Temiz bir yaşam sadece düzenli dolaplar veya parlayan zeminlerden ibaret değil, evde huzuru bulmak bazen de fazlalıklardan kurtulmakla başlar. Bu içerikte, evine ve hayatına ferahlık katacak 11 pratik ve ilham verici temiz yaşam felsefesini bir araya getirdik. Hazırsan başlayalım!
Evde sürekli bir şeyleri mi kaybediyorsun? Sabahları panik içinde aradığın anahtarları, kulaklığı ya da şarj aletini bir türlü bulamamanın nedeni, eşyalarının bir düzeninin olmaması. Her eşya için belirlenmiş bir yer olduğunda hem arama derdinden kurtulursun hem de evin genel görünümü daha derli toplu olur. Üstelik zihinsel olarak da rahatlarsın.
Evde ne kadar çok eşya varsa o kadar çok toz ve bir o kadar da düzenleme derdi olur. “Bir gün giyerim.” veya “Bunu atamam, hatırası var.” diyerek tuttuğun o eşyalar aslında evinde ve zihninde yer kaplamaktan başka bir işleve sahip değil. O yüzden, daha fazla oyalanmadan giymediğin kıyafetleri ve kullanmadığın eşyaları seçmeye başlaman en iyisi!
Temizlik deyince aklına saatler süren bir yorgunluk seansı geliyorsa belki de işin dozunu biraz fazla kaçırıyorsundur. Bunun yerine her gün yalnızca 10 dakikanı bir odaya ayırarak evini sürekli düzenli tutabilirsin. Bir gün mutfağı sil, ertesi gün banyoyu... Hem iş gözünde büyümez hem de hafta sonlarını temizlik gününe çevirmeden temizliği halledebilirsin.
Temizlik yaparken doğanın sunduğu nimetleri kullanmak hem çevre dostu hem sağlıklı bir tercih. Çünkü market raflarındaki güçlü kimyasallar bazen sadece yüzeyleri değil soluduğun havayı da kirletir. Oysa karbonat, sirke, limon gibi basit ve etkili doğal malzemelerle aynı sonucu alabilir, evine daha ferah bir koku yayabilirsin.
Sadece odalar değil ekranlarımız da dağınık. Bildirimler, gereksiz uygulamalar, dolup taşan fotoğraf galerileri… Dijital dağınıklık çoğu zaman fark etmesek de zihnimizi yoran en büyük karmaşalardan biri. E-posta kutunu temizlemek, kullanmadığın veya arka planda çalışan uygulamaları kaldırmak bile seni hafifletecektir.
Hayatın koşturması içinde seni sen yapan küçük anlar yarat. Sabah kahveni hep aynı fincanda içmek, gece yatmadan önce bir mum yakmak, haftanın belirli bir günü kendine bir saat ayırmak... Bunlar seni sakinleştiren küçük ama etkili alışkanlıklar. Üstelik bu rutinler, zihnini toparlamaya da yardımcı olur.
Bir bitkinin filizlenip çiçek açmasını izlemek kadar basit ama etkileyici çok az şey var. Evde saksıda bitki yetiştirmek, onunla ilgilenmek ve yapraklarını silmek bile insandaki farkındalığı artırmaya yetiyor. Ayrıca bazı bitkiler havayı temizleyerek yaşam alanını fiziksel olarak da iyileştirmeye yardımcı oluyor.
Her duvar tablo dolu, her raf bibloyla kaplı ve her masanın üstü eşyayla doluysa... Bir yerden sonra odalar üstüne üstüne gelmeye başlar. Görsel kalabalık zihinsel yorgunluk yaratır, bu yüzden her boş alana bir eşya koymak zorunda değilsin. Bazı duvarları boş bırakmak ve masaların üstündeki fazla eşya kalabalığından kurtulmak hem gözünü yormaz hem de temizlikte işini kolaylaştırır.
Yeni bir şey almak istediğinde evde benzeri var mı diye bir düşün. Yeni bir dekor eşyası, yeni bir kıyafet, yeni bir kupa… Evine girmeden önce gerçekten ihtiyacının olup olmadığını bir tart. Bu alışkanlık sadece evini sade tutmakla kalmaz aynı zamanda her satın aldığın eşyaya daha bilinçli yaklaşmanı da sağlar.
Açık tonlar evini sadece daha geniş göstermez aynı zamanda daha ferah hissettirir. Beyaz, bej ya da pastel tonlar biz fark etmesek de duygularımızı etkiler. Koyu tonlar başlangıçta çok iyi görünse de zamanla 'Acaba?' sorusunu akıllara getirirken açık tonlar hafiflik ve aydınlık hissi verdiği için seneler geçse de gözümüze batmaz.
Evdeki her alan başka bir amaç için yaratılmış olabilir ama evde sadece sana ait bir köşen olsun. Okuma koltuğunun, yoga matının olduğu bir alan ya da resim yapabildiğin küçük bir masa… İlgilerin doğrultusunda bu alanı dilediğin gibi tasarla. Öyle ki burası bunaldığında enerjini tazelediğin bir köşe olsun.