Reddit'te bir kullanıcı 'Ev arkadaşınızın yaptığı en korkunç şey neydi?' diye sordu. Ortaya birbirinden ilginç yanıtlar çıktı. Yani hakikaten bu insanla cehennemlik bence de. Bakalım siz ne düşüneceksiniz...👇
Reddit'te bir kullanıcı 'Ev arkadaşınızın yaptığı en korkunç şey neydi?' diye sordu. Ortaya birbirinden ilginç yanıtlar çıktı. Yani hakikaten bu insanla cehennemlik bence de. Bakalım siz ne düşüneceksiniz...👇
“Ona neden böyle bir şey yaptığını sorduğumda yapmadığını söyleyerek durumu inkar etti. Hatta diğer ev arkadaşlarımızı da sanki bunu ben yapmışım gibi ikna etmeye çalıştı. Odama kilit takmak istediğimi söylediğimde ev sahibi buna izin vermedi. Ben de evden ayrılma kararı aldım. İki hafta sonra eşyalarımı almaya geldiğimde çarşafımın ve yastığımın üstünde garip vücut sıvıları olduğunu fark ettim. Sevgili ev arkadaşım, eğer bunu okuyorsan Allah senin belanı veriyordur umarım!”
“Bense hem okuyor hem de tam zamanlı çalışıyordum. Sürekli kirli bulaşıklarını mutfakta bırakınca (ki kullandığı tabakların hepsi bana ait) ona akşam gelene kadar bulaşıkları yıkamasını söyledim. Eve geldiğimde bulaşıklar yoktu. Çünkü kendisi tabakları çöpe atmış.”
“Çamaşırlarımın onun kirli sepetinde olduğunu görünce durumu anlamıştım.”
“Başlarda kendisinin böyle biri olduğunu anlayamamıştım. Bilgisayarı olmasına rağmen benim bilgisayarımı istiyordu. Ben de sorun etmiyor veriyordum. Ancak bazen bilgisayarı o kadar uzun süre kullanıyordu ki kendi ödevlerimi yapamıyordum.'
“Benden izin almadan bilgisayarımdaki bildirimleri kapatmış. Onun yüzünden ailemden gelen önemli bir mesajı görmemiştim. (Bu arada ben yurt dışında okuduğum için bu mesajları görmek benim için çok önemli çünkü öyle her istediğimde ailemle konuşamıyorum.)”
“O hariç hepimiz tuvalete girmeden önce kapıyı kilitlemek yerine çalma konusunda hemfikirdik ancak kendisi nedense her seferinde kapıyı kilitliyordu. O kilitlediği ve uzunca bir süre çıkmadığı için de odada mahsur kalıyorduk…”
“Biz de kirlilerimiz oraya götürüyorduk ama makineler sürekli bozuk olduğundan eşyaları indirip çıkarmak biraz yorucu oluyordu. Bir keresinde çamaşırlarını yıkamak için aşağı inmiş. Büyük bir sinirle odaya döndü ve tüm kirli çamaşırlarını benim eşyalarım da dahil olmak üzere tüm odaya saçtı. O hareketi benim için gerçekten son damla olmuştu. Kalktık, ortak alana indim ve ‘kimin oda arkadaşı bu dönemin sonunda mezun oluyor’ diye sordum. Daha fazla dayanamazdım. Çok şükür çok tatlı birinin yanına yerleştim. Yoksa bu stresi asla yaşayamazdım.”
“19 yaşındaydım ve ne yapacağımı bilmiyordum. Parayı aldı ve gitti. Bu olayın üstünden 20 yıl geçmiş olmasına rağmen hala kalbimde yaradır çünkü o dönemler tam zamanlı bir işte çalışıyor ve kendi paramı kazanıyordum ancak onun kirasını bile ailesi ödüyordu. O dönemler o para benim için çok şey ifade ediyordu.”
“Bir keresinde ev arkadaşım bu durumdan bunalıp eline aldığı çekiçle şofbenin üstündeki kutuyu parçalamış ve sıcaklığı tekrar 28 dereceye getirmişti.'
“Pizzayı fırına kutusuyla birlikte atmış. Ona ‘bunu yaparken ne düşünüyordun Allah aşkına’ diye sorunca bana ‘bizim memlekette böyle yapılıyor’ demişti. Ne utanması ne de sıkılması vardı cidden…”
“Eve dönerken diğer ev arkadaşlarımla birlikte odasının ışığının yandığını gördük. Eve girince gördüklerimiz karşısında şoke olduk. Banyo duvarında insan boyutunda bir delik vardı. Odasına ne olduğunu sormak için gittiğimizde uyuyormuş numarası yapıyordu. Bize eve hırsız girdiğini, hiçbir şeyi çalmadığını ve sadece duvarı kırdığını söyledi.
Ev arkadaşımız katıksız bir yalancıydı. Kendisinin bize söylediği en iyi yalan tüm kafasına dövme yaptırdığını ancak dövmenin bir süre sonra solduğunu söylemesi olabilir bu arada.”
“Bu arada bu olay 30 yıl önce oldu ama ben hala atlatamadım. O zamanlar 21 yaşındaydım, çok param da yoktu. Ama gittiğim veteriner hekim mükemmel bir insandı. Benden para almamış ve kendimi tedavi etmişti. Merak edenler için söyleyeyim. Kedim 19 yaşına dek yaşadı.”
En iyisi cefasıyla sefasıyla tek yaşamak
Bu ne ya, hayatta katlanmam! Ne sabırlı insanlarmışsınız...
Ben hep yalnız yaşadım, yalnız yaşıyorum. Fakat bir gün Türkiyeden gelen bir arkadaşım zor durumda kalmış ben de onun 1,5 yıl kadar misafir etmiştim! Evin bütün giderlerini ben karşılıyordum, kira, faturalar, yemek vs. hatta sigara kullandığı için arada sigarısını ben alıyordum. Bunlar önemli şeyler değil arkadaş arkadaşa yapmalı... Misafirliği sonlandıran şey şu olmuştu ; Bir gün ev kirasını ödemesi için parayı kendisine bıraktım, bu da paranın bir kısmını kumarda yemiş ve gelip eksik parayı bana eksik olduğunu söylemeden vermiş, ''sen kirayı versen daha iyi olur'' demişti.. Ben birisinden aldığım parayı saymam o gün de saymadan üst katta olan ev sahibine çıkıp parayı verdim, ben saymadım ama adam saydı... Para eksik. Nasıl bir utanç yaşadığımı anlatamam, yine de sakince inip neden parayı eksilttiğini söylemedin diye sorunca ''sayarsın diye düşünmüştüm'' cevabını aldığımda neler olduğunu tahmin etmişsinizdir.