Tahliye olan A.O., takip ettiği eski sevgilisini 28 Kasım'da bir restoranda yemek yerken yakaladı.
A.O., bir kez daha barışma teklifini kabul etmeyen kadına tekme tokat saldırdı. Ardından da yüzünü ustura ile kesti.
Sol yanağı kesilen A.O.'nun yüzüne götürüldüğü hastanede 22 dikiş atıldı. Saldırgan ise yine kaçtı.
Tedavisinin ardından taburcu edilen A.O., yaşadığı dehşet anlarını anlattı. Bir ilişkiyi yaşamak istemediği için şiddete maruz kaldığını ve 3 kez ölümden döndüğünü belirten A.O., şunları söyledi:
'Yıllarca şiddet uyguladı. ‘Sen benim karımsın, namusumsun’ gibi saçma sözlerle darbetti. Bir kez silahlı saldırıdan yara almadan kurtuldum. İkincisinde bacaklarıma 4 kurşun isabet etti. Uzun süre tedavi oldum. Cezaevinden çıktıktan sonra tekrar tehditlerine devam etti. Son olarak arkadaşımla yemek yerken gelip hem dövdü hem de usturayla yüzümü kesti. 22 dikiş atıldı. 3 kez ölümden döndüm. 13 kez şikayetçi oldum. Bildiğim kadarıyla ev hapsi kararı ile ayağına elektronik kelepçe takılmıştı. Bu halde bile gelip yüzümü kesti. Hala tehdit ediyor. Bir ilişki yaşamak istemediğim için buna maruz kaldım. Önüne geçilsin istiyorum, bunun ucunda ölüm var. Bir ilişkiyi istemediğim için ölmek istemiyorum. Sesimi duyun.'
Birinci de ölmedi ikinciyi bekleyelim, ikincide de ölmedi üçüncüyü bekleyelim diye sanki adama defalarca fırsat vermişler kadını öldürebilmesi için. be amınakoduklarımın tutuklanması için illa kadının ölmesi mi gerekiyor ne sikimsonik bir sistemimiz var anlamıyorum.
23 kez suç duyurusunda bulunduktan sonra öldürülen kadını hatırlattı, kadının güvenliğinin sağlanması için daha ne yapması gerekiyordu. Kendi kaymak yiyen tabakaları, kesimleri hariç bu ülkenin vatandaşları sahipsiz. Adalet ve güvenlik mekanizması bir tek kendilerine işliyor.
"Sefer B.’nin sorgusunda, ‘Pişmanım, üzerime atılan suçlamayı kabul etmiyorum’ dediği öğrenildi"....üstelik gerizekalı