Çok kısa bir konuşma dinledim.
Genç bir kız.
Düğüne 3 gün kala boşanmış.
3 yıldır bekarmış.
Sebep damadın ön koltuğa kendi ablasını oturtması imiş.
Bir hafta önce de kaynana evde koltuk, perde değiştirmiş.
Kızımız meslek sahibi imiş.
Karşısındaki yorumluyor: Ayakları üzerinde duruyor, özgüvenli: alkışşşş!!
Salon alkışlıyor.
• *
Eskiden insanlar, hayatı biliyor, sorun çözüyorlardı.
Diğergam idiler.
Şimdi: Sana ne? Bana ne? Kov gitsin! Sal gitsin! Salla gitsin! At gitsin! Çekemem! Taşıyamam! Katlanamam!
Vesaire, vesaire..
Biz de 'mazoşist olun' demiyoruz.
Lakin 'en basit meselede' yuva dağıtanların ortak özelliği ukalalık, bencillik, serserilik vesaire..
Nişanda, istediği ayakkabı alınmadı diye, koltuk için, perde için ayrılan biliyorum.
Eski kadınlar dağ gibiydi.
Şimdi otur ananın evinde!
Anan turşunu kurşun.
Problemsiz hayat sadece cennette.
İş hayatın sanki problemsiz mi?
Ama onu bırak/a/mazsın.
Çünkü para gider.
Peki, yuva ne?
Saadet ne?
Eş ne?
Saadeti serserilikte arayanın mutluluğu da, huzuru da, yuvası da olmaz, olamaz.
Hayat imtihandır.
Eşler de imtihandır.
Evlatlar da, ana baba da, akraba da imtihandır.
Diploma için, kariyer için, iş için dünyanın problemlerine katlanan gençler 'en beş para etmez' meselelerde aile dağıtıyorsa büyük bir bilinç sorunu var demektir..
Konu uzun..
ön tarafa gelinin oturması lazım maddiyat için mobilya için ayrılmakla aynı değil damat haksız
kız nikaha 3 gün kalana kadar niye sabretmiş onu anlamadım, bunun red flagleri çoook öncelerden gelmiştir. kaynanaya gelin değil kocamıza eş olmak için evleniyoruz.
gerçekten aynı dönemde yaşadığımıza mı şaşırayım türk erkeğindeki özgüvene mi? neymiş anasını bacısını kaprisini derdini çekecekmişiz çünkü neden geçinmeye gönlümüz yoksa anamız evde turşumuzu kuracakmış. hakikaten bunu umursadığımızı rencide olduğumuzu mu sanıyosunuz komik gencolar sizi. kursun bro iyiyiz öyle anlayın artık. ay evlenemedi bal oğluşum soyu kurudu die cinlenen sizin anne grubu. bi de köppek gibi çalışıp kraliçeler gibi yaşıyoruz fln. tercih tabi ama anababa evinde diiliz çoğumuz. eskiler mutsuzdu annemiz anneannemiz. koca eline mahkumlardı. ha nerede o erkekler yaa evi kendi çeviren diosan o ayrı bir tür serzeniş tabi