Salgın süreciyle birlikte dünyanın ekonomik dar boğaza girdiğini, Türkiye'nin de bu süreçten etkilendiğini ifade eden İnce şu şekilde konuştu:
'Bunun aksini de hiç kimse iddia edemez ancak hükümetimiz Elazığ-Malatya depreminden sonra esnafa 50 bin lira faizsiz kredi desteği sağlamış, kredi borçlarımız ertelenmiş, sıkıntılarımız giderilmiştir. Kendilerinden Allah razı olsun. Dün irticalen söylediğim 'Eve ekmek götüremiyoruz' cümlesini mecazi olarak kullandım. Hatta Sayın Cumhurbaşkanımız da bu cümleme istinaden esprili bir dille 'keyif çayı iç' diyerek karşılık verdi. Hiçbir şekilde de gergin bir atmosfer oluşmadı. Fakat sözlerimin manası kasıtlı olarak çarpıtıldı. İnşallah bizler de külliyede Sayın Cumhurbaşkanımıza kayısı ikram edeceğiz. Hayatlarında esnaf kapısından girmemiş, halkın derdine derman olmamış, derdiyle dertlenmemiş insanların elbette bizim Sayın Cumhurbaşkanımızla olan muhabbetimizi bilmesi beklenemez.'
atmakla tehtit etmişlerdir yada kendisi atılacağını düşündüğü için bu elinde tutuşturulan yazıyı okumuş. İşte bu despot yönetim böyle korkutarak baskıyı hissettirerek otosansür yapmaya zorlayarak ayakta kalıyor.
Her zaman övünüyoruz ya Türklüğümüzle, tarihimizle , atalarımızlar. İşte Türk şöyledir böyledir diye ya bu toplumun insanları ne ara bu kadar omurgasız bu kadar yalaka bu kadar karaktersiz, açgözlü, cahil oldu?
müstehak aq