'Adnan’ın evinde 18 kadındık. Uyanacaksın, makyajını yapıp, kıyafetini giyeceksin, o uyanmadan aşağı ineceksin. Kıyafet dediğim yarı çıplaksın. Hep beraber oturursun, Adnan üzerinde sadece beyaz uzun paçalı bir donla karşına gelir. Bütün gün evde öyledir. Döver, söver, kafamızdan aşağı yemek döker, küfür eder, taciz eder, dalga geçer, cinsel ilişkiye zorlar. ‘Bakışlarını beğenmedim’ der, saçından sürükler, çırılçıplak soyar, döver. Bunları yaşadıktan sonra bir de özür dilersin, o sana bağırır, çağırır, sen ona ‘Tamam aşkım, bir daha yapmayacağım’ demek zorundasın. Ona mutlaka ‘aşkım, sevgilim’ diye hitap etmelisin. Gazete okurken bile sapık. İki kız, yarı çıplak gazeteyi tutuyor, sayfalarını çeviriyorduk, o da okuyordu. Artık gazeteyi tutmaktan ellerimiz titriyordu ama umursamıyordu. Çoraplarını biz giydiriyorduk. Telefonu eline almıyor, kızlar kulağına tutuyor. Bir dakika geciksen olay çıkarıyor. Ayakkabısını giymeden fön makinesiyle ısıtıyorduk.'
Bilim karşıtı olan kafaların potansiyel sapık olması tesadüfle açıklanabilir mi?!
İşin Garip tarafı onca yıl bu amip nasıl böyle TÜRKİYE de bi kanal kurup yayın yapıyordu . Hiç kimse bunu açıklayamıyordu zaten kadınların yüzlerine baktığın vakit o zamanlarda yüzleri asık belli değilmiydi ölsek kurtulsak gibi bakışları vardı. Dünyadan soyutlamışlardı kendilerini.
Vay bee... Geriye tek soru kalıyor; paranın kaynağı nereden geliyordu? Kitapla, reklamla, bağışla olacak iş değil. Zenginlere, siyasilere vs randevu evi hizmeti verip şantaj yapıyor olabilir.