Esmaül Hüsna, adların en güzeli... Esmaül Hüsna, 'Esmai Hüsna' ya da 'Esmayışerife' halk arasında olarak da bilinir. Kalpleri huzur ve sükunetle, rahmet ve lütuf beklentisiyle dolduran Esmaül Hüsna'yı zikretmenin çok faziletli olduğu bilinir. Pek, Esmaül Hüsna hangi amaçla ve nasıl zikredilir? Hadi, Allah'ın 99 ismini ve anlamlarını birlikte inceleyelim.
İşte, Esmaül Hüsna ile ilgili bilmeniz gerekenler...
Esmaül Hüsna, İslam inancında Allah'ın 99 güzel ismini ifade eder. Bu isimler, Allah'ın sınırsız özelliklerini ve niteliklerini temsil eder. Her bir isim, O'nun sonsuz bilgeliğini, şefkatini, adaletini, gücünü ve diğer tüm yönlerini anlatır. Bu isimler, Müslümanların Allah'ı daha iyi anlamalarına ve O'na daha yakın hissetmelerine yardımcı olur.
'Esmai Hüsna', Arapça kökenli iki kelimenin birleşiminden oluşur. 'Esma', Arapça'da isim anlamına gelirken, çoğul hali olarak kullanılır. 'Hüsna' ise 'güzel' ya da 'en güzel' anlamına gelen bir sıfattır. Bu iki kelimenin birleşimi 'Esma'ül Hüsna', Türkçe'ye 'en güzel isimler' olarak çevrilebilir.
Arapça'dan Türkçe'ye geçen bu tabir, dilimize farklı şekillerde yerleşmiştir. 'Esmâi Hüsnâ' orijinal haliyle kullanıldığı gibi, 'Esmayıhüsna' veya 'Esmayışerife' şeklinde de ifade edilir.
'Allah'ın 99 güzel ismi bulunmaktadır ve bu isimlere inanıp, onları ezbere bilen kişinin cennete gireceği belirtilmiştir.' Bu ifade, bir Hadisi Şerif'te geçmektedir.
Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de de 'O Allah ki, Ondan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur. En güzel isimler Onundur.' (Tâhâ, 20/8) ayeti ile Allah'ın isimlerinin önemi ve güzelliği vurgulanmıştır.
Esmaül Hüsna, yani Allah'ın en güzel isimleri, Hadisi Şerif ve diğer İslami kaynaklara göre, inananlara huzur, sükunet, rahmet ve lütuf umudu verir. Bu isimlerin anlamını ve önemini kavrayan kişi, manevi bir huzur ve dinginlik yaşar. İnanç, bu isimlerin gücüne ve kutsallığına dayanır. Bu isimler, Allah'ın varlığının ve birliğinin sembolleridir ve her biri, O'nun sınırsız sıfatlarını ve özelliklerini temsil eder.
'Hüvallahüllezi la ilahe illa hü.
Ya Rahmanü Ya Rahimü Ya Melikü Ya Kuddusü Ya Selamü Ya Mü’minü Ya Müheyminü Ya Azizü Ya Cebbaru Ya Mütekebbiru Ya Haliku Ya Bariü Ya Musavviru Ya gaffaru Ya Kahharu Ya Vahhabu Ya Razzaku Ya Fettahu Ya Alimü Ya Kabidu Ya Basitu Ya Hafidu Ya Rafiu Ya Muızzü Ya Muzillü Ya Semiu Ya Basiru Ya Hakemü Ya Adlü Ya Latiyfü Ya Habiru Ya Halimü Ya Azimü Ya Gafüru Ya Şeküru Ya Aliyyü Ya Kebiru Ya Hafizu Ya Mukitü Ya Hasibü Ya Celilü Ya Kerimü Ya Rakibü Ya Mücibü Ya Vasiu Ya Hakimü Ya Vedüdü Ya Mecidü Ya Baisü ya Şehidü Ya Hakku Ya Vekilü Ya Kaviyyü Ya Metinü Ya Veliyyü Ya Hamidü Ya Muhsi Ya Mübdiü Ya Muidü Ya Muhyi Ya Mumitü Ya Hayyü Ya Kayyumü Ya Vacidü Ya Macidü Ya Vahidü Ya Samedü Ya Kadiru Ya Muktediru Ya Mukaddimü Ya Muahhiru Ya Evvelü Ya Ahiru Ya Zahiru Ya Batinu Ya Vali Ya Müteali Ya Berru Ya Tevvabü Ya Müntekimü Ya Afüvvü ya Raufü ya Malikel-Mülki Ya Zel-Celali Vel -İkrami Ya Muksitu Ya Camiu Ya Ğaniyyü ya Muğni Ya Maniu ya Darru Ya Nafiu Ya Nuru Ya Hadi Ya Bediu Ya Baki Ya Varisü Ya Reşidü Ya Sabüru Celle Celalüh.'
1- Allah (C.C.): 'Eşi benzeri olmayan, tüm eksikliklerden uzak olan' Tüm isimleri kapsayan tek isimdir. Tek ilah anlamına gelir, 'İsimlerin Sultanı' olarak da ifade edilir.
2- Er-Rahmân: 'Tüm yaratılmışlara merhamet eden, şefkat gösteren'
3- Er-Rahîm: 'Ahirette, müminlere sonsuz ikramda, lütufta ve ihsanda bulunan'
4- El-Melik: 'Her şeyin sahibi ve maliki olan'
5- El-Kuddûs: 'Her türlü noksanlık ve ayıptan uzak, tertemiz'
6- Es-Selâm: 'Eksiklik, acizlik, hastalık ve ölümden salim olan, kullarına selamet veren'
7- El-Mü'min: 'Yarattıklarına güven veren'
8- El-Müheymin: 'Her şeyi görüp gözeten, koruyan'
9- El-Azîz: 'Üstün, güçlü, galip, şerefli, değerli'
10- El-Cebbâr: 'Yaraları sarıp onaran, yarattıklarının hallerini düzelten'
11- El-Mütekebbir: 'İhtiyaç ve noksanlığı olmayan, pek yüce ve ulu'
12- El-Hâlık: 'Yaratıcı'
13- El-Bâri: 'Her şeyi örneği olmadan icat eden, yaratan'
14- El-Musavvir: ''Şekil ve özellik veren'
15- El-Gaffâr: 'Günahları örten, çok affeden, bağışlayan'
16- El-Kahhâr: 'Daima galip olan, yenilmeyen'
17- El-Vehhâb: 'Karşılıksız nimet, ikram ve ihsanda devamlı olan, ihsanı ve rahmeti bütün kullara kuşatan'
18- Er-Rezzâk: 'Bol nimet, maddi ve manevi rızık veren'
19- El-Fettâh: 'İyilik kapılarını açan, en adil olan'
20- El-Alîm: 'Her şeyi bilen'
21- El-Kâbıd: 'Dilediğine rızkı daraltan, ölüm zamanı gelenlerin ruhlarını kabzeden'
22- El-Bâsıt: 'Dilediğine rızkı bol veren'
23- El-Hâfıd: 'Kafirleri alçaltan, şan, şöhret, itibar bakımından değersiz kılan ve cezalandıran'
24- Er-Râfi: 'Peygamber ve müminlere itibar, şan, şeref veren, göğe yükselten'
25- El-Mu'ızz: 'Aziz yapan, izzet, şeref, güç ve kuvvet veren, itibar ve şereli kılan'
26- El-Muzill: 'Boyun eğdiren, zelil eden'
27- Es-Semi: 'Her sözü, tüm konuşanları en iyi işiten'
28- El-Basîr: 'Aydınlık ve karanlıkta küçük, büyük her şeyi gören'
29- El-Hakem: 'Mutlak hakim, hüküm veren'
30- El-Adl: 'Mutlak adil, her şeyi yerli yerinde yapan, hak ve doğru olan'
31- El-Latîf: 'Lütuf ve ihsan sahibi olan. Kullarına hak ettiklerinden fazlasını veren, her şeyin detayını, sınırlarını en iyi bilen ve işleri en hassas düzenleyen. Gözle görülmeyen'
32- El-Habîr: 'Her şeyden haberdar olan'
33- El-Halîm: 'Sakin, hemen öfkelenmeyen ve acele etmeyen'
34- El-Azîm: 'Zatı, adı, sıfatı ve fiilleri itibarıyla pek yüce '
35- El-Gafûr: 'Çok affeden, bağışlayan'
36- Eş-Şekûr: 'İbadet eden kullarına mükafat veren, her itaati ödüllendiren'
37- El-Ali: 'Yüceler yücesi, şanı, şerefi, izzeti yüce olan'
38- El-Kebîr: 'Büyüklükte benzeri olmayan, değer ve izzeti pek yüce, ulu ve büyük'
39- El-Hafîz: 'Varlıkları yok olmaktan koruyan'
40- El-Mukît: 'Her yaratılmışın rızkını, gıdasını veren, yapılanları bilen, koruyan, mükafatlandıran'
41- El-Hasîb: 'İnsanların yaptıklarını koruyup hesaba çeken'
42- El-Celîl: 'Celal ve azamet sahibi'
43- El-Kerîm: 'Çok nimet veren, nimet ve ihsanı bol olan'
44- Er-Rakîb: 'Kontrolü altında tutan, haberdar olan, murakabe edip koruyan'
45- El-Mucîb: 'Duaları, istekleri kabul eden, ihtiyaçları karşılayan, sıkıntıları gideren'
46- El-Vâsi: 'Rahmet, kudret ve ilim ile her şeyi kuşatan, tüm yarattıklarına rızık ve nimet veren''
47- El-Hakîm: 'Hikmet sahibi, her işi, emri ve yasağı yerli yerinde olan'
48- El-Vedûd: 'Müminleri çok seven, salih kulları tarafından çok sevilen'
49- El-Mecîd: 'Her türlü övgüye layık bulunan, çok şerefli, çok itibarlı'
50- El-Bâis: 'Kıyamet günü ölüleri dirilten, kabirlerinden kaldırıp mahşer yerine sevk eden, uyarıcı ve müjdeci olarak insanlara peygamberler gönderen, kıyamette şahitler getiren'
51- Eş-Şehîd: 'Her zaman her yerde her şeye muttali olan, gören, bilen, haberdar olan. Hiçbir şey kendisinden gizlenmeyen, bütün sırlara vakıf olan'
52- El-Hakk: 'Varlığı, ilah ve rab oluşu, hak olan, eşyayı var eden, hakkı ızhar, mülk sahibi, yok olmayan, hiç değişmeden duran'
53- El-Vekîl: 'Güvenilen, koruyan, yardım eden, görüp gözeten, her şeyin maliki ve yöneticisi'
54- El-Kavi: 'Kudretli, kuvvetli, her şeye gücü yeten, en üstün olan'
55- El-Metîn: 'Çok dayanıklı, acizliği ve zafiyeti olmayan'
56- El-Veli: 'Dost, seven, gözeten, yardım eden'
57- El-Hamîd: 'Her türlü hamd ve senaya layık, çok övülen ve övgüyü hak eden'
58- El-Muhsî: 'İnsanların bütün yaptıklarını, olan biten her şeyi bilen ve koruyan'
59- El-Mübdi: 'Varlıkları ilk defa yaratan'
60- El-Muîd: 'Ölümden sonra tekrar diriltecek, hayatları iade edecek olan'
61- El-Muhyî: 'İhya eden, hayat veren, yaşatan, ölümlerinden sonra dirilten'
62- El-Mümît: 'Her canlıya ölümü tattıran, canları alan, varlıkların hayatlarına son veren'
63- El-Hayy: 'Ezeli ve ebedi olan, yaşayan, dizi, canlı, ölümsüz'
64- El-Kayyûm: 'Zatı ile kaim olan, ezeli ve ebedi olup her şeyin varlığı kendisine bağlı olan, uykusu ve uyuklaması olmayan, varlıkları yöneten, ihtiyaçlarını üstlenip koruyan, kollayan
65- El-Vâcid: 'Kendisinden hiçbir şey gizli kalmayan, istediğini, istediği vakit bulan.'
66- El-Macîd: 'Kadri ve şanı büyük olan'
67- El-Vâhid: 'Tek olan, her şeye gücü yeten, her şeyin sahibi, zengin ve hiçbir şeye muhtaç olmayan'
68- Es-Samed: 'Her şeyin kendisine muhtaç olduğu, yöneldiği, her dilek, dua ve isteğin mercii. Hiçbir eksiği, kusuru, ihtiyacı olmayan, dosdoğru, adil ve güvenilir olan'
69- El-Kâdir: 'Dilediğini dilediği gibi yaratmaya muktedir olan. Her şeye gücü yeten'
70- El-Muktedir: 'İstediğini istediği gibi yapan, tasarruf eden, güçlü, kuvvetli '
71- El-Mukaddim: 'Önce olan, öne alan, yükselten.'
72- El-Muahhir: 'Geriye bırakan'
73- El-Evvel: 'Ezeli ve kadim tek varlık. Öncesi olmayan, yaratılmamış'
74- El-Âhir: 'Ebedi ve baki olan. Ölümsüz, varlığının bir sonu olmayan'
75- El-Zâhir: 'Varlığı aşikar olan, her şeyde galip gelen, her şeyden yüce olan'
76- El-Bâtın: 'Varlığı akılla idrak olunamayan, hayal ile tahayyül edilemeyen, her şeyin iç yüzünü, sırlarını bilen ve yüceliği gizli olan. '
77- El-Vâlî: 'Kainatı idare eden, koruyup gözeten, yardım edip işleri deruhte eden'
78- El-Müteâlî: 'Son derece yüce olan, aşık, pek yüce, eksik ve noksanlıklardan beri olan'
79- El-Berr: 'İyilik ve ihsanı bol olan, çok lütufkar, merhametli ve şefkatli'
80- Et-Tevvâb: 'Günahları bağışlayan, sürekli olarak tövbeleri kabul eden'
81- El-Müntekim: 'Zalimlerin cezasını veren, suçluları cezalandıran'
82- El-Afüvv: 'Affı çok olan, çok bağışlayan'
83- Er-Raûf: 'Çok merhametli, şefkatli, çok acıyan'
84- Mâlik-ül Mülk: 'Mülkün, her varlığın tek sahibi'
85- Zü'l-Celâl-i ve'l İkrâm: 'Celal, azamet ve kibriya, pek büyük ikram ve ihsan sahibi'
86- El-Muksıt: 'Her işi uygun yapan, adil, hakla ve adaletle hükmeden, mazlumun hakkını zalimden adaletle alan'
87- El-Câmi: 'Mahşerde insaları bir araya getiren, toplayan, cem eden
88- El-Ganiyy: 'Her türlü zenginlik sahibi olan, hiçbir şeye muhtaç olmayan'
89- El-Mugnî: 'Zengin eden, insanlara mal mülk veren, cömert ve nimet sahibi'
90- El-Mâni: 'İstediği şeyi engelleyen, kurtaran, koruyan, yardım eden'
91- Ed-Dârr: 'Elem ve zarar verici şeyleri yaratan, asilik edenleri cezalandıran'
92- En-Nâfi: 'Fayda veren şeyleri yaratan, bütün varlıklara fayda sağlayan'
93- En-Nûr: 'Alemleri nurlandıran, aydınlatıcı ve ışık verici olan'
94- El-Hâdî: 'Hidayet eden, kullarına doğru yolu gösteren'
95- El-Bedî: 'Bir şeyi numunesi olmaksızın yaratan, var eden, icat eden'
96- El-Bâkî: ''Varlığının sonu olmayan, sonlu ve ölümlü olmayan, varlığı sürekli olan, ebedi'
97- El-Vâris: 'Her şeyin esas sahibi, baki, ebedi ve daimi olan, her şey kendisine dönen'
98- Er-Reşîd: 'En doğru yolu gösteren, her işinde isabetli olan'
99- Es-Sabûr: 'Ceza vermede acele etmeyen, çok sabırlı olan'
Tesbih ile Esma-Ül Hüsna'da yer alan Allah'ın 99 isminden bazıları zikredilebilir. Allah'a sığınmak, yardım istemek için anlamına göre ve belirli sayıda olacak şekilde zikredilebilir.
Esma-Ül Hüsna zikri için Esmayışerife de okunabilir.
Ayet-El Kürsi
Yasin Suresi