İçeri giren Semih Sevim’in kendisini tehdit ettiğini iddia eden Çiftçi, boğuştuklarını belirterek, 'Tekmeyle üzerimden attım. Elime geçen bir sopayla kafasına vurdum' dedi. Çiftçi, eline geçen sandalyenin demir ayakları ile de Sevim’e defalarca vurduğunu söyledi. Çiftçi, bu boğuşma sırasında Sevim’in kendisine bıçak çektiğini iddia etti.
Çiftçi ifadesinde, yere düşen Sevim’i öldürmek için külotlu çorap aldığını belirterek, “Külotlu çorabı boğazına sardım ve sıkıca çektim. Boğarak öldürdüm. Yere yığıldı hareketsiz kaldı” dedi.
Semih Sevim’in üzerindeki montunu çıkardıktan sonra cep telefon ve kimliğini aldığını söyleyen Çiftçi, 'Delil bırakmamak için cep telefonunu kırdım ve kimlik kartını parça parça ettim. Onları attım. Oraları temizledim. Ceset mutfağın girişindeydi. O şokla bunları yaptım. Babamı aradım gelmesini istedim” ifadelerini kullandı.
Şiddeti savunmam ama bir çok insan hayır kelimesinin hayır olduğunu, istemiyorum kelimesinin istemiyorum demek olduğunu asla anlamıyor. Saplantı hastalıktır. Başka hayatları yakar
Bu kadar polis bu kıza bu lavuk musallat olduğunda nerdeydi peki defalarca kez uzaklaştırmada verilse kadının kapısında biterken adalet nerdeydi
Arkadaşlar bu devirde yapılacak en güzel dua şudur: Allahım benim elimden bir başkasına başkasının elinden de bana zarar gelmesini engelle. Amin. Çok acı bi durum. Birinin rahatsız etmesi de rahatsız olanın cinayet işlemesi de kabul edilir değil. Hayatta hiç kimseye hiçbir şeye partiye takıma işe eşyalara paraya cinselliğe bu kadar takık olmayın. Herşeyin yeri mutlaka başka bişeyle doldurulur.