Eski geleneksel banyo kültürümüz onca duş kabine ve küvete rağmen hala dimdik ayakta. Çocukluklarında anneleri tarafından kovayla ve lifle yıkanan insanlar büyüdü ve evinin küvetinin içine bir kova ve bir plastik oturak koydu. Batılı tarzı, 10 dakika suyun altında iki köpürüp çıkmak, zannediyoruz pek bize göre değil. İşte geleneksel usulde yıkanmaktan vazgeçemeyenlerin tipik özellikleri.
Duş altında daralırlar. Yağmurlu havada kalmış gibi insanı acele ettiren bir havası olduğunu düşünürler.
İlk defa küveti doldurduklarında akıllarına ilk gelen şey 'Dünya kadar su heba oldu!' olur. O küvet bir daha hiçbir zaman doldurulmaz.
Duş jelinin cildi yumuşacık yaptığı doğru. Tam da bu sebepten yeterince temizlemediğini hissettirir. Onlar için duş jeli hem faydasız hem de gereksiz masraftır.
Bunlarla istediğin zaman, istediğin kadar suyu kafana dökebilirsin. Yağmur altında kalmış gibi telaşla yıkanmak zorunda kalmazsın. Yorulunca ara bile verebilirsin.
Hem su israfını önler. Hem de pis pis aynı suda beklemek zorunda kalmazsınız.
Ne demek liflenmiyorum! Kokmuyor musun?
Mecbur kalmadıkça asla duj jelini vücutlarına sürmezler. Duş jeli kendini temizlendim diye kandırmak isteyen pasaklıların işidir.
Banyo zevkinin ekonomik gelir ya da sosyal sınıfla hiç bir alakası yoktur. İnsanlar evlerine eski usul banyolar inşa ettiriyor. Fakat bu plastik oturaklardan olan banyo, o evde nasıl yıkanıldığına dair çok önemli ipuçları verir.
Zımparalanmadıkça temizlenemeyenlerin bağımlısı olduğu bir şey kese. Banyodan çıktıklarında kendilerini 5 kilo vermiş gibi hissettiren harika bir şey.
Ayaklarınızla o pis suların içinde nasıl rahat ediyorsunuz anlamıyorlar. Üstelik beton çeker karnınız ağrır. O terlikler giyilecek.
Yetişemediği yerleri iyice keseleyemedikleri için banyodan hep bir yarım kalmışlık duygusuyla çıkarlar. Fakat varsa sırtı keseleyecek birileri, o zaman banyodan dünyanın en temiz, en mutlu ve en huzurlu insanları olarak çıkarlar.
hamama gidip kese attırasım geldi
bende bu insanlardanım
Banyoya terliksiz girenler de mi varmış? Nasıl yaa ayağınız falan kaymıyor mu?