Seher Şeniz 1960'larda kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan genç bir kadın, 70'lerde ünlü bir manken, 80'lerde ise Türk magazininin önemli bir ismi olarak anıldı. 1990'lardan sonra ise adının hüzünle anılacağını kim tahmin edebilirdi ki?
Seher Şeniz 1960'larda kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan genç bir kadın, 70'lerde ünlü bir manken, 80'lerde ise Türk magazininin önemli bir ismi olarak anıldı. 1990'lardan sonra ise adının hüzünle anılacağını kim tahmin edebilirdi ki?
Şeniz, Caddebostan Plajında yapılan bu yarışmada 1. oldu. Aynı zamanda bu yarışmada, sonraki yıllarda tanınacak bir başka isim Seyyal Taner de 3. olmuştu. Seher Şeniz'in esas yükselişi ise bundan bir yıl sonra 1966'da Türkiye Güzellik Yarışmasında 2. seçildikten sonra başlayacaktı.
Marilyn Monroe'yu animsatti bana.Bir cinsel obje olarak gorulmeyi degil gercekten sevilmeyi istemis bir kadin belli ki.Bundan dolayi kendini eksik hissetmis olmasi olasi.Bu insanlarin, sevgi acligi ceken insanlarin, en buyuk eksiginin ailesel konularda oldugunu gordum.Babasi terkeder vesaire..Maalesef ben de dahil cogu kisi bu tur durumlarla karsilasiyor.Aile de olsa bazi seyleri cok da takmamak lazim, yoksa yasam zindandan baska bir sey olmuyor.Charlize Theron ve Adele'i bu konuda cok takdir ederim.Ikisinin de aile gecmisi pek iyi degil ama su an cok basarili insanlar ve en azindan duygusal anlamda iyi gozukuyorlar.Biraz da sans meselesi iste.Kaderinde iyi bir aile yaziliysa hayata 1-0 onde basliyorsun.
İzmir Nazlıdere? Narlıdere olmasın :)
Bence sıkıntı insanın hem ruhsal hem zihinsel bir yönünün olması tabi bu çok temel ve bilimsel bir konu olabilir insan yaşamak istiyor fakat bunun komut yeri zihin olunca iç dünyası ile çelişen bir durum oluşuyor tabi sonuç intihar gibi kötü bitebilir. işin kötü tarafı bir çok insan hemen her durumda zihinseldir hayatı zihinsel yaşar böyle yaşayan kadın ve erkekler için ciddi psikolojik sorunlar ortaya çıkmaz.