Üzerine kızgın yağ döküldükten sonra acı içinde yere kaldığını söyleyen Müjdeci, 'Bana vururken ‘Sen neden ölmüyorsun?’ diye bağırıyordu. 'Ben ne yaptım?' diye sorunca da beni dövmeye devam etti. Yumruk yemekten gözümde ödem oluşmuş, doktorlar onu yanık sanmıştı daha sonra ödem olduğu anlaşıldı. Ortada hiçbir neden yoktu, gayet güzel bir gündü. Hatta ‘Keyifli bir pazar günü geçireceğiz hep birlikte’ demişti bize. Psikolojik sorunları vardı, tedavi oluyordu ama son 2 ayda ilaçları reddetti. ‘Ben iyileştim eğer deliysen sen git hastaneye’ diyordu bana' dedi.
Yıllardır eşi tarafından şiddet gördüğünü belirten Meral Müjdeci, 10 yaşındaki oğlunun kendisini korumak için sabaha kadar başında nöbet tuttuğunu söyleyerek, “Büyük oğlum korkudan sabaha kadar uyuyamıyordu. Ben odadan çıktığım zaman benim arkamdan Kürtçe küfürler ediyormuş. Oğlum buna şahit olmuş ve bir şeyleri anlamıştı. Yanındayken benim yüzüme küfretmiyordu, hep arkamdan ediyormuş. Büyük oğlum ben uyurken sabaha kadar oturup benim başımda bekliyordu. Ben işe gittikten sonra uyuyordu. Akşam ben işten geldiğim zaman da ‘Ben senin başında beklerim, sen rahatça uyuyabilirsin’ diyordu. Ben iş yerimde herkese bu durumu anlatmıştım ama kimse buna inanmamıştı” diye konuştu.
Eşinin, cezaevine gönderileceği sırada yakınlarını bilgilendirmesi için telefon verildiği sırada kendisine mesaj attığını belirten Müjdeci, “Ben hastanedeyken, bu haldeyken, canımla uğraşırken, tekrar bana mesaj attı. ‘Meral'im durumun nasıl? Sana kurban olurum, Meroş’um sesini duyayım’ dedi. Ben bu insanın sağlıklı bir insan olduğunu düşünmüyorum ve kesinlikle cezaevinden çıkmasını istemiyorum. İnsan sevdiğine kıyıp bu hale getirir mi? Ben ondan kurtulmak istiyorum” dedi.
İşkence gören kadınların ailelerini de anlayamıyorum.Evladınız işkence görüyor hiç mi anlamadınız,sahip çıkmadınız. Bu olay haber olmasaydı ailesi yine ezberletilmiş çekilen çile kutsaldır diyerek olduğu yerde bırakacaklardı kadını.
38 yaş nedir ki? Daha yolun yarısı. Hala hayal kurabilecek, başarı elde edebilecek zamanı olan bir kadın, kendinden geçmiş çocuklarını düşünüyor. Yazık değil mi bu insanlara? Kendi için bir şey istemeyi bile ayıp görür olduk. Yaralarının acısı dinmeden çocuklarım diyor kadıncağız. Çok üzüldüm çok, kadıncağız kendi için yaşamayı bile talep edemiyor. Bir sürü kadıncağız böyle bu ülkede, kendini feda etmek zorunda.
aqm çocuğu asıl sen niye ölmüyosun da insanlar senden kurtulmuyo