Twitter’da “Ölmekten korktuğum için bir aydır evden dışarı çıkamıyorum. Can güvenliğim yok. Ölmek istemiyorum, belki de bunlar son mesajlarım” paylaşımında bulunarak yardım isteyen Önem, hayatının tehlikede olduğunu belirterek yetkililerden yardım istedi.
Milliyet'ten Çiğdem Yılmaz'a konuşan Önem, şunları söyledi:
“Yıllarca çocuklarım için bu adamın şiddeti karşısında sessiz kaldım. 2018’de boşandım. Boşandıktan sonra bana sürekli psikolojik şiddet uyguladı. 1 Temmuz’da da beni arayıp, ‘Gelip seni evden alacağım, eve de zorla gireceğim. Seni aldıktan sonra döve döve merdivenlerden indireceğim ve eceline götüreceğim’ dedi. Hemen polisi aradım, polis ekibiyle birlikte karakola giderek şikâyetçi oldum ve uzaklaştırma kararı aldırdım. O günden beri evde hapis hayatı yaşamaktayım. Şikâyetçi olduktan bir gün sonra apartmandaki komşuların zillerini çalarak apartman kapısını açtırdı ve kapıdan tehditlerde bulundu.'
Uzaklaştırma olmasına rağmen apartmanın önünde bekledi. Telefonda sosyal medyada kendisiyle arkadaş olmamı, neler paylaştığımı görmek istediğini söyledi. Kabul etmeyince hakaret ve tehditte bulundu. Telefonda kendisini engelleyince de ablama silah fotoğrafı gönderip tehdit mesajları attı. Ablam da ben de şikâyetçi olduk. Yaşadıklarımı da Twitter’da paylaşınca hızla yayıldı ve bunun üzerine ifadeye çağrıldı. Ancak ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Karakolda kadın polisler çok duyarlı ama savcılık serbest bırakıyor. Ben ve ailem hayatımızdan endişe ediyoruz. Korkudan evde hapis hayatı yaşıyorum. Yetkililere sesleniyorum, bizi koruyun.”
Bir gün bir savcı ile tanışırsam soracağım ilk şey, neden polisin yakalayıp getirdiği herkesi ama herkesi 10 dakika içinde serbest bıraktıkları olacak.
bunları sınır dışı etsinler bıktık bu aşağılıklardan. kadınlar rahat bir nefes alsın yeter artık.
Ne kadar saçma düşününce aslında, tehdit edilen mağdur olan insan kendini eve kapatıp hapis hayatı yaşıyor, çalışamıyor, hayatını normal yaşayamıyor ve bu çok çok ağır bir psikolojik yük. Ama tehdit eden hasta kişiler rahat rahat diledikleri gibi hayatlarını yaşayabiliyorlar. Uzaklaştırma kararı hızlı çıkıyor tamam, ama ne kadar koruyucu? Olan olduktan sonra cezası var ancak, karşıdaki insan bunu önceden hesaplayabilecek akla mantığa sahip olsa zaten baştan tehdit etmez. Yazık gerçekten insanlara yazık, halihazırda insanları korumak için kanunlar var ama uygulama eksik kaldığından birçok insan hayatını yok yere kaybediyor. Bari açıkça çıkıp söylesinler, biz korumayacağız bunu bilerek seçiminizi yapın, burada her an başınıza iş gelebilir diye, isteyen güvenli bir bölge belirleyip gitme hakkına sahip olsun. Psikolojimiz altüst oldu artık her gün kötü haberlere uyanmaktan yeter.