Okuldaki can dostların hikayesi, müdür yardımcısı Mustafa Yetim'in 5 yıl önce okula kendisine ait kurt köpeğini öğrencilerin sevmesi için getirmesiyle başladı. Hayvanları çok seven ve köpek sahiplenmek isteyen öğrencilerini kırmayan Yetim, okula yavru köpek getirdi.
Lisenin bahçesinde inşa edilen kulübesinde yaşamaya başlayan ve 'Eva' ismi verilen Alman çoban köpeğinin, 3 yıl sonra bir yavrusu dünyaya geldi. 'Gece' adı verilen yavrunun ardından 4 aylık sokak köpeği 'Cesur' da sahiplendi.
Öğrencilerin geçen yıl soğuk havada bulup sahiplendiği kedi 'Müzeyyen' de köpeklerin arkadaşı oldu.
Çocukların elleriyle besleyip büyüttüğü hayvanlar kimi zaman okulun koridorlarında, sınıflarında dolaşarak, bazen de sıralarda oturarak bu sevgiye karşılık veriyor.
Mustafa Yetim, AA muhabirine, 6 yıl önce atandığı okulda öğrencilerinin isteğini yerine getirmesiyle başlayan serüvenin mutlu bir şekilde sürdüğünü söyledi.
İlk sahiplendikleri yavru köpeğin kulübesini öğrencilerin, harçlıklarıyla kendilerinin inşa ettiğini belirten Yetim, şu bilgileri paylaştı:
'Şu anda 3 köpeğimiz, bir kedimiz var. Öğrenciler onlardan çekinmeden, korkmadan birlikte zaman geçiriyorlar. Benim hep söylediğim bir şey var: Hayvan sevmeyen insanı sevemez. Okulumuz her alanda olduğu gibi hayvan sevgisi konusunda farklılığını gösteriyor. Öğrencilerimiz çok güzel bir şekilde hayvanlara merhamet etmeyi ve bakmayı öğreniyorlar. Hatta hayvanlardan çekinen, korkan arkadaşlarımız vardı, bu korkularını yendiler. Hayvanların zararsız olduğunu, onlara bakılması, sevgi verilmesi gerektiğini ve onlardan da çok büyük sevgi aldığımızı düşünüyorum.'
Yetim, kimi zaman hayvanların tedavisi konusunda da öğrencilerin büyük bir çaba içine girdiğini anlattı.
Hayvanların bakımının yanı sıra beslenmeleri konusunda da okul idarecilerinin, öğretmenlerin ve öğrencilerin büyük katkısının olduğunu aktaran Yetim, 'Okulun maskotu haline gelen kedi Müzeyyen ise soğuk bir kış günü bize sığındı. Sahibine ulaşamayınca okulda misafir ettik. İhtiyaçlarını karşıladık. Artık bir kedimiz de okulda öğrencilerimizle ders dinliyor. Onlarla beraber hayatını sürdürüyor.' diye konuştu.
Öğrencilerden Ali Öner, sevimli dostlarla iyi zaman geçirdiklerini belirtti. İçlerinde var olan hayvan sevgisini eğitim hayatları boyunca daha iyi yaşadıklarını kaydeden Öner, bu durumun kendileri için sevindirici olduğunu dile getirdi.
Berfin Tekin ise hayvanları çok sevdiğini, sahiplendikleri kedi ve köpeklerle derslerin daha eğlenceli geçtiğini ifade etti.
Bence çok güzel ve örnek bi davranış. Tebrik ederim müdür beyi. Fobilerinizi yeniniz hayvanlar güzel enerji verir, stresi alır, mutlu eder. Deneyiniz🐣
Helal size müdür bey 🥰
Hayvan sevmeyenlerin insan sevemediği iddiası çok yanlış bir iddia bence. Patates kızartması sevmeyen bira sevemez gibi bir şey bu. Ayrıca, herkes herkesi ve her şeyi sevmek zorunda mı? Ben hayvan seven ve evinde hayvan besleyen biriyim. Ama bunun yeri okullar olmamalı. Alerjisi ve fobisi olan öğrencilerle öğretmenler var. Köpek fobisi olan insanlar biz seviyoruz diye tedirgin olmak zorunda mı? Şimdi bana saydırmaya kalkacak arkadaşlar çıkacaktır, onlardan ricam beni Hazreti Google'da bir aratsınlar, hayvanlarla olan ilgimi ve onlara olan yakınlığımı görsünler (bu arada gerçek adımı ve soyadımı kullanıyorum).