'Eşim Malatya'ya gideceğini söyledi. Bana 'Kemal çağırıyor, oraya gezmeye gideceğim' dedi. Ben de beklemesini söyleyip 'Gelince beraber gidelim' dedim. Ama gitti. Kemal Ağabey ile gidip gezmiyor, Nezihe Hanım'la gidiyor, Malatya'da geziyor. Nezihe, Kemal ile resmini çekiyor beraber. Gel de şüphelenme. Eşim de 'Hala yok' diyerek inkar ediyor.'
'Affedersiniz, göğsü büyümesin diye bebeğini emzirmedi. Ben kızımı emziriyordum, çocuğu açtı. Ben onu da emzirdim. Yazık. 'Aç!' diye yaptım bunu. O çocuğunu bıraktı gezmelere gitti. Böyle bir kadın. Bunu mu hak ettim ben kendisinden.'
'Nezihe Hanım, Muhittin Bey'in basın danışmanı olarak açıklama yapmış. 'Fatma peşimizi bıraksın. Biz birbirimizi seviyoruz. Onun gururu yok mu?' demiş. Ben de aynı soruyu her iki tarafa da soruyorum: Sizin gururunuz yok mu? Bir kadın, çocukların üzerine basa basa ilişki yaşayacak! Boşan o zaman Muhittin. Fatma'nın mağduriyetini gider. Ondan sonra aşkınızı istediğiniz gibi yaşayın. Bakalım o zaman bu kadar heyecanlı olacak mı aşkınız? Şu an sizin aşkınızı dinamik tutan Fatma'nın varlığı. Fatma gittiğinde tekmeyi atacak olan kim? Bazen buna da izin vermek gerekiyor Fatma.'
Aşkınıza soksunlar beyin yoksunları
Bu şimdi karısını aldatıyor, sora gayrimeşru çocuk yapıyor, alıyor o bebeyi eve getiriyor, karısına emzirtiyor... Olayı doğru anlamışsam ilişki rutininde bundan büyük oç luğu duymadım ben. Oscarlık, ödüllük oç luğu bu. Bence adama ödül verilmeli, oç kıstasında eşik değerim artık bu adam
bunlardaki genişlik airbus A380de yok..