Eski Mısır Medeniyetinde Oldukça Normal Görülse de Günümüzde Anormal Karşılanabilecek 8 Tuhaf Gelenek

Binlerce yıl öncesine dayanan karmaşık bir kültüre sahip Eski Mısır, gizem dolu bir medeniyet. Eski Mısırlıların dünyaya ve bilime katkılarını hepimiz biliyoruz. Fakat Eski Mısır'da normal karşılanan bazı durumlar vardı ki duyunca ne diyeceğimizi bilemiyoruz. İçeriğimizde, Eski Mısır'ın kültürüne kazınmış, normal kabul edilen sekiz acayip durumu derledik👇

1. Mumyalama

Mumyalama, uzman mumyacılar tarafından gerçekleştirilen sofistike bir törendi. Sadece vücudun kurutulduğu basit bir prosedür değildi. İşlemin bir aşamasında, kanca şeklinde bir alet kullanılarak beyin ve diğer iç organlar çıkarılarak kanopik kavanozlara yerleştirilirdi. İlah Horus'un dört oğlu olan Imsety, Hapy, Duamutef ve Qebehsenuef, bu kavanozların temsil ediliyordu. Her oğul sırasıyla karaciğeri, akciğerleri, mideyi ve bağırsakları korumakla görevliydi. Vücut, organlar çıkarıldıktan sonra kuruması için birkaç hafta boyunca bir tuz olan natron ile doldurulurdu. Vücut, keten sargılarla sarılmadan önce yağlar ve reçinelerle kaplanırdı. Öleni, öbür dünyada korumak için bandajların arasına muska ve tılsımlar yerleştirilirdi.

2. Kedilerden timsahlara evcil de olsa vahşi de olmak üzere her tür hayvan Eski Mısırlılar tarafından saygı görmekteydi. Her hayvanın belirli bir tanrı veya tanrıçayla ilgili olduğu, doğaüstü yeteneklere sahip oldukları düşünülüyordu.

Eski Mısır'da en sevilen hayvan, kedilerdi. Tanrıça Bastet'in enkarnasyonu oldukları düşünüldüğü için edebiyat ve sanatta sıklıkla tasvir edilmişlerdir. Kedilere evcil hayvan olarak bakılır, son derece dikkat ve şefkat gösterilirdi. Bir kedi öldüğünde, sık sık mumyalanır ve bir mezara defnedilirdi. Eski Mısırlılar özellikle tanrı Sobek'i temsil ettikleri söylenen Crocodilopolis (diğer adıyla Feyyum) şehrinde timsahlara taparlardı. Rahipler timsahları havuzlarda besler, bakımlarını yapardı. Timsahlar da kediler gibi mumyalanır ve büyük bir törenle gömülürdü.

3. Eski Mısır'da göz sürmelerinin kozmetik dışında çeşitli amaçları vardı. Çekiciliği arttırmak için kullanılmasına ek olarak, tedavi edici faydaları olduğu düşünülürdü. Gözleri güneşin parlaklığından ve çölün soğuk rüzgarlarından koruduğuna inanılırdı.

Ayrıca sürmenin kişinin ruhsal gücünü artıracağı ve kötü ruhları kovacağına inanılırdı. Mısırlılar, güçlü bir ruha sahip olduklarını göstermek adına sürme çekerdi. Bir kurşun türü olan galena, bir yeşil mineral türü olan malakit ve odun kömürü sürme yapımında kullanılan bileşenler arasındaydı. İçerikler ince bir toza indirgenip bal, balmumu ve yağlar gibi macun yapıcı elementlerle birleştirilirdi. Macun daha sonra göz çevresine küçük bir çubuk veya kaşıkla uygulanırdı.

4. Eski Mısırlılar neyin estetik olduğuna dair belirgin bir fikre sahipti ve bu fikir, şimdilerde tuhaf veya nahoş bulabileceğimiz şeyleri kapsıyordu.

Kadınlar daha genç ve daha çekici göründüklerini düşündüğü için kaşlarını sık sık tıraş ederlerdi. Tıraştan sonra kaşlara daha iyi ve etkileyici bir görünüm vermek için sürme kullanılarak geriye doğru çekilirdi. Eski Mısır'daki kadınlar da görünümlerini iyileştirmek için bir takım kozmetik ürünü kullanırdı. Dudaklarda ve yanaklarda pembe bir ışıltı için aşı boyası veya kınadan hazırlanan allıkları tercih ederlerdi. Vücut kokuları için yağlar ve parfümler de vazgeçilmezleri arasındaydı.

5. Eski Mısırlılar, semboller kullanarak kelimeleri temsil eden kendilerine özgü bir yazı türü geliştirmişlerdi: hiyeroglif.

Anıtsal yazıtlar, mektuplar, yasal belgeler ve günlük yazılar hiyerogliflerle yazılmıştır. Bu yazı sistemi; adalet ve zevk gibi soyut fikirlerden, hayvanlara ve bitkilere kadar her şeyi tasvir edebilecek binlerce farklı sembol barındırmaktaydı. Hiyeroglifler sadece iletişim için kullanılmakla kalmayıp aynı zamanda ritüel ve büyü faaliyetlerinde de önemli bir rol oynardı. Hiyeroglifler, yaşayanları koruma ve öbür dünyada ölüleri yönlendirme yeteneğine sahip olduğu düşünülen büyüler yazmak için kullanılırdı.

6. Eski Mısır toplumunda yaygın olarak bira tüketilirdi.

Bira yapımında kullanılan arpalar önce suya batırılır, çimlenmesine izin verilir ve ardından öğütülmeden önce kaba bir un haline getirilirdi. Bundan sonra un, suyla birleştirilip biraya benzeyen bir içecek üretilerek mayalanmaya bırakılırdı. Bira, beslenme ve hidrasyon kaynağı olmasının yanı sıra sosyal ve dini törenlerde önemli bir rol oynardı. Bira, adaklarda sıklıkla kullanılırdı. Tanrı Osiris'in biranın yaratıcısı olduğuna da inanılırdı. Ayrıca insanların tutum ve davranışlarını iyileştirdiği düşünüldüğünden etkinliklerde ve festivallerde bira bulundurulurdu.

7. Eski Mısır'da çok eşlilik, özellikle seçkin kesim arasında yaygındı. Firavunlar ve diğer güçlü insanlar, statü ve otoritelerini temsil eden çok sayıda eşe sahipti.

Cariyelik de oldukça yaygındı. Çok eşlilik yaygın olmasına rağmen, Eski Mısır evliliği kutsal bir kurum olarak görüyordu. Boşanma uygun görülmezdi, çiftlerin birbirine sadık olması beklenirdi. Hâlâ kocalarının yetkisi altında olmalarına rağmen, kadınlar mülk sahibi olma ve kendi işlerini yürütme konusunda yasal hakka sahiplerdi. Eski Mısır'da çocuk sahibi olmanın önemi çok büyüktü. Ailenin zenginliğini ve statüsünü varislerin belirlediği düşünüldüğünden erkekler kızlara tercih ediliyordu. Kadınlar ise ev içi beceriler konusunda sıklıkla eğitim ve öğretim alırdı.

8. Eski Mısır'da takma sakallar, özellikle yönetici olan seçkinler arasında popüler bir aksesuardı. Firavunlar ve diğer yüksek rütbeli yetkililer, güçlerini ve tanrılarla olan bağlantılarını göstermek için sık sık bu sakalları takarlardı.

Bu sakallar metal ve fayans dahil olmak üzere çeşitli malzemelerden yapılırdı. Ölü firavunun mumyalanmış vücuduna koruyucu etkisi olduğuna inanıldığı için sıkla yapay sakal takılırdı. Erkekliğin ve otoritenin bir diğer önemli simgesi olarak görülürdü. Eski Mısır'da uygulanan birçok uygulama ve gelenek, bugün insanlara alışılmadık ve hatta garip gelebilir. Bununla birlikte, bu gelenekler Eski Mısır kültürünün temel bir bileşeni olmakla beraber hem toplum hem de din üzerinde önemli bir etkisi oldu. Eski Mısırlılar yapay sakalları, hayvanlara tapınmayı ve mumyalamayı zaman içerisinde geride bıraktılar.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Bu Kez Firavunlar Değil! Sıradan Biri İçin Hayat Nasıldı? Antik Mısır'ın Bilinmeyen 12 Gerçeği
Çöle Yağan Kar ve Niceleri! Dünyanın İlginç Manzaraları Hakkında Gerçek Olduğuna İnanamayacağınız Bilgiler
Antik Dünyanın En Zengin Medeniyetlerinden Mısır’da Piramit İnşasına Neden Son Verildiğini Biliyor muydunuz?

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
YORUMLAR
02.04.2023

E tabi bira tuletecekler o zamanlar raki mi vardi.

02.04.2023

Eeee bilmediğimiz bir şey yok ki bu içerik de...

02.04.2023

İçeriğin başlığında "de"nin hem bitişik hem de ayrı yazıldığı halleri mevcut, en azından başlığı okuyarak "de"nin yazımını öğrenebilirsin.

Bende bir ekleme yapayım firavunlar ve aileleri arasında ensest evlilik normaldi çünkü firavun yarı tanrıydı ve bu kutsal kan normal kan ile karıştırılamazdı ve bu kutsal kan hikayesi osmanlı padişahlarındada vardı örneğin hiç bir padişah veya ailesi boynu kesilerek öldürülmemiştir hepsi genellikle boğularak öldürülmüştür çünkü padişah tanrının yeryüzündeki halifesi yani elçisiydi bu yüzden kan kutsaldı akıtılamazdı ilginç olan heryerde bu kutsal kan meselesine takıntılılar varmış ilginç mitra törenlerindeki boğa olayıyla 3 semavi dindeki ibrahimin oğlunu kurban etmesi gibi genellikle 3 aşağı 5 yukarı benzerlikler var

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ