Zeynep'in kesinlikle profesyonel destek alması lazım. Bir evlat annesine böyle davranamaz!
Esra Erol'da programı yine ilginç bir olaya ev sahipliği yaptı. Bu sefer kızını arayan bir anne vardı ancak gelişmeler pek de herkesin beklediği gibi devam etmedi.
Gürcinaz Hanım, 4 aydır kayıp olan 19 yaşındaki kızı Zeynep'in bulunması için Esra Erol'a başvurdu. Ancak bu, Zeynep'in evden ilk kaçışı değildi. İlk olarak 14 yaşında, daha sonra 18 yaşında ve son olarak da 19 yaşında evden kaçmıştı Zeynep.
18 yaşındayken yaptığı ikinci kaçışında, komşunun 15 yaşındaki oğluna aşık olduğunu ve onunla evlenmek istediğini söylemişti Zeynep. Ailesi "belki bu sefer durulur" diye ikna olup imam nikahı ile kızlarının evlenmesine razı oldular.
Ancak Zeynep bu evliliğe 4 ay dayandı ve evi terk edip ailesinin yanına gitti. Aradan geçen bir yıl sonra bir gün annesiyle evde temizlik yaparken yeniden kaçtı Zeynep. Bu kez evden annesinin cep telefonunu da yanına alıp götürdü.
O günden sonra neler olduğu ise Zeynep bulunduktan sonra ortaya çıktı. Zeynep'in anlattığına göre kaçtığı gün Esenyurt meydanında oturup ağlarken bir kadın ona yanaşmış ve sorununun ne olduğunu sorup Zeynep'i evine götürmüştü.
Aysel isimli bu kadın "Zeynep'in başına bir iş gelmesin diye" evine götürdüğünü iddia ediyordu programda. Aysel, eşi ve 5 çocuğuyla birlikte yaşıyordu. Bu arada Mete isimli bir de büyük oğulları vardı Aysel ve eşinin.
İddialara göre Mete, annesinin ismiyle tuttuğu evde kadın ticareti yapıyordu ve fuhuş sebebiyle de emniyet güçleri tarafından daha önce evi basılmıştı. Yabancı uyruklu kadınların pasaportlarına el koymasının yanı sıra gasp ve hırsızlık gibi sabıkları da vardı Mete'nin.
Programa bağlanan isimsiz bir izleyici, Aysel ve eşinin de kadın pazarladığını iddia etti. Hatta Aysel'in kendisine Zeynep'in fotoğrafını gönderip bir buluşma ayarladığını, ancak Zeynep gitmediği için bu buluşmanın gerçekleşmediğini de söyledi.
Aysel ve eşi bu suçlamaları kabul etmedi ancak Esra Erol çifti stüdyodan çıkartıp Esenyurt Emniyeti'nin takibine bıraktı. İşin ilginç yanı şu ki, Zeynep annesine hiçbir sevgi göstermediği gibi çok rahat bir şekilde Aysel ve eşinin yanına dönmek istediğini de söylüyordu. Hatta annesinin sarılma talebini onu iterek karşıladı. Sebebini ise "sarıldı mı bırakmıyor" şeklindeydi.
19 yaşındaki Zeynep'in hayret veren tavırları sadece programda değil tüm Türkiye'de konuşuldu. Belli ki profesyonel bir yardıma ihtiyacı var kendisinin. Anne Gürcinaz Hanım ise yaşadıkları karşısında büyük şok geçiriyor. Bakalım neler olacak?
Herkes kıza yüklenmiş de o evde annesi ona neler yaşatıyor bilmiyoruz. . Nasıl baskılara maruz kaldığını. . Yoksa aklı selim bir insan her fırsatta evden kaçmaz. . Muhtemelen 15 yaşındaki çocuğu da evden kaçabilmek için kafalamıştır. .
Duygusal hiçbir ihtiyacını karşılamadığınız evlatlarınızdan sırf doğurup büyüttünüz diye sizi sevip saymasını bekleyemezsiniz. Sevgi de saygı da hak edilir. Onlara özgürce seçim yapabilecekleri azami ortamı yaratmak da; ne yazık ki bir kız çocuğu olarak hayata bunca geriden başlamak zorunda oldukları bir toplumda, ebeveyn olarak boynunuzun borcu. Gelişim dönemlerinin getirilerini hoşgörüp paylaşmadığınız, küçücük yaşta imam nikahı kıydığınız, okumasın, meslek sahibi olmasın diye baskıladığınız kız çocuklarınıza, belki saçının açık olmasını bile yakıştıramıyorsunuz ama daha yakışıksız ortamlara kendi davranışlarınızla itiyorsunuz. Siz çocuklarınıza seçeneklerini ifade etmekle mükellefsiniz, onları baskı altına alıp ne yapmaları gerektiğini söylemekle değil. Aksi takdirde göz göre göre daha nicelerini feda edeceksiniz bu acı yollara.
Rabbim evladın da hayırlısını versin.
Herkes kıza yüklenmiş de o evde annesi ona neler yaşatıyor bilmiyoruz. . Nasıl baskılara maruz kaldığını. . Yoksa aklı selim bir insan her fırsatta evden kaçmaz. . Muhtemelen 15 yaşındaki çocuğu da evden kaçabilmek için kafalamıştır. .
Duygusal hiçbir ihtiyacını karşılamadığınız evlatlarınızdan sırf doğurup büyüttünüz diye sizi sevip saymasını bekleyemezsiniz. Sevgi de saygı da hak edilir. Onlara özgürce seçim yapabilecekleri azami ortamı yaratmak da; ne yazık ki bir kız çocuğu olarak hayata bunca geriden başlamak zorunda oldukları bir toplumda, ebeveyn olarak boynunuzun borcu. Gelişim dönemlerinin getirilerini hoşgörüp paylaşmadığınız, küçücük yaşta imam nikahı kıydığınız, okumasın, meslek sahibi olmasın diye baskıladığınız kız çocuklarınıza, belki saçının açık olmasını bile yakıştıramıyorsunuz ama daha yakışıksız ortamlara kendi davranışlarınızla itiyorsunuz. Siz çocuklarınıza seçeneklerini ifade etmekle mükellefsiniz, onları baskı altına alıp ne yapmaları gerektiğini söylemekle değil. Aksi takdirde göz göre göre daha nicelerini feda edeceksiniz bu acı yollara.