1. Hayat tozpembe değil. Çocukları yetiştirmekten vazgeçmeliyiz, gerçekler ile yüzleştireceğiz. Maddi ve manevi problemler olacak, onları tartışırken, çözerken onları ortak edeceğiz. Neyi, niçin yaptığımıza dahil edeceğiz ve sorunların üstesinden gelmeyi görerek fikrini alarak bir parçası olacak ve birlikte çözümler üretme konusunda teşvik edeceğiz.
2. Yaşanılan her bir değişiklikle birlikte duygularımızı ortaya koyacağız ama nasıl üstesinden geldiğimizi de paylaşacağız. Her zaman her şey istediğimiz, planladığımız gibi gitmeyebilir. Düşünceler değişebilir ve farklı duygular ortaya çıkabilir. Değişkenler değişebilir, manevralar yapılabilir. Önemli olan bu süreçte yine yeni yeniden rotamızı oluşturabilmek.
3. Sorumluluklar vereceğiz. Evdeki işlerine dahil edeceğiz. 18 yaş öncesi bir evin nasıl işletildiği hakkında bilgi ve deneyime sahip olmalı. Ailenin temel görevi, hayata hazırlamak.
4. Ekonomik okur yazarlığı öğrenebilecek tek yer ailedir. Zira okullarda bu öğretilmiyor. En başta harçlık sistemi mutlaka kurulmalı. Ne kadar geliyor, ne kadar gidiyor? Ne kadar ve nasıl tasarruf yapılır? Maddi döngüye hâkim birer birey haline getireceğiz.
5. Başarıya giden yol düz bir çizgi değildir. Düşüp kalkacağız. Çocuklarımızla başarısızlıklarımızı samimi sohbetler eşliğinde paylaşmalıyız. Düştükçe nasıl silkelenip kalkıp yolumuza devam ettiğimizi tüm içtenliğimizle paylaşmalıyız.
6. Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez. Hayatta her şeyin geçici olduğunu, hüzünlerin ve mutlulukların ahenkle dans ettiğini ve sahneyi paylaştıklarını her yaşanan süreçte hatırlatmalıyız. “Bu da geçer yahu” ve “her şerde bir hayır vardır” cümleleri bir cümleden olmadan çıkarıp hal ettiğimizi ve işlettiğimizi göstermeliyiz.
7. Farklılıkları kabul etmek, ırk, din, mezhep, kültürleri hoş görmek, onlarla temas etmek artık olmazsa olmaz. Eski dünya ama yeni düzende, mahalleler, şehirler ve ülkeler demografik değişim sürecinde. Hoş görü ile yaklaşmayı, çeşitliliğin getirdiği zenginliği fark etmeyi ve ettirmeyi seçenlerin yolu açık olacaktır.
8. Çocuğumuzun kendini ifade edebilmesi için anadili dışında farklı diller bilmesi, o dillerden birinde hatta ikisinde okur, yazar ve konuşur olması için seferber olmalıyız. Bir dil bir insan, iki dil iki insan… Dil bilmek bir ayrıcalık değil, “multilokal yaşam” çağında artık temel ihtiyaçtır.
Çocuklarımızın dünyanın her yerinde, her koşulda var olabilen ve yaşayabilen, yaşarken de mutlu olmayı seçen, pencereleri pırıl pırıl insanlar olmasını dilerim.
Instagram
Twitter
Web