Eskişehir'de, 6 ay önce boşandığı eşi Yalçın Özalpay'ın satırlı saldırısına uğrayarak ağır yaralanan Ayşe Tuba Arslan, tedavi gördüğü hastanede yaşam savaşını 44 gün sürdürebildi.
Eskişehir'de, 6 ay önce boşandığı eşi Yalçın Özalpay'ın satırlı saldırısına uğrayarak ağır yaralanan Ayşe Tuba Arslan, tedavi gördüğü hastanede yaşam savaşını 44 gün sürdürebildi.
DHA'nın aktardığı bilgiye göre, 6 ay önce boşandığı eşi tarafından satırlı saldırıya uğrayan Ayşe Tuba Arslan, 44 gün sonra yaşamını yitirdi.
Satırla başından yaralanan Arslan, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin beyin cerrahi bölümünde tedavi altındaydı. Arslan, bugün sabaha karşı kalbinin durması sonucu yaşamını yitirdi.
Baba Serdar Arslan, kaybettiği kızının arkasından gözyaşı dökerken, şu ifadeleri kullandı:
''Kızımı kurtaramadık, takdiri ilahi böyleymiş. Ne desek boş, sözün bittiği yerdeyiz. Yavrum 45 gün dayanabildi. Zaten bu cinayeti planlamışlar. Kızım arkadaşıyla birlikte gezerken, olaydan bir gün önce otomobille önünü kesip laf atmışlar. ‘sizi öldüreceğiz’ diye bağırmışlar. Farklı arabalarla kızımı takip etmiş. Kızım olay günü işten çıkınca yavrum dolmuştan inince oraya pusu kurmuş. Arkasından satırla kafasını ikiye bölmüş. Kızım yere düştükten sonra yüzüne vurmuş, ellerini kaldırmış, ellerini doğramış. Eşinden, büyük oğlundan hepsinden şikayetçiyim, kızımın katili bunlar.''
Katil zanlısı Yalçın Özalpay'ın, kızının yanı sıra kendisini de tehdit ettiğini söyleyen baba Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bana öldüreceğiz diye tehditler edip hakaretler ediyor, ben şikayetçi oluyorum. Yapmadığını söyleyince savcı takipsizlik kararı veriyor. Ben bir söz söyledim, savcılık benim için yakalama kararı çıkardı. Hakim karşısına çıkana kadar polis başımdan ayrılmadı. Ama kızım satırla doğranana kadar hiçbir şey yapmadılar. Kızımın katili bu adalet, bu yargı. Benim canım yandı, canımızın canını yakanların Allah belasını versin. Genç yaşta kızım gitti, benim. Bu kadar kin olur mu? Bir insana bu kadar kıyılır mı? Düşene vurulur mu? Savaşta bile olsan, düşmanın bile olsa düşene vurulur mu? Bir ayda bir sürü kadın ölüyor, bunlar ana ya. Analar olmazsa biz olayız. Buna kim dur diyecek. Bugün benim kızım, yarın öbürünün kızı. Bu millete ne oldu, kimin canı yanacak, buna kim dur diyecek.''
Yaşamını yitiren Arslan'ın dayısı Geylan Geçkin ise şunları söyledi:
''Bu kadar tehdide, bu kadar hakaret karşı maalesef güvenlikte biraz eksik kalındı. Şahsın en azından bu uzaklaştırma tedbiri alınması gerekiyordu. Affedersiniz hayvana bile bu satır kalkmaz. Böyle bir cinayet yok, böyle bir cinayet görülmemiştir. Böyle bir vahşilik görülmemiştir. Birinci ameliyatta durumu iyiydi. Ama ödem oluştuğu için ikinci ameliyata alındı. Biz şahsen doktoruyla konuştuk Perşembe günü. Ama yapılabilecek her şeyi yaptı doktorlar. Sabaha karşı ölüm haberini aldık''
Olayın ardından çıkarıldığı mahkemece ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklanan katil zanlısı Yalçın Özalpay, ifadesinde 'kendisini savunmak için satır taşıdığını' söylemişti.
Olay günü cinnet geçirdiğini söyleyen Özalpay, işlediği cinayetten ötürü pişman olduğunu söyledi.
allahım bu nasıl bir canilik.. eskiden eşin olmuş, çocuklarının annesi olmuş bir kadın.. insan olan, sırf bunun hatrına bile böyle bir kötülük yapmaz. iki erkek çocuğunun da babadan taraf olması kan dondurucu gerçekten. şimdi katil babalarıyla gurur duyuyorlar mıdır acaba? ben artık bazı erkeklerin insanlığa geçiş sürecini tamamlayamamış birer vahşi yaratık olduğuna ikna olmaya başladım. bu yaratıklara denk gelmemek için kadınların kat kat uyanık olması lazım bu devirde..
Ilk mahkemede takim elbise kravatla cikar hakim karsisina,biraz da beni tahrik etti derse tamamdir iyi halden 15-20 seneyle yirtar.iste Türk adaleti.fazlasini beklememeli...maalesef.allah ana babacigina buyuk sabirlar versin evlat acisi cok zor olmali,hele boylesi.kimseye yasatmasin rabbim...
Maalesef bu ülkede adalet diye bisey yok olmayacak da. O orospu çocuğu yaptığıyla kalacak. Adalet sistemini bu hale getirenlerin, bu habere gülücük kalp emojisi atanlarin da Allah belasını versin.