sağlığınıza iyi gelir.
Eşyalarınızın dağınık olması, temizlik yapmayı zorlaştırırken aynı zamanda evinizin sürekli kirli görünmesine de neden olur. Düşünün, yerlerdeki oyuncaklar, masanın üzerindeki kağıtlar, koltukta unutulmuş çoraplar… Eviniz bir anda kontrolsüz alan haline gelir. Düzenli bir sistem, bu sorunu çözmek için harika bir başlangıç.
Bir şey yok, sonra yaparım dediğiniz tozlar, kısa sürede kalıcı bir dekorasyon öğesi haline gelir. Özellikle elektronik eşyaların üzerinde biriken tozlar, sağlığınız için de risk teşkil ediyor. Haftada bir toz alma rutini oluşturun. Mikrofiber bezler bu iş için ideal.
Kirli çamaşır sepeti taşacak kadar dolmuşsa, bakteri yuvası oluşmasına hazır olun. Bu durum yalnızca kötü kokulara neden olmaz aynı zamanda evin genel temizliğini de olumsuz yönde etkiler. Çamaşırları düzenli olarak yıkamak ve sepeti boş tutmak, evinizin düzenini ve kokusunu korumanıza yardımcı olur.
Dolu bir çöp kutusu, evinizin kirli görünmesine ve kötü kokmasına neden olur. Özellikle organik atıklar, zamanla böceklerin ilgisini çekecektir. Çöp torbalarını sık sık değiştirmelisiniz. Kokuyu azaltmak için çöp kutusunun altına karbonat serpmeyi de deneyebilirsiniz.