Esra Harmanda Yazio: Masumlar mı Mazlumlar mı?

'Seni dünyaya getirenler sevmediyse eğer, tüm dünya seni sevse de sevgisiz hissedersin.' Bu cümleye sımsıkı sarıldım. Safiye'yi, Gülben'i, Han ve Neriman'ı izlerken... 

Çok sık olmamakla birlikte güzel yurdumda standartın dışına çıkan diziler olduğunda  mutlu oluyorum. Daha evvelki bir yazımda yazmıştım 50 senenin öncesinin Yeşilçam filmleri gibi dizilerimiz var . Zengin kız fakir oğlan, Güneydoğu'daki ağalar ya da ağır abilerin racon kestiği vurdulu kırdılı diziler.        

Bugün tekrar gördük ki tamamen gerçek hayattan uyarlananlar genellikle çok büyük bir başarı yakalayabiliyor.

Evet çok dizikolik biri olmamakla birlikte Masumlar Apartmanı'nı keyifle izlediğimi söyleyebilirim . Bazen yüreğim daralarak bazen yavaşlıktan çıldırarak bazen karakterlere acıyarak bazen de merakla...

Bir psikiyatrist olan Gülseren Buğdaycıoğlu'nun kitaplarından  televizyona uyarlanmış bir dizi yıllar sonra TRT izlememe vesile oldu. Çok güzel bir kadro ama ne yalan söyleyeyim beklediğimden daha üstün bir performans. 'Şeyy benn ııııı yanii’ den başka bir şey bilmeyen aşırı mimikli oyunculuklardan sonra bu dizi çok iyi geldi, gerçekten hasret kalmışız.

Şimdiye kadar performanslarına çok da bayılmadığım Ezgi Mola'yı hayranlıkla izliyorum. Merve Dizdar'ın performansını ise anlatacak bir kelime bulamıyorum. İkisi de döktürmüş resmen. Bazı diziler böyledir, aynı oyuncular belki binlerce rolde size böyle dokunmamıştır ama bir dizide hepsi ayrı ayrı içinize işler ya tam da öyle bir dizi işte. Özellikle bu iki oyuncunun sahneleri ekrana yapıştırıyor. Dediğim gibi ekip genelde son derece başarılı. Bazen yavaşlayan dizi, insanı sıkabilir ama farklı bir gözle bakıp oyuncuların performanslarını da göz önüne alırsanız senaryo ile birlikte çok güzel bir iş çıkmış diyebiliriz. 

Eskiden şizofren yetiştiren anne diye bir tanımlama duyardık. Belki de ilk kez bu kadar yakından görüyoruz. Bazı yorumları okuduğumda bunlar gerçek olamaz dendiğini görüyorum. İnsan eline geçen her eşyayı 4 kere yıkar mı? Temizliği hayatın amacı, her yüzüne güleni aşığı sanar mı?  Maalesef ki ben de kendi hayatımda şahit olduğum bazı örneklerden yola çıkarak böyle şeylerin olduğunu biliyorum.  

Hep söylerim, çocuk boş bir kasettir nasıl doldurursanız 18 yaşına gelip düğmeye bastığınızda doldurduğunuzu dinlersiniz. Bu dizi aslında bunun çok güzel bir örneği. Sokağa çıkamayan bir abla. Sokağa çıksa da uyum gösteremeyen bir kardeş. Her ne kadar normal gibi gözükse de geceleri gizli gizli çıkıp çöpleri karıştıran bir erkek kardeş.  Sıkıntıdan habire kaşınan bir küçük kız. Dizi bu çocuklara bakıp herkesin çocuk sahibi olabileceği ama anne baba olamayacağını kimi zaman insanı sarsarak, kimi zaman ruhunuza iğneler batırarak çok güzel vurguluyor.

Bu hafta gökyüzüne bakma sahnesinde, Safiye'nin annesinden kopup Naci'yi duyabilmesi ve göğe bakıp adeta nefes alması, çok güzel bir sahneydi çok etkilendim.

Popüler İçerikler

Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
YORUMLAR
16.12.2020

'' Hep söylerim, çocuk boş bir kasettir nasıl doldurursanız 18 yaşına gelip düğmeye bastığınızda doldurduğunuzu dinlersiniz. '' Mükemmel bir cümle. Her ebeveynin kulağına küpe edilmeli.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ