Merkez Bankası verilerine göre kasım ayında Türkiye’ye 4 milyar 462 milyon dolar kaynağı belli olmayan para girdi.
TCMB tarafından dün açıklanan Ödemeler Dengesi verilerinde görülen 'net hata noksan' kalemi yeni bir tartışma başlattı.
Merkez Bankası verilerine göre kasım ayında Türkiye’ye 4 milyar 462 milyon dolar kaynağı belli olmayan para girdi.
TCMB tarafından dün açıklanan Ödemeler Dengesi verilerinde görülen 'net hata noksan' kalemi yeni bir tartışma başlattı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerine göre, kasım ayında Türkiye’ye 4 milyar 462 milyon dolar kaynağı belli olmayan para girdi.
Ödemeler bilançosunda net hata ve noksan kaleminde gösterilen söz konusu parayla ilgili olarak Eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, 'rüşvet' iddiasında bulundu.
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Tuncay Mollaveisoğlu'na konuşan Söylemez, 'Görülmemiş bir rakam bu. Kime ait olduğu belli olmayan, hırsızlık, rüşvet parası olması muhtemel bu paralar, Türkiye’ye algı yaratmak için sokuldu. Rüşvet parası ile manipülasyon yapıldı' değerlendirmesinde bulundu.
Mollaveisoğlu'nun yazısında ilgili bölüm şöyle:
AKP’nin iktidar olduğu ilk yıllarda TÜSİAD, MÜSİAD ve TUSKON ile başladığı işbirliği zaman içinde biat eleğinden geçirilerek “5’li çeteye” kadar süzüldü..
Her ihaleden milyarlar aktı... Milletin hazinesi bir avuç azgın azınlığın emrine verildi...
Olağanüstü para akışı yurtdışında “güvenli” kasalara, vergi cenneti adalardaki hesaplara, patronu belli olmayan fonlara aktarıldı..
Ve doların zirve yaptığı kasım ayında Türkiye’ye adeta dolar yağdı!
Merkez Bankası’nın net hata noksan kaleminde yer alan 4 milyar 462 milyon doların tarihi seviyede olmasına şaşırmıyor, anlıyorum.
Ülkedeki istikrarsızlık ortamından yatırımcılar kaçarken aniden giriş yapan bu yeşil banknotların yatırım için gelmediğini de biliyorum.
Ekonomi Bakanlığı yapan ve alanında duayen olarak gördüğüm Ufuk Söylemez ile konuşuyorum.
Türkiye’nin mali sınırları coğrafi sınırları gibi kevgire döndü diyor.
Söylemez, net hata noksan kalemindeki dolarlar, yurtdışındaki inşaat sektöründen, işçi dövizlerinden, ihracattan gelen paralar değil diyor ve ekliyor:
“Görülmemiş bir rakam bu. Kime ait olduğu belli olmayan, hırsızlık, rüşvet parası olması muhtemel bu paralar, Türkiye’ye algı yaratmak için sokuldu. Rüşvet parası ile manipülasyon yapıldı...”
Söylemez, “Türk milletine operasyon yapılıyor, kasım ayında dolardaki yükselişe karşı yalancı bahar havası yaratmak için içeriye bu paralar sokuluyor, mali güvenliğimiz de ortadan kaldırıldı” diyor.
Şaşırdık mı hayır...
Kalıcı bir çözüm olduğuna inanan varsa Unicorn'a da inanıyordur.