Eski Türk Magazin Dünyasının Şöhret İsmi 'Seher Şeniz' ve Duygusal Hayat Hikayesi

Seher Şeniz 1960'larda kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan genç bir kadın, 70'lerde ünlü bir manken, 80'lerde ise Türk magazininin önemli bir ismi olarak anıldı. 1990'lardan sonra ise adının hüzünle anılacağını kim tahmin edebilirdi ki?

Seher Şeniz 1948 yılında İzmir-Narlıdere'de doğdu. Doğumunda soyadı Başdaş idi.

Seher talihsiz bir çocuk olarak dünyaya geldi. Çünkü aileyi terk edip giden babasını, hiç göremedi. Kendinden başka da bir abisi ve bir de ablası vardı. Bu ufak aile daha iyi bir yaşam umuduyla İstanbul'a geldi. 

Seher Şeniz: ''Bir ailem hiç olmadı diyebilirim.''

Daha 16'sında genç bir kız iken zorunlu bir evlilik yaptı. Nitekim bu evliliği çok kısa sürecekti.

Kanunen bir kız evlendiğinde 18 yaşında olup olmadığına bakılmaksızın rüşt sayılıyordu. Seher Şeniz de aslında bu sebeple, özgür olabilmek düşüncesiyle hiç istemediği bu evliliği yapmıştı. Bu ilk evliliği yaklaşık 1 ay sürdü. 

Bu kısa macerayı kendisi şu kelimelerle anlatıyor: 'Evlendiğim zaman bir erkek ile kadın arasındaki biyolojik farkı bile tam olarak bilmiyordum. Çok utanıyordum, ilk gecem tam bir felaketti. 2.5 saat boyunca banyodan çıkamadım' 

Bundan sonra ise Şeniz'in ilk durağı bir güzellik yarışması oldu.

Caddebostan Plajı Güzeli yarışması 4 numaralı yarışmacı Seher Şeniz, 7 numaralı yarışmacı ise Seyyal Taner.

Şeniz, Caddebostan Plajında yapılan bu yarışmada 1. oldu. Aynı zamanda bu yarışmada, sonraki yıllarda tanınacak bir başka isim Seyyal Taner de 3. olmuştu. Seher Şeniz'in esas yükselişi ise bundan bir yıl sonra 1966'da Türkiye Güzellik Yarışmasında 2. seçildikten sonra başlayacaktı.

Bundan sonra Seher Şeniz Türk sinemasına atılacaktır. Özellikle 1970'li yıllarda üst üste birçok filmde rol bulur.

Esasında Şeniz 1962 yılından beri 3 filmde rol almıştır. Fakat beyaz perdedeki esas varlığı bu yıldan sonra başlayacaktır. Filmlerin çoğu o yıllarda fazlaca satılan avantür ve erotik tarzdadır. Bu nedenle de Seher Şeniz oyunculukla değil fiziğiyle ön plana çıkmaktadır.

Rol aldığı 22 film içerisinde günümüzde en fazla tanınmışı 1971 yapımı Tarkan: Viking Kanı filmidir.

Seher Şeniz'in yaşamı dansözlük, mankenlik, oyunculuk ve gece kulüplerinde çalışmakla geçer.

Amerikalı Anthony Wilkins ile 2. evliliğini yapar. Seher Şeniz esasında magazin ve sinemada göründüğünden çok daha duygusal bir karaktere sahipti. Soyunmaktan çok utandığını daima beyan ediyordu. Hatta kocasının önünde bile soyunurken utandığını belirtiyordu. 

'Dünyanın en romantik insanlarından biriyim. Sevişmektense, saatlerce el ele tutuşup oturmayı severim.'

Şeniz'in ünü sadece Türkiye değil, Avrupa'ya da ulaşmıştı. Hatta Playboy dergisine fotoğrafları çıkan ilk Türk oldu.

Bir dönem Paris'e yerleşerek burada yaşadı. Çeşitli gece kulüplerinde dans ederek ve mankenliği sürdürerek geçimini sağladı. 1980'li yıllarda ise Türkiye'ye geri döndü.

80'lerin ortaları Seher Şeniz için tam bir bunalım dönemi olur. Yaşadığı hayat ve ilişkileri en sonunda onu duygusal bir çöküntüye sürükler.

29 Haziran 1984'te dört tüp ilaç içerek intihar etmeye çalıştı. Acilen yetiştirildiği hastanede güçlükle hayata döndürülebildi. Bundan sonra ne sinema ne de magazinde eskisi kadar göründü. 1992 yılı Mayıs ayında seyahate gideceğini söyleyerek, evinin anahtarlarını abisine verilmek üzere komşusuna bıraktı. 

14 Mayıs günü abisi Turhan Başdaş daireye girdiğinde kardeşi Seher'in cansız bedeniyle karşılaştı. Seher Şeniz ikinci intihar denemesinde başarılı olmuştu. Ondan geriye ise yaşadığı kadersiz hayat hikayesi ve bir veda mektubu kalmıştı.

Bonus: maNga - Eriyorum Nihayete

Popüler İçerikler

Göndermesiz Anket: En Komik Komedyeni Seçiyoruz!
Cem Garipoğlu'nun Otopsi Fotoğrafları Ortaya Çıktı: Sağ ve Sol El Parmaklarındaki Morarmalar Dikkat Çekti
Bozdoğan Kemeri'ndeki Polis Barikatına Sosyal Medyadan Gelen İlk Tepkiler
YORUMLAR
01.02.2017

Marilyn Monroe'yu animsatti bana.Bir cinsel obje olarak gorulmeyi degil gercekten sevilmeyi istemis bir kadin belli ki.Bundan dolayi kendini eksik hissetmis olmasi olasi.Bu insanlarin, sevgi acligi ceken insanlarin, en buyuk eksiginin ailesel konularda oldugunu gordum.Babasi terkeder vesaire..Maalesef ben de dahil cogu kisi bu tur durumlarla karsilasiyor.Aile de olsa bazi seyleri cok da takmamak lazim, yoksa yasam zindandan baska bir sey olmuyor.Charlize Theron ve Adele'i bu konuda cok takdir ederim.Ikisinin de aile gecmisi pek iyi degil ama su an cok basarili insanlar ve en azindan duygusal anlamda iyi gozukuyorlar.Biraz da sans meselesi iste.Kaderinde iyi bir aile yaziliysa hayata 1-0 onde basliyorsun.

01.02.2017

Bu tarz kadınların "sevilmeyi isteyen" kadınlar kategorisinde olmalarına kesinlikle karşıyım. Bu çok kıymetli bir istek ve bunu diyecek bir kadın kendisini sex objesi olarak göstermemeli. Ancak görüyoruz ki girdiği yol yaptıkları tercihleri hiçte "sevilmeyi bekleyen kadın" profiline uymuyor. Belli ki bu hayattan her türlü keyfi almış ve bakınca bir şey olacağı yok ben de sevileyim bende sevi bulayım adı altında hiçte masum görülmüyor... (Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle haşrolursunuz) H.Ş.

Pasif Kullanıcı
02.02.2017

İzmir Nazlıdere? Narlıdere olmasın :)

03.03.2023

Bence sıkıntı insanın hem ruhsal hem zihinsel bir yönünün olması tabi bu çok temel ve bilimsel bir konu olabilir insan yaşamak istiyor fakat bunun komut yeri zihin olunca iç dünyası ile çelişen bir durum oluşuyor tabi sonuç intihar gibi kötü bitebilir. işin kötü tarafı bir çok insan hemen her durumda zihinseldir hayatı zihinsel yaşar böyle yaşayan kadın ve erkekler için ciddi psikolojik sorunlar ortaya çıkmaz.

TÜM YORUMLARI OKU (7)