Eski FBI ajanı Erdal Kaya, dün 19 yaşındaki suç makinesi Yunus Emre Geçit tarafından şehit edilen polis memuru Şeyda Yılmaz'la ilgili konuştu. Olay anını yorumlayan Kaya, Türk polisinin orantılı güç kullanımı şartları nedeniyle ateş açmakta zorluk çektiğini ve sınırlı yetkiler nedeniyle böyle durumların yaşandığını öne sürdü.
'O şahıs polisin silahına elini attığı anda, öteki polis(ler) tarafından boğuşma içinde vurulmalıydı.
Arkadaşlar, bir kişi polisin silahını neden almaya çalışsın ki boğuşarak?
Neden polisimiz böyle durumlarda bile ateş açamıyor şahsa? Gerçekten kalp kırıcı bir durum.'
'Yumruk atan adamın orantısı belki elektro şoktur belki biber gazıdır…
Ama bir adam bıçakla geliyorsa onun orantısı bacağına sıkmak mıdır.
Besbelli beni öldürmeye geliyor. Adama ben neden etkisiz hale gelmesi çok düşük bir yerine ateş edeyim.
Sen bana balyozla vuruyorsun ben sana tokat atıyorum. Ben bu kavgayı nasıl kazanacağım?'
Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Hadi buyrun yorumlara 👇
Sorun polisin yetkilerinde değil. Sorun kişilerin yetersiz eğitimle polis yapılmaları. Yahu polis gözaltındaki adamı emniyetten nasıl kaçırır? Yahu polis silahını nasıl gözaltına almaya gittiği şüpheliye nasıl kaptırır? Akıl alır gibi değil. Ondan sonra polisin yetkisi yok oluyor. Polise doğru düzgün yakın savunma, silah taşıma, şüpheli ve tutuklu nakli eğitimi verin. Bu tarz olayların olmadığını yada azaldığını göreceksiniz. Bir adamı 10 tane polis yere yatırıp kelepçeleyip etkisiz hale getiremiyorsa bu polisin yetkisi ile alakalı değil polisin eğitimi ile alakalıdır. Polislerin Büyük çoğunluğu PVSK'yı doğru düzgün bilmiyor ki baştan sona ezbere bilmeleri lazım.
O yaratığı ayağına kurşun sıkarak durdurabilirlerdi, yapmadılar belki de engellendiler almış oldukları eğitim gereği.. Çok acı bir canavar yüzünden pırıl pırıl bir genç heba oldu.. Umarım çöp poşetinde ki atık bunun bedelini ağır öder!
Bence en önemli sebebi net bir şekilde polisin iktidar maşası haline getirilmesi. Çok üzgünüm ama durum bu. Şu yaratığı zerre vursalar zerre kadar üzülmezdim hatta bence türevlerinin harekete geçmeleri bile beklenmeden yok edilmesi gerekiyor ama bu 'yetkiler' kapsamında iktidar tarafından yönetilen kolluk kuvvetlerinin kayyum ataması sonrası hakkını arayan öğrencilere, grev yapan işçilere, sokağa çıkıp hakkını arayan vatandaşa, 1 mayıs, 8 mart gösterilerinde bulunan kişilere sıkmayacağını nereden biliyoruz? Amerikan polisinin böyle bir yetkisi var çünkü Amerikan vatandaşının "hakkımı aramak için bir protestoya katılsam öldürülür müyüm acaba" gibi bir derdi yok. Amerikan polisi yalnızca tehdit altındayken kullanıyor bu hakkı, Türkiye'de bu çizgiyi koruyabilecekler mi? Çünkü açıkçası Türkiye'de ben HİÇBİR kanunun, cezanın, kuralın vatandaşı korumak için kullanıldığına inanmıyorum.