Tüm kadınların ortak şikayeti: öküzden hallice erkekler. İncelik nedir bilmez, sürpriz nedir bilmez. Nezaketten nasibini almamış ve kadının kendi başına bir birey olduğunu, onsuz da her işini halledebileceğini kabul edememiş, az gelişmiş erkek türüdür.
Neden öyle baktın? Kimdi o? Niye o kadar yüksek sesle güldün? Nereye gidiyorsun? Arayan kimdi?
Çünkü kalabalık ortamlarda sizi öpmesi, size sarılması DELİKANLILIĞA terstir. Erkek adam öyle şeyler yapmaz
Onun için giydiğiniz bütün eteklerin hepsi kısa, pantolonlar fazla dar,elbiseler çok dekoltelidir. Çuval giyseniz ona bile bir bahane bulur. Yalnızca bir kafeste yaşarsanız ve kimse sizi görmezse içi rahat edecektir.
Evden çıkınca, eve gelince, işe giderken, okuldan dönerken, ekmek almaya çıkarken haber vermenizi ister. Elinde olsa üzerinize takip cihazı takıp her an nerede olduğunuzu izleyebilir.
Sizi bunalttığı ve sorguladığı tüm o anların ilgi göstermek olduğunu düşünür. Seni seviyorum cümlesini kurmak onun için can vermek gibidir. Sizi sevdiğini sürekli dile getirirse sizin üzerinizdeki gücünü kaybedeceğini ve şımaracağınızı düşünür.
O ne isterse onu yapmalı, o nereye isterse oraya gitmelisiniz. İzin vermediği şeyleri yapmak gibi hataları hiç aklınıza bile getirmemelisiniz.
Kadınların ne istediğine, bir erkekten neler beklediğine dair en ufak fikri yoktur. Şans eseri sizi bulmuştur. Ne yazık ki bu da sizin şanssızlığınızdır.
Çünkü onun olmadığı her yer tehlikelidir. O yanınızda olmadığı zaman etrafınızdaki tüm erkekler sizinle ilgilenecektir. Bana güvenmiyor musun diye sorduğunuzda ne yazık ki hepsi 'sana güveniyorum, çevreye güvenmiyorum' klişesini öne sürecektir.
O yokken de sizin hayatınızda olan, derdinizi dinleyen erkek arkadaşlarınızla görüşmenizden rahatsız olur. 'Ama onlar benim arkadaşım' diye açıklama yapmanızı bile dinlemeden 'onlar mı ben mi' der. Bu bencilliğine o an karşı çıkmadığınız için daha sonra çok pişman olursunuz.
Bununla da kalmaz etekleri kesmeye çalışır. Kesmeye cesaret edemediklerini dolabın en dip köşelerine koyar
Çünkü ona göre kadın her işe karışmamalıdır. Bir biblo gibi yanında durup hiçbir şeye ses çıkarmamalıdır.
Ona göre yıl dönümü, tanışma yıl dönümü, doğum günü boş işlerdir. Dış ülkelerin oyunudur bu günler. Kutlasanız ne olur kutlamasanız ne olur.
Bir öğretmen sabrıyla ona nezaket kurallarını öğretmek zorunda kalırsınız fakat odunu sobada da yaksanız, mobilya da yapsanız odun odundur.
Evde bir arıza olduğunda tesisat ustası çağırmaz çünkü o erkektir. Zaten tamir yeteneği ona doğuşta yüklenmiştir. Yolda giderken adres sormaz. Saatlerce arabayla dolanır çünkü adres sormak erkekliğe sığmaz.
Kaba ve şiddete eğilimlidir. Karşı tarafın açıklama yapmasına fırsat vermeden şiddete başvurur ve olaylar durulduğu zaman 'işte ben böyle çabuk parlıyorum ama sonra geçiyor' diyip sıyrılmaya çalışır.
ağzına çarparım, mini eteğimi giydirip taksimde dolaştırırım. SEN KİM KÖPEKSİN Kİ !!!!!! off çok sinirlendim bu galeriye. neyse ki hiç bir erkek arkadaşım böyle değildi. bir tanesi olmaya çalıştı ama olduramadı yemin ediyorum böylelerinin soyunu kurutacaksın.
Bence bunun ortası olmalı. Eteğe de karışsın bir zahmet yanımızda süs köpeği gezdirmiyoruz aq
ne yapsalar problem :)))