Güzel gözükmek için daha neler yapacağız acaba?Eski Mısır'da kadınlar dudaklarının çekici ve güzel görünmesi için böceklerden yararlanıyorlardı. Böcekleri ezerek boya elde eden kadınlar bu boyayı kırmızı ruj gibi dudaklarına sürerlerdi. Kleopatra'nın özel yöntemi olan bu uygulama günümüzde hâlâ kullanılıyor. Meksika, Amerika ve Peru'da kaktüslerin üstünde yaşayan Dactylopius coccus isimli böcek kozmetik sektöründe, gıda ve içeceklerde kullanılıyor. Bu ürünlere yoğun kırmızı rengini veren aslında bu böcekler! Çok büyük olasılıkla sürdüğünüz ya da yediğiniz şeylerin içinde bu küçük böceklerden var.Japonya'daki arkeolojik kazılarda, Kofun döneminden kalma karartılmış diş izleri bulundu. Japonya'da Ohaguro adı verilen bu uygulama, yapıldığı zamana ve yere bağlı olarak farklı anlamlara sahipti. Bazı durumlarda bir kadının reşit olduğunu göstermek için bazılarında ise evli olduğunu belirtmek veya sadakati temsil etmek için kullanılırdı. Kanemizu adı verilen mürekkep, toz halindeki çay, sirke ve demir talaşlar karıştırılarak hazırlanırdı. 19. yüzyılın sonlarında Japon hükümeti Ohaguro uygulamasını yasakladı. Ancak gelenek günümüzde hâlâ devam ediyor.17. yüzyıldan beri Japon kadınlar ciltlerini aydınlatmak için pirinç kepeği ve bülbül dışkısı kullanıyorlar. Koreliler bu yöntemi kimonolarından lekeleri çıkarmak için kullanıyorlardı. Daha sonra geyşalar makyajlarını çıkarmak için bu yöntemi kullanmaya başladılar. Biraz tuhaf bir uygulama olsa da, kuş pisliklerinin içinde günümüz güzellik ürünlerinde kullanılan üre bulunuyor. Tom Cruise ve Victoria Beckham gibi birçok ünlü isim de bu ilginç yöntemi cilt bakımlarında kullanıyor.Kraliçe I.Elizabeth zamanının en büyük ikonlarından biriydi. Günümüz güzellik anlayışına pek uygun olmasa da çürümüş, bozuk dişler önemli bir statü belirtisiydi. Şeker kamışı o dönemlerde Avrupa'da yeni bir şeydi. Kuzey Afrika'dan gelen bu yiyecek oldukça pahalı olduğu için tüketenler de çok zengin olmalıydı. Bazı kadınlar sırf üst sınıfa ait olduğunu göstermek için dişlerini karartırlardı. Cilde bembeyaz makyaj yapmak ise başka bir statü belirtisiydi. O dönemlerde cildiniz koyu ise bu işçi sınıfına ait olduğunuzun bir göstergesiydi. Bu yüzden soylu ve zenginler ciltlerine beyaz makyaj yaparlardı. O dönemde kullanılan makyaj ürünleri sağlığa zararlı bir madde olan kurşun içerdiği için sonradan yasaklandı.15. ve 16. yüzyıl İtalya'sında yüksek sınıfa mensup kadınlar piramit denilen çok yüksek ayakkabılar giyerek statülerini belli ederlerdi. Yüksek platform topuklar, soyluların şehrin sokaklarında gezinirken elbiselerinin kirlenmesini önlüyordu. Kadınlar bu ayakkabılarla yürürken düşmesinler diye arkalarından iki hizmetçi onlara eşlik ederdi.18.yüzyıl Fransa'sında kadınlar güzel görünmek için kafalarına devasa peruklar takarlardı. Bu peruklar domuz yağı kullanılarak gerçek saça eklenirdi. Birçok kadın peruklarını o kadar uzun süre takardı ki uyurken farelerin dikkatini çekerlerdi.19. yüzyıl Avrupa'sında 'moda kurbanı' terimi gerçek bir anlama sahipti. Paris yeşili ya da Scheele yeşili olarak adlandırılan belirli bir yeşil tonu insanların her gün kullandığı elbiseler, yapay çiçekler, kurdeleler ve duvar kağıtlarını boyamak için kullanılıyordu. Ancak bu boya oldukça tehlikeli bir madde olan arsenik ile yapılıyordu. 19. yüzyılın sonunda bu boyanın kullanımı yasaklandı.Danimarka prensesi Alexandra cildine çinko ve kurşundan yapılmış toksik bir macun uyguluyordu. Kırışıksız ve porselen gibi bir cildi hedefleyen Alexandra bütün halkı etkiledi. Birçok kadın böyle bir cilde sahip olmak için bu işlemi uyguluyordu. Halk, prensesten o kadar etkileniyordu ki Alexandra ciddi bir hastalıktan sonra topallamaya başlayınca birçok İngiliz kadın yürüyüşünü taklit etmeye başladı.New Yorklu bir tüccar tarafından geliştirilen çene şekillendirme aleti 19. yüzyılda oldukça modaydı. Kadınlara daha genç görünme garantisi veren bu ilginç alet günümüzde bile kullanılmaktadır. İşe yarayıp yaramadığı ise bir tartışma konusu...Eskiden kadınlar zarif görünmek için bacak kısmından bağlı etekler giymeyi tercih ediyorlardı. Bu eteklerle yürüyebilmek için çok küçük adımlar atmaları gerekiyordu. Bu trend o kadar yaygın hale gelmişti ki Amerika'da tramvaylar kadınların küçük adımlarla binebileceği aralıkta tasarlandı.1930-1940 yıllarında Hollywood, yönetmen ve oyuncuların katıldığı çılgın partilere ev sahipliği yapardı. Aktristlerin ertesi gün güzel ve ışıl ışıl gözükmesi için oyuncuların suratlarına buz maskesi uygulardı. Günümüzde bile buz ile cilt bakımı yapmak oldukça moda!Naylon çoraplar 1940 yılında Amerika'ya geldiğinde birkaç gün içinde tükendi. II. Dünya Savaşı patlak verince bu kumaş sadece savaş malzemeleri için üretilmeye başlandı. Kadınlar çok sevdiği çoraplarından mahrum kalınca çareyi bacaklarını boyamakta buldular.Joan Crawford ve Marlene Dietrich gibi 1940'ların Hollywood yıldızları daha fotojenik gözükmek için arka azı dişlerini aldırdı. Birçok yıldız bu haberi yalanlasa bile söylentiler devam etti.Marilyn Monroe, Elizabeth Taylor gibi kıvrımlı kadınlardan sonra zayıf görünüm tekrar moda haline geldi. Kadınlar 1960'lardan sonra İngiliz model Twiggy gibi ince bir görünüme sahip olmak için bandajlarla vücutlarını sardılar.