Dolarda yükseliş 2021 Eylül ayında başlamıştı.
Merkez Bankası 23 Eylül'de faiz indirimlerine başlamadan indirim söylemleri başlayınca 1 Eylül'de 8,28'den günü tamamlayan dolar/TL, Kasım ayındaki indirimle de hızlanarak 20 Aralık günü 18,40 ile zirvesini görmüştü.
78 günde yüzde 100'den fazla yükselen dolar kuru 20 Aralık'ta Erdoğan tarafından açıklanan TL paketi sonrasında gerileyerek 13,43 seviyesinden günü tamamlamıştı. Kur korumalı TL mevduat açıklamaları ile geçen 4 günün sonunda da en düşük 10,23 seviyesini görmüştü. 10 seviyesinden bu yana yeniden yükselişte olan dolar/TL 14 sınırına kadar hareketini sürdürüyor.
18 liradan 10 liraya sonra da 14 liraya olan doların serüveninde Merkez Bankası'nın doğrudan müdahaleleri olmasa da ekonomistlerin ayrıntılarını incelediği rezerv ve bilançolarda izlerinin görüldüğü belirtiliyor.
Kurdaki oynaklığın azalması açısından 14-15 gün önceye göre daha sağlıklı bir görünüm içerisinde olsa da dolar/TL'nin bulunduğu seviyeler için yeni bir teori ortaya atıldı.
Koridordaki ya da Tüneldeki Yılan!
Gelin neymiş bu yılan bakalım!
İbrahim Turhan eski Borsa İstanbul Başkanı. Bir dönem de Merkez Bankası'nda da Başkan Yardımcılığı görevi üstlenmiş bir isim. Son yıllarda siyasete atılan Turhan sosyal medyada da aktif.
Turhan dolardaki seviyeyi şu şekilde açıklıyor:
Bir başka paylaşımında da uyarıyor:
Ekonomist Mahfi Eğilmez Koridordaki Yılanı bakın nasıl açıklıyor:
Bir grup ülkenin para birimlerini birbirlerine yakın tutabilmek için paralarının arasındaki dalgalanmayı alt ve üst limitleri olan bir bant içinde yönetmeleri olgusuna ‘tüneldeki yılan’ deniyor.
Bu arada sistemin 1973 yılında dolardaki yüksek dalgalanma ile çöktüğünü söylemek de gerekiyor.
Eğilmez devam ediyor, 'Bu sistem bazı Avrupa ülkeleri tarafından Avrupa Para Sisteminin 1979’da kabulünden önce ‘Avrupa Yılanı’ adı altında uygulanmıştır'.
Sonrasında ne mi oluyor?
Farklı Avrupa ülkeleri için asimetrik etkiler ortaya çıkıyor ve bazı ülkelerde diğerlerinden daha fazla işsizliğe yol açıyor. Sonuçta, bazı Avrupa ülkeleri genişlemeci politikalar uygulama durumunda kalıyor. Farklı Avrupa ülkelerinde de bazıları fiyat istikrarını korumayı tercih ederken, diğerleri genişlemeci parasal girişimleri tercih ediyor.